Arka fonda Haluk Bilginer
- Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
İyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
- Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
Sayfa 54Kitabı okudu
Haluk Bilginer'in güzel Türkçesiyle Şahsiyet adlı dizide söylediği, "Ya şahsiyetim ne olacak?" cümlesi geliyor aklıma...
Sayfa 95 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
Tanrı diye bir şey varsa kadındır. Allah baba değil, Allah anadır o. Allah, baba olamaz. Niye toprak ana diyoruz da Allah ana demiyoruz. Hep erkek cümleleri bunlar. İçinden insan çıkaran bir insanı erkek kavrayamaz.
Haluk Bilginer
Merhaba kitapseverler
#TürkDedektif2#BarbaraNadel#Polisiye#Macera#okudumbitti#ozlemli_kitaplar
CWA silver dagger ödüllü Barbara Nadel' birincisini okumuş yorumlamıştım sayfamda mevcut bu da serinin devam kitabı yani ikincisini yorumlamadan önce bu kitabın artık bir dizisi var ve bu dizide müfettiş çetin ilkmen ' i Haluk Bilginer ve Yasemin Kay ellen oynuyor. Keyifli seyirler...Kitabın filmi mi yoksa kitabı mı? Siz bilirsiniz...
Kitabımızın konusuna gelince,yine yeni bir olay ve yeni bir macera bizleri bekliyor. Polis müfettişi Çetin ilkmen'in çocukluk arkadaşı Tıp Dr Arto Sarkisyan ile İlginç bir cinayetin izlerini sürmeye yola çıkıyorlar. Topkapı sarayı müzesine yakın ve bir dairede yirmi yaşlarında bir genç ve kollarında ve vücudunun değişik yerlerinde uyuşturucu bağımlısı olduğunu düşündükleri bir ceset...
Çevredekilerin verdikleri bilgiler doğrultusunda evi kiralayan kişinin hâli vakti yerinde oldukça kibar ve
saygılı bir ermeni olduğunu öğrenirler. Evin asma katının bir daireye dönüştürülüp, kapı ve pencerelerin çivilenmiş olması bu gencin hapsedilmiş miydi yoksa herşey bu genç' in" yaldızlı bir kafes"te olduğunu mu işaret ediyordu?
Uyuşturucu,ceset , müzeyle bağlantısı neydi derken çıkmaz sokaklarda yolunu aydınlatmaya çalışan müfettişin macerası devam ediyor...
Sorularının cevaplarını ve daha fazlasını kitapta bulunuyor.
Heyecanı bitmeyen sürükleyici bir polisiye dizisini izlemek isteyenler yada ben kitabını okumalıyım diyenler hangisini tercih ederseniz edin sizleri güzel bir kalem bekliyor...
Bu türü sevenlere güzel bir öneri olsun.
Sağlıcakla kitapla kalın
@perseusyayinevi
Aylin Sezersan
Karizmatik aktör Haluk Bilginer dünyaya oyuncu olmak için gelmiş, bir saniyede onlarca ifade değişiyor yüzünde. Çekim sırasında karşılıklı sahnelerimizde oynarken bazen hayranlık duygusuyla onun oyununca dalıp kendi oyunumu unutuyordum. Sette pozitif enerjisiyle hepimizi neşeye boğuyor, motive ediyordu. Birçok şeyi aşmış, özgüveni olan, sıcacık bir insan. Sevecen, alçakgönüllü dev bir aktör…
Sayfa 368Kitabı okudu
Şahsiyet, kısaca ezilen, hakları elinden alınan ve gasp edilen "Eski Beyoğlu"nu temsil eden Cumhuriyet sonrası kuşağın adaleti sağlama eylemini anlatır. Ve Agah Beyoğlu karakterine hayat veren usta oyuncu Haluk Bilginer ise devleştikçe devleşir bu rolüyle.
Sayfa 11Kitabı okudu
Karizma ve yeteneğin vücut bulmuş hâli. İşte böyle bir adam Haluk Bilginer.
Sayfa 6Kitabı okudu
❝Korku çok insani bir duygudur. Korkmayan aptaldır zaten. Ben de korkuyorum ama 'korkak' değilim. Cesaret, korkuya rağmen bir şeyin üzerine gitmektir. O yüzden cesur olmak zorundayız.❞
~ Haluk Bilginer
Sayfa 3Kitabı okudu
Seni seviyorum de lan..Haluk Bilginer'e bin selam.
Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
İyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen"
Kulak memesi ile oynama, kişinin konuya olan yoğun laşma isteğinden kaynaklanır. Özellikle tiyatrocular sahnede gulme krizine girerlerse kulak memesini sıkarak yeniden oyuna odaklanırlar. Oyunculuk konusunda bendeki yeri çok başka olan Haluk Bilginer'ı dizi setinde izlerken, komik bir sahnenin çekimini yapıyorlardı. Ekip ve oyuncular, Haluk Bilginer repliği bitiremeden gülmeye başladıkları için sahneyi defalarca başa almak zorunda kalıyorlardı. Sonrasında, Haluk Bilginer kulak memesini sıkmaya başladı ve "Tamam, bu defa olacak." dedi. Yeniden başladı ve repliğini söyleyip o sahnenin çekimi tamamladı.
