Denekler üç gruba ayrıldı. îlk grup kontrol grubuydu. Onlardan sadece hangi sıklıkta egzersiz yaptıklarını takip etmeleri istendi. İkinci grup “motivasyon” grubuydu. Onlardan egzersiz sıklıklarını takip etmelerinin yanı sıra egzersizin faydaları hakkında materyaller okumaları istendi. Araştırmacılar gruba egzersizin koroner kalp hastalıkları riskini nasıl azalttığını ve koroner kalp sağlığını nasıl iyileştirdiğini de anlattılar. Bir de üçüncü grup vardı. Bu denekler ikinci grupla aynı sunumu aldılar. Böylece motivasyon düzeyleri eşitlenecekti. Ancak onlardan ek olarak bir sonraki hafta boyunca ne zaman ve nerede egzersiz yapacaklarıyla ilgili bir plan oluşturmaları istendi. Daha spesifik olmak gerekirse, üçüncü grubun her üyesi aşağıdaki cümleyi tamamlayacaktı: “Önümüzdeki hafta [ŞU GÜN], [ŞU SAATTE], [ŞURADA] 20 dakikalık yoğun bir egzersiz yapacağım.” Birinci ve ikinci gruplarda insanların yüzde 35 ila yüzde 38'i haftada en az bir kez egzersiz yaptı. (İşin ilginç yanı, ikinci gruba verilen motivasyon amaçlı sunumun davranış üzerinde anlamlı bir etki yaratmamış gibi görünmesiydi.) Öte yandan üçüncü grubun yüzde 91'i -normal oranın iki katından fazlası-haftada en az bir kez egzersiz yaptı.
“Hangi yara insanı öldürür, bilemezsin.” “Nihayetinde kalp yarası dediğimiz şeyi de gözle görmeye kalksak göremeyiz ama bir insanı en kolay yoldan, en acılı şekilde ancak o öldürebilir.”
Sayfa 33 - Ephesus yayınları
Reklam
İnsan böyle bir şey. Nerede, hangi yaşta olursa olsun, kabuğunu kırıp içine baksan içi cılk yara. Yarasız, dertsiz, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor. Ben de örttüm. O kadar kapattım ki, kendim bile soramadım kendime.
tavuklar hemen hemen her şeyi yiyebilirler. Ama asla tavuk yemek istemezler. Hangi canlı kendisini yemek ister ki?..
Anne Sexton [1928-1974]
"İntiharların özel bir dili vardır . Tıpkı marangozlar gibi , hangi aletlerin kullanılacağını bilir , Ama asla sormazlar 'neden' diye ..."
Hangi cehennemde yaşarsak yaşayalım bu cehennemden kurtulmak elimizdedir kurtulmamak da özgür olmakla alakalıdır. İnsan mutlaka başkaldırmalıdır ;öncelikle de kendisine karşı.
Reklam
"Belirli alanlarda hangi bakımlardan yetersiz olduğumu çok iyi biliyorum. Tutuk ve çekingen tavırlar, yavan ve sıkıcı konuşmalar, aptalca ve saçma bir utangaçlık, düzeltmeyi oldukça zor bulduğum kusurlarım. Bunları düzeltmeye yönelik çabalarımın karşısına devamlı üç engel çıkıyor. İlki, ruhuma eziyet eden melankoliye karşı üstesinden gelemediğim yatkınlığım. Ya mizacım gereği ya da mutsuz olmaya alıştığımdan, içimde bir mutsuzluk pınarı taşıyorum...İkinci engel, benim kadar aptal insanların yanında bile dengemin sarsılmasına yol açan ve beni düşünce özgürlüğümden eden, başa çıkamadığım utangaçlık...Üçüncüsü ise dahice olarak nitelendirilen her şeye karşı duyduğum derin kayıtsızlık; başkalarının düşünceleri beni hemen hemen hiç etkilemiyor."
Unutup gittiğimi zannettiğim bu hatıraların,bundan sonra beni hiç bırakmayacaklarını biliyorum.. Hangi hain tesadüf dün onları yolumun üstüne çıkardı ve beni, senelerden beri dalmış olduğum derin uykudan, artık yavaş yavaş alıştığım hissiz uyuşukluktan ayırdı.
Yalnız yaşamanın bir tek amacı vardır sanıyorum; o da daha başıboş, daha rahat yaşamak. Fakat her zaman, buna hangi yoldan varacağımızı pek bilmiyoruz. Çok kez insan dünya işlerini bıraktığını sanır; oysaki bu işlerin yolunu değiştirmekten başka bir şey yapmamıştır.
Sayfa 30
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.