Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hanımefendi, siz deneyimli bir doktorsanız ben de deneyimli bir hastayım.
Sayfa 509 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Merhum Osman Nuri Paşa'nın Dul Zevcesi Karakaş Konağı
Kendini "Merhum Osman Nuri Paşa'nın dul zevcesi" diye tanıtan komşumuz yaşlı hanımefendi ve yeğeni Feride Hanım gayet içlerine kapanık bir hayat sürüyorlardı. Feride Hanım'ın on yaşlarındaki kızı Selma, siyah parlak, dolgun saçlı ve ceylan gibi iri kara gözlü güzel bir çocuktu. Evleri daima pırıl pırıl tertemiz ve derli topluydu. Halbuki evlerinde temizlik yapıldığını hiç görmüyorduk. Sanki sihirli bir el, gece herkes uykudayken ortalığı topluyor, silip süpürüyordu. Evlerinde yemek de pişirilmiyordu. Yemeği, anlaştıkları bir lokantadan eve getirtiyorlardı. Soylu bir Osmanlı ailesinin fakir düşmüş son temsilcileri olarak gördüğüm bu ağır başlı, nazik ve görgülü insanlar, sanki hâlâ büyük bir refah içinde yaşadıkları izlenimini bırakmak istiyorlardı. Bazen kirayı ödemekte güçlük çekseler bile, kızlarını daima çok şık giydirmeye özen gösteriyorlardı. Dışarıya karşı para sıkıntısı çektiklerini kesinlikle belli etmemekte kararlıydılar. Evin günlük kaba işlerini Feride Hanım'ın yaptığının görülmesinden utanıyorlardı adeta. Bu tutumu aslında çok yadırgıyordum. Çünkü benim aldığım terbiyeye göre, hangi işte olursa olsun, çalışmak daima övünülecek bir şeydi. Ama komşularımızın bu konuya bakış açıları kuşkusuz çok farklı bir hayat kültürünün kalıntılarıydı...
Reklam
"Herkeste ne kadar çok 'kendisi' var"
Masaya hanımefendi olarak oturan oruspu kalkıyor; şen şakrak kahkahalar atan, gecenin sonunda gözyaşlarında yıkıyor kendini. İşadamı kimliğiyle uzaktan ve mesafeli selamlarla yetinen, tükürük içinde bırakıyor yanındaki kadının ellerini. Bütün bunların tek nedeni içki değil, o yalnızca kolaylaştırıyor. Hangi yanları gerçek bu kişilerin? Geceye başlarkenki mi asıl onlar, geceyi bitirirken mi? Belki ikisi de. Herkeste ne kadar çok 'kendisi' var.
Sayfa 44 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Giysilerimi ve kuşkularımı çekip çıkar benden, hanımefendi. Soy beni, yok et kuşkularımı.
Elbette gitmelisiniz... eşiniz beyefendinin yanına... sıcak yuvanıza gitmeli, asil hanımefendi rolüne bürünmeli ve üstünüzdekileri çıkarttırmak için hizmetçilerinizi çağırmalısınız.... Ama bizim gibiler ne haldedir, açlıktan gebermek üzere midirler, kibar hanımlar böyle şeylere aldırmaz...Elimizde kalan son şeyi, erkeğimizi de çalıverirler...
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Anka kuşu,"Aslında yeniden diriliş,dünyadaki en basit şeydir, hanımefendi" diye karşılık verdi. "İki kere doğmak bir kez doğmaktan daha şaşırtıcı değildir. Bu dünyadaki her şey dirilişi yaşamaktadır.Tırtıllar yeniden doğup kelebeklere dönüşür, toprağa ekilen çekirdek ağaç olarak yeniden canlanır, toprağa gömülen tüm hayvanlar ot ve bitki hâlinde yeniden hayat bulur; kısa sürede diğer hayvanların özünün bir parçası hâline gelerek onları beslerler.Bedenleri oluşturan tüm parçacıklar, farklı varlıklara dönüşür."
Reklam
"Babaannem" dedim. "Okumayı çok sever" Müdür bey başını salladı, gülümsedi; "Hanımefendi sizi de kütüphaneye üye yapalım" dedi. "Ben üyeyim" dedi babaannem.
" Ben tiyatrolara giden soluk yüzlü bir hanımefendi değilim. Meyveci kızım. Basit biriyim." "Gördüğüm en basit olmayan şey sensin."
Sayfa 147 - Domingo Yayıncılık
"Zaman... Saat... Buralarda saat zamanı bölemez hanımefendi. Yekpare bir zaman var bu iklimde."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.