Ben; vatanın dört bir bucağında, on yedi yıldır alnının akıyla Türk Milletinin hizmetinde şerefli bir öğretmen olarak çalışan ben; on yedi yıldır ne kendi şerefine, ne vatanın ve milletin şerefine kendi aczi dâhilinde leke sürdürmeyen ben; şerefi, haysîyeti, adı aylardır darağacında sallandırılan ben; yâni bugün artık her iki mânâda adı çıkmış ve
Ankara'da toplanan milletvekilleriyle 11 Nisan 1920'de bir ön görüşme yapılır. Bu ön görüşme de meclisin 22 Nisan Perşembe günü açılması kararlaştırılır. Fakat daha sonra karar değişikliğine gidilerek açılış tarihi 23 Nisan cuma günüene ertelenir. Değişikliğin nedenini, Mustafa Kemal Paşa "Heyet-i Temsiliye Reisi" sıfatıyla "kolordulara, 61. Fırka komutanlığına, tüm vilayetlere, müstakil livalara, müdefaa-i hukuk heyet-i merkeziyelerine ve belediye reislerine" gönderdiği 21 Nisan 1920 tarihli tâmiminde "Cuma günün kutsallığından yararlanmak" olarak açıklar.* Bu, toplumda son derece güçlü olan ve Milli Mücadele'yi başarıya ulaştıran dini duygu ve düşünceleri dikkate alan yaklaşımın gereği olur. Bu, aynı zamanda, Milli Mücadele'yi zafere ulaştıran ruhun hangi ruh olduğunu gösteren önemli bir belgedir. *Tam metin için bkz: Atatürk, Atatürk'ün Bütün Eserleri, C. 7, s.344, 345; Atatürk, Nutuk, C.I, s.431, 432. Sadeleştirilmiş metnin kaynağı bkz: Onar, Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı Yazışmaları, C.II, s. 112, 113
Sayfa 13 - Pınar Yayınları
Reklam
512 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Merhaba arkadaşlar, mutlu geceler dilerim. Zweig ve onun ünlü biyografilerinden birini daha geride bırakmış bulunuyoruz. 23 bölüme ayırdığı toplam 25 bölümlük bu kitapta anlatmadığı bir konu bırakmamıştır yazar bence. Benim en garibime giden bu insanın kraliçe olmasıdır. Babası James öldükten sonra 9 aylıkken Kraliçe olması beni çok şaşırttı.
Mary Stuart
Mary StuartStefan Zweig · Can Yayınları · 2019752 okunma
Herkes bir başkasının sağırı. Herkes kendisine benzemeyenin körü. Herkes kendisinin, ‘kendim’ derken içini doldurduğu her şey budalası. s.15 Anlamak ister gibi yapıyoruz duvarın ardındakini ama aynadaki suretimizin sarhoşuyken ne mümkün. s.16 ‘sen’ diyebilmek cevheri. s.17 “Kendimi düzeltirsem yeryüzü bir yanlıştan kurtulacak.” “Cümleler
Sayfa 91 - profil kitapKitabı okudu
on yedinci lem'a
Ey Rabb-i Rahîmim!. ve ey Hâlık-ı Kerîmim! Benim sû-i ihtiyarımla ömrüm ve gençliğim zayi olup gitti. Ve o ömür ve gençliğin meyvelerinden elimde kalan, elem verici günahlar, zillet verici elemler, dalâlet verici vesveseler kalmıştır. Ve bu ağır yük ve hastalıklı kalb ve hacâletli yüzümle kabre yakınlaşıyorum. Bilmüşahede, göre göre, gayet
Kendini Arayanlar..! Çok Güzel, Çok Hoşuma Gitti…;) (23.23)
“Ne o ihtiyar sen dua etmiyor musun? Vaftizli değil misin yoksa?” dedi. Uzun, dağınık saçlı yaşlı adam, karşısındakine saldırmaya hazır kararlı bir tavırla ve sözcükleri birbiri ardına sıralayarak: “Kime dua edecekmişim?” dedi. “Kime olduğunu biliyorsun, Tanrı’ya tabii ki,” dedi arabacı alaycı bir dille. “O zaman göster bakalım, neredeymiş bu
Reklam
490 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.