Sahip olmak" şeylere, nesnelere ilişkindir ve bunları görüp, tutmak ve de tanımlamak kolaydır. "Olmak" ise, yaşantılara ve bazı içsel süreçlere dayandığı için, dile gelmesi, tanımlanması- zor ve hatta imkânsızdır. Kişilik dediğimiz, dışa vuran yanları- mızı, yani taşıdığımız maskeleri tanımlamak mümkündür. Çün- kü bu, dışlaşmış bir
"Allah'a karşı aldanışın, seni O'ndan ayırdı. Bu aldanıştan dön. Başına vurulmadan bu halden ayrıl. Felâket gelmeden önce tedbir yollarını ara. Başına belâ akrepleri çöreklenmeden ve yılanlar başına üşüşmeden, kötü halinden çekil. Bulunduğun hal yalnız seni sevince boğmasın. Çünkü sevinç geçici şeydir. Allahü Teâlâ şöyle ferman
Dialog
Nasıl net gözlem yapa biliriz?
Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz?
Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız?
Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız?
Derler insan çözülmez kutu bağlı.
Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Bedri Ruhselman ın kaleme aldığı bütün eserleri ilgimi çekti. Kainatı anlamak, nedenleri sonuçları, akıl ve mantık ile birlikte vicdani süzgeçten geçirerek yapılan keyifli sorgulayıcı okumalar sunacağını umuyorum oldukça uzun bir kitap henüz başlamadım, başlayacağım için çok heyecanlıyım.
Ergün Arıkdal hocaya denk gelmiş olmam ayrıca bu eserlere olan merak ve ilgimi artırdı.
Sadıklar Plânı Tebliğleri , günümüz insanlığına, içinde bulunduğu derin teşevvüş halinden kurtulabilmesi için sunulmuş çok yönlü, çok boyutlu, dünya beşerine bu zaman ve mekan şartlarında nasip olmuş, evrensel nitelikli yüce bir bilgi külliyatıdır. Ne mutlu kıymetini anlayabilenlere…
“Evreninizin içinde her olay ve sınav vasatı, kademeli bir sistem dâhilinde yönetilir. Bu yönetilme, her şeyden en üst derecede faydalanmak ve her şeye en üst derecede özgürlük vermek yoluyla gerçekleşir. Evrende hiç boş bir yer yoktur, Ya zaten kendisi yerleşiktir veya sonradan iskân edilmiştir. Şüphesiz, Kâdir-i Mutlak’ın sonsuz bilgisi, tekâmül basamaklarını çeşitli plânlara ayırmış, bunları bedenli ve bedensizler olarak ayırt etmeden; sadece tekâmül süreçleri ile birbirinden ayrı tutmuştur. Sizin üstün bir realite olarak gördüğünüz bir realiteyi kendiliğinden yaşayan varlıklar olabildiği gibi, hayal edemeyeceğiniz realiteleri de bir hal olarak yaşayan varlıklar vardır.”
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ)
Olay Örgüsü
İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır.
Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın