443 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
DOSTOYEVSKİ Yazarı: Henri Troyat; Cem Yayınevi; Biyografi; 1973 basımı; Türkçemize Çeviren: Leyla Gürsel; Kapak resmi: Güner Ener; 461 sayfa (10) (21.05.2010) Yukarıda künyesini yazarak tanıttığım, uzun yılları geride bırakmış olan bu kitap 1973 yılında, Ahmet Sarı Matbaası'nda dizimi ve basımı yapılmış, 'Cem Yayınevi'nden çıkmış
Dostoyevski
DostoyevskiHenri Troyat · İletişim Yayınları · 2014180 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Bunu gece günlüğüme yazacağım.” “Neyi?” “Ateşten yananın ateşe doymadığını.” Sen sen ol evlenme Dorian. Erkekler yoruldukları için, kadınlar ise meraktan evlenir; sonuç olarak ikisi de hüsrana uğrar. Zekâ güzellikten hiç şüphesiz daha kalıcıdır. Hayat benim için öyle büyük bir hayal kırıklığı ki. Mutluyken hep iyi insan
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Olympia Yayınları · 202071,6bin okunma
Reklam
Dostoyevski'nin hayatını değiştiren olay neydi biliyor musunuz ? Kendi idam sahnesi... Çar'ın baskı döneminde, arkadaşlarıyla bir sohbet grubu kurmuştu. Yakalandı.
Size, hem dünya azabından, hem âhiret azabından kurtaracak bir hakikati beyan etmek, kalbime ihtar edildi. O da şudur: Mesela Birisi birinin kardeşini veya bir akrabasını öldürmüş. Bir dakika intikam lezzetiyle bir katl, milyonlar dakika hem kalbi sıkıntı, hem hapis azabını çektirir ve maktulün akrabası dahi intikam endişesiyle ve karşısında düşmanını düşünmesiyle, hayatının lezzetini ve ömrünün zevkini kaçırır. Hem korku, hem hiddet azabını çekiyor. Bunun tek bir çaresi var. O da Kur'an'ın emrettiği ve hak ve hakikat ve maslahat ve insaniyet ve İslâmiyet iktiza ve teşvik ettikleri olan barışmak ve musalâha etmektir. Evet, hakikat ve maslahat sulhtur. Çünki: Ecel birdir, değişmez. O maktul, herhalde ecel geldiğinden daha ziyade kalmıyacaktı. O katil ise. o Kază-i İlâhiyyeye vasıta olmuş. Eğer barışmak olmazsa, iki taraf da daima korku ve intikam azabını çekerler. Onun içindir ki: Üç günden fazla bir mü'min diğer bir mü'mine küsmemek İslâmiyet emrediyor. Eğer o kati, bir adavetten ve bir kinli garazdan gelmemişse ve bir münafık o fitneye vesile olmuş ise; çabuk harışmak elzemdir. Yoksa, o cüzi musi bet böyük olur, devam eder. Eğer barışsalar ve öldüren tevbe etse ve maktule her vakit dua etse, o halde her iki taraf çok kazanırlar ve kardeş gibi olurlar. Bir gitmiş kardeşe bedel, birkaç dindar kardeşleri kazanır.
Sayfa 138
otobüs kuyruğunda onbeşinciyim kimi can silmeye gidiyor kim odun kırmaya kimi köpek gezdirmeye kimi yatmaya kiminin kocası işsiz kiminin hapis kiminin hastası kalmış sokakta çocukları baştançıkmış kiminin
Sayfa 11 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
Neden
Ey gökyüzü değdiğ'in her yer özgürlüğüm değil midir. Neden bu kıskaç Neden hapis Nedendir bu kısıtlanmışlık Ben özgür iradeye sahip biri değilmiyim Ey dünya benim yaşamam için varolmadın mı. Nedenlerle dolu bu karmaşa niye Bu kadar neden varken Ey ölüm bana neden sormaya mı geldin Oysa ki daha ben nedenleri mi soramadan.
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Çiçeksiz ev benim nazarımda kitapsız kütüphaneye benzer. Kitapları seven ben çiçek yetiştirmezsem olur mu? Elbette ki olmaz.Çicek yetiştirme konusunda sıradan bir insana göre iddialıyım. Ama işin ehli karşında da ceketimi iliklemesini bilirim. Harlem Çiçekçilik Cemiyeti kusursuz siyah lale yetiştirecek olan kişiye büyük bir ödül vaat eder. Siyah laleye ilgilisi olan buna yıllarını veren Cornelius sonunda siyah lale soğanı yetiştirmeyi başarır. Ancak lalelere ve büyük ödüle ilgisi olan kıskanç komşu Boxtel hiç rahat durmaz. Komşusu işlemediği bir suçtan dolayı iftira eder.Ve Cornelius tutuklanır.Lale tohumları komşusunun evinde arayıp bulamayan kıskanç komşunun içinde kötülük toprağa atılan bir tohum gibi büyümeye başlar. Cornelius ise beraberinde getirdiği siyah laleyi zindan koşullarında nasıl yetiştireceği kaygısı içindeyken gardiyanın kızı Rose ile tanışır. Bu ikilinin arasına da bir kıvılcım düşer büyür yavaş yavaş. Kıskanç komşunun yaptığı kötülük onu kesmez ve mahkum ettirdiği komşunun peşine düşer. Zindana kadar gelen siyah lale soğanları bu ortamda gizli güzelliğini gün yüzüne çıkarabilecek mi? Ah zavallı Cornelius günahsız yere hapis yatmak bir yana , kalbi şimdi iki çiçek için deli gibi atar. Birisi tabi ki gözünden sakındığı siyah lale diğeri güzeller güzeli Rose. Birde bu kadar kaosa sebep olan büyük ödül kime nasip olacak? Dumas bu kadar bilinmezi öyle harika bir sona bağlamış ki bir solukta heyecan içinde okutuyor. Kitap bitince ne yazdıysan hepsini okurum garantisini benden alan bir yazar oldu. Keyifli okumalar.
Siyah Lale
Siyah LaleAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202113,7bin okunma
"On yedi ay!" dedi Dantes. "Ah! Mösyö, benim gibi mutluluğa erişmek, sevdiği kadınla evlenmek üzere olan, benim gibi önünde onurlu bir mesleki geleceğin açıldığını gören ve şu an her şeyini kaybetmiş bulunan, en güzel gün ışığının ortasından gecenin en derin karanlığına düşen, geleceğinin mahvolduğunu hisseden, sevdiği kişinin kendisini hala sevip sevmediğinden, yaşlı babasının yaşayıp yaşamadı- ğından haberdar olmayan bir adam için on yedi ayın on yedi yıla, on yedi yüzyıla bedel olduğunu bilmiyorsunuz. Deniz havasına, gemiciliğin özgürlüğüne, ufka, enginliğe, sonsuzluğa alışmış bir adam için on yedi ay hapis! Mösyö, on yedi ay hapis insan dilinin en iğrenç sözcüklerle ifade edebileceği tüm suçların hak ettiği cezadan daha ağırdır.
Önce büyük bir köyde kâtiplik yaptı, ancak kısa süre sonra köylülere kitap okuduğu ve köylülerden oluşan tüketim ve üretim şirketi kurduğu için tutuklandı. İlkinde sekiz ay hapis yatırdıktan sonra göz hapsinde tutmak kaydıyla salıverdiler. Serbest kalınca hemen başka bir ilin başka bir köyüne gitti ve öğretmen olarak oraya yerleşip yine aynı şeyleri yaptı. Tekrar tutukladılar ve bu kez bir yıl iki ay hapis yatırdılar. Hapishanede düşünceleri daha da güçlendi...
Sayfa 563Kitabı okudu
Dünya döndükçe dönsem sana Bulsam kendimi unutmuşcasına Yağsam bir tutam sensizlikle Kandırsam kendimi umarsızca Yetmedi mi zindandan hapis yıllarım Sürmelerimde senli yazgılarım Bir tebessüme kainatı toplarım Çok beklettin be yaban çiçeği Nerelerde var oldun nerede yok Küskün beklentiler yadıma kırgın Senden bir toz zerresi hasretindeyim 27/3/2024 Pınar PEKĞÖZ
Reklam
Ceza ve hapis sevgi ve saygıdan daha fazla etkili, günümüz insanı için.
Celladına aşık olmuş bir millet daha...
Alman istilasından hemen sonra, Kremlin tarafından Ufa müftüsü atanan Abdurrahman Resulaev Sovyetler Birliği Müslümanlarını "anayurtlarını savunmak için ayağa kalkmaya, camilerde Kızıl Ordunun zaferi için dua etmeye ve haklı bir dava için savaşan evlatlarına hak­larını helal etmeye" çağırdı. Hitler'in "Müslüman inancın kökünü kazımaya" çıktığı uyarısında bulundu. Ertesi yıl Kremlin Kuzey Kafkasya Sünnileri için Buynaksk'ta Müftü Hızır Gebekov yönetiminde, Azerbaycanlı Şiiler için Bakü'de Şeyhülislam Ahund Ağa Alizade yönetiminde birer müdürlük kurdu. Mayıs 1944'te Bakü'deki bir kongrede Şii önderler, 1890'larda Kerbela'da ve Necefte Şii teoloji eğitimi alan Alizade'yi seçti ve "Sovyet hükümetinin bilge ve Allah'ın gönderdiği başkanı" dediği Stalin'e bağlılık mesajı gönderdi. "Allah savaşçılarımızın zafer yolunu aydınlatsın ve faşist pisliği yeryüzünden ebediyen temizlemelerine yardımcı olsun!" dediler. İşin garibi, Resulaev, Gebekov, Babahan ve Alizade, Stalin onları savaş çabalarında istihdam etmeye karar ver­meden önce hapis ve sürgün hayatı yaşamıştı. Topyekun askeri seferberlikten başka çaresi olmayan Sovyet propagan­dacılar Müslümanların dinsel duygularına seslenip, Alman istilacılara karşı cihat çağrısında bulundular. Stalin, İslamın hamisi olarak övüldü. Almanlar, Müslümanların ve İslamın en gaddar düşmanı olarak yerildi.
Sayfa 321 - ALFA | TARİHKitabı okuyor
Bu unutkan miskin bîçâre bir kez olsun düşünmez ki mahlûkatı idare etme elbisesini bana niçin giydirdiler? Bu ilim, dirayet ve idrak tacını bütün yaratıklar arasında niçin benim başıma koydular? İbadet yazısını niçin benim alnıma çektiler? Gökyüzünde ve yerde benim adımı niçin dostluk ve muhabbetle meşhur ettiler? 120.000'den fazla peygamberlik ve saadet merkezini, bütün mahlûkat içinde niçin sadece beni davet için gönderdiler? Kutsal kitaplarda ve sahifelerde niçin benden bahsettiler? Bu kitaplardaki şükür, övgü ve kınama niçindir? Dünyayı niçin birçok yerde kınadılar? Neden dünyaya hapis ve zindan isimlerini verdiler? Onun gurur ve fitnesinden kaçıp firar etmeyi niçin emrettiler? Önde gelen resûller, nebîler ve veliler neden ona yönelmediler?
"Kaç kişi evliliği bir tür müebbet hapis gibi yaşamıştır?"
Siyasi liderler birbirlerini öldürmekle kalmıyorlar, genellikle bütün yurttaşlarına yönelik kitlesel şiddet uyguluyorlardı. Onları işkence, hapis, ölüm ya da açlığa mahkum edebiliyorlar ya da firavun tarzı inşaat projelerinde ölümüne çalıştırıyorlardı. Rummel devlet yönetimlerinin 20. yüzyıldan önce 133 milyon insanı öldürdüğünü, toplam sayının 625 milyon bile olabileceğini tahmin ediyor. Dolayısıyla, bir toplumda düşman gruplar arasındaki çatışmalar ve baskınlar kontrol altına alındıktan sonra, şiddeti azaltma açısından en büyük fırsat devlet şiddetini azaltmak oluyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.