Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Salih İnsanları Sevme ve İlahlaştırma...
Nuh Suresi, 21 - 23. Ayetler: "Nûh, 'Rabbim, dedi, doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve ço­cuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydu­lar." "Onlar çok büyük tuzaklar kurdular." "Dediler ki: 'Sakın ilâhlarını­zı bırakmayın; hele Vedd'en, Suvâ'dan, Yeğus'tan,
Uzayda madencilik (Darth Vader izin verir mi :D )
Asteroitler yeterinden fazla altına ve diğer kıymetli metallere sahipler yani bize nesiller boyu sürecek servet sunabilirler. Peki bu değerli metalleri bu asteroitlerden nasıl alabiliriz? En iyi yöntemlerden biri bu uzay kayalarını Dünya'ya getirmek olabilir. Kullandığımız metallerin büyük çoğunluğu Dünya'nın derinliklerinde gömülü. Ancak burada gerçekten derini kastediyoruz: Gezegenimiz henüz eriyik durumdayken ağır metallerin büyük çoğunluğu merkeze doğru çöktü ve bunları oradan çıkarmak mümkün değil. Erişilebilir durumdaki altın, çinko veya platinyum gibi elementler Dünya yüzeyine çarpan asteroitlerle gezegenimize geldi. Bu asteroitler gezegen oluşum sürecinden arta kalan parçalar ve dolayısıyla gezegenlerle aynı materyallere sahipler. Ancak onlardaki metalleri elde etmek için derinlere inmek zorunda değilsiniz. Ancak asteroitlerle ilgili problem çok uzak olmaları. Bir roketin Dünya yüzeyinden yörüngeye ulaşabilmesi için hızını sıfırdan saniyede 8 kilometreye çıkarması gerekiyor. Bir asteroide doğru ilerleyebilmek için ise roketin hızını saniyede 5,5 kilometre daha artırması gerekiyor. Bu hız artışı en az fırlatma kadar yakıt gerektiriyor. Bu da uzakta gerçekleşecek bu madencilik operasyonunu etkiliyor. Bir asteroitten madenler çıkarıldıktan sonra ise başka bir zorluk ortaya çıkacak: Maden asteroitte işlenebilir ki bu bir dizi tesis kurulmasını gerektiriyor ya da ham madde tüm artığı ile birlikte Dünya getirilebilir.
Sayfa 72 - All About SpaceKitabı okudu
Reklam
'Seninle başlamadı' kitabının konusunu hatırlattı.
"Ailenin büyük bir kısmı duygularını göstermemeyi tercih etti. Burada tuhaf,hissiz bir insan grubundan bahsetmiyoruz. Sorun duygu eksikliği değil; acı yüklü, işlenmemiş,ham bir duygunun aşırı fazla olmasıydı. Rodriguez ailesi duygusal incinmenin üstesinden onu bastırarak geliyordu. Aile tarihi, nesiller boyunca onlara bu başa çıkma modelini sunmuştu. Alkol kaynaklı sirozdan kırk beş yaşında ölen Sue'nun babası Tom, acının bu şekilde bastırılmasının daha önceki bir kurbanı olmuştu."
Sayfa 80 - İletişimKitabı yarım bıraktı
280 syf.
10/10 puan verdi
Türkiye Ekonomisi
#Türkiyeekonomisi #mahfieğilmez hoca sıkmadan yormadan anlaşılır şekilde çok güzel anlatmış. En değerli madrnimiz Bor onu da sadece ham olarak satıyoruz işlenmiş (ederi yüksek olan kalemlerde) olarak alıyoruz. Ülkede iki çalışana bir emekli düşmekte. (SGKnın iflas etmesi gayet normal. 20-25 yılda emekli olup 40 yıldır maaş alan kesim sağolsun
Türkiye Ekonomisi
Türkiye EkonomisiMahfi Eğilmez · Remzi Kitabevi · 2020254 okunma
Kızıl Goncalar ve Kızzıl Kurtlar Aynı tip senaryo, birbirinin kopyası hikayeler seyretmekten gına gelmiş midir bilmiyorum ama vakti çok, işi yok seyirci kitlesi için dizi dizi diziler, birbirini izler ve hayat böyle geçip gider.Hemen her dizide birbirinden kopuk aileler vardır. Hemen her dizide ya annesi, ya da babası bilinmeyen, evlatlık edilmiş
ALPARSLAN TÜRKEŞ; Eğitimin vazgeçilmez karakteri milli olmasıdır, Sosyal bir müessese olarak eğitim, "milli verasetin geliştirilerek genç nesillere aktarılmasıdır. Türk'ü Türk yapan hiçbir değerimizi ihmal edemeyiz. Türk tarihinden süzülüp gelen ortak ve milli tecrübelerimizi genç nesillere aktaramayan bir eğitim, bize hizmet etmez. Her millet, eğitimi ile her şeyden önce, kendi milli ham maddesini işlemeye yönelir. Kendi dilini, inançlarını, destanlarını, estetiğini, musikisini, kısacası kendi ham maddesini islemeyen bir eğitim düşünebilirler mi? Kendi tarihi kitaplığını ve ecdat tecrübelerini ihmal eden bir eğitim "milli" olabilir mi? Milli verasete, ecdat tecrübelerine ve tarihi kitaplığına sırt çeviren bir eğitime ancak "sömürge eğitimi" denebilir. Sömürge eğitimi yapan okullardan da ancak "yabancılaşmış nesiller" yetişir. Medenileşme, yabancılaşmadan çağdaşlaşma demektir.
Reklam
Yunanlılar, Hegel'in anlatısıyla, “dinlerinin, kültürlerinin ve toplumsal uzlaşmalarının ham maddelerini Asya, Mısır ve Suriye'den aldılar; fakat bunları öylesine sildi, değiştirdi, geliştirdi ve dönüştürdüler ki, bugünki nesiller gibi onların da kabul ettikleri, beğendikleri ve sevdikleri şey esas olarak kendilerine ait olan felsefe haline geldi".
Temiz Nesiller Nasıl Yetişir?
Bugün, bütün insanlar; toplumun çok bozulduğundan ahlâk, namus ve güven kalmadığından, yakınırlar. Medyadaki iç karartıcı ve tüyler ürpertici haberler, cinayetler, tecavüzler, aile içi şiddet; bir avuç mutlu azınlık hariç, herkesi rahatsız etmektedir. Ancak, hiç kimse kendini düzeltmek istemez. Hatayı hep başkalarında ararlar. Mutlu görünen
Ham Yobaz ve Kaba Softa...
... bu hâl harama bakmamak için gözlerini çıkaran adamın nasipsiz ve Allah indinde değersiz vaziyetine benzer. Gözlerimiz olacak; ve bu gözler en iyi görecek, böyleyken harama bakmayacaktır. Kıymet bundadır. İşte şeriâta bağlılıklarını aklı ezmek ve ezdirmek diye anladıkları içindir ki, son dört asırdır nesiller küfrün sahte aklına mağlup oldular.
Sayfa 146 - 27 Ekim 1950 tarihli " AKIL VE ŞERİAT " konu başlıklı yazısından...Kitabı okudu
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.