Kitapta o kadar kahredici şeyler okudum ki, yaşamış olanları düşünemiyorum bile. Her olay başlı başına trajedi lakin beni etkileyen, kalbimden bir şeylerin kopup gitmesine sebep olan o olay 'Güldünya Tören' hikayesi beni o kadar çok etkiledi ki okumamış veya bilmeyenler için paylaşacağım. Bu kitap okunmalı ve
Selam kitapseverler.
Lahza serisini herkes az çok biliyor. Bende hümeyra kalemine bayılıyorum. Seri tamamlandı ve ben tek sefer de okudum. Böyle güzel seven bir adam hepimize nasip olsun
Mahalle kurgusu. Adana'da aşiret reisi ve karanlık dünyanın sözü geçeni Çakır Seyhanlı.
Mahru ise ölen annesi ve abisi. Ayyaş bir baba ile hayatı kötü
Özel kitaplarımdan biridir .Daha doğrusu bu bir kitap değil başyapıttır . Kim ne söylerse söylesin . Her yiğidin harcı değildir bin sayfalık kitabın içine girebilmek .Soluksuz , heyecanla okuyabilmek .
Dostoyevski bilindiği gibi realist bir yapıya sahip. Hal böyle olunca kalemi de kendi gibi betimleyici ve keskin ..Adamın hayatına bakıyorum .
Kitabı çok kötü bir yayınevinden okumama rağmen yine de neden 200 milyondan fazla satış yaparak en çok satanlar listesinin başında yer aldığını her sayfada daha iyi anladım. Muhteşem kurgusunu tarih dokusunda çok sağlam bir karakter derinliğiyle harmanlayarak beni çoğu yerde sarsmayı başardı ve çok kısa sürede bitirmemi sağladı.
Fransız
Garaudy, Hitler ordusuyla yapılan Somme savaşında gösterdiği büyük kahramanlık sebebiyle yüksek devlet nişanıyla ödüllendirilir. Fakat bir gün Fransız hükümetinin Hitler ile yaptığı anlaşmayı öğrenen Garaudy, bu duruma başkaldırır ve Fransız sömürgesi Cezayir'e sürgün edilir. Otuz üç ay burada hapis hayatı yaşar.
Orada da yapmış olduğu bir
"Ama değişmeyen tek şey yoksulluk."
Ödüllü eserleri takip eder misiniz ? Ben belli başlı ödülleri almış eserleri bilhassa ederim. Belli başlı derken , benim için feminizmin güçlü kalemlerinden biri olan
Duygu Asena yı anmak için 2007 yılından beri yapılanınki bunların başında yer alıyor. İşte bu ödülü en son kazanan
Cüret belli olur olmaz okuma listeme alındı ki iyi ki okumuşum dediklerimin en başında biri oluverdi.
Cezran senin hayatını ,nasıl Gül olduğunu okurken öyle içim acıdı ki empati yapmaktan kaçındım itiraf ediyorum. Nefesimin daraldığı , çok sıcak mı oldu deyip camı açtığım anlar oldu. Sevgili yazarımız
Neslihan Önderoğlu nun kaleminin etkileyiciliğine öylesine hayran kaldım tüm eserleri hemen okuma listesine alındı!!
Babası tarafından para karşılığı çocuk yaşta engelli çocuk bakmak için satılan ve gittiği evde hapis hayatı yaşayan Cezran senin kalbin o kadar yüce ki aslında. O baktığın Oğuz'u ailesinden bile daha çok sahiplenmen.. Ve her ikisine de sahip çıkan Resul. Dünyada iyi insanlar da varmış ya dedirttiniz.
Ama sonu böyle olmamalıydı offf yaa diyeceğiniz , boğazınıza yumrunun oturduğunu hissedeceğiniz kitabı okumadan önce mental olarak kendinizi hazırlayın diyoruuuummm . Şiddetle okuyun , okutun !!
Filistin asıllı olup Ürdün vatandaşı olan Abdullah Galip Bergusi nin hayatının esir edilene kadar olan kısmını anlatan hemen hemen bir günde okuduğum bir kitap…
Şuan azılı siyonist hükümetinin ve oslo anlaşmasının savunucuları olan Filistin hükümetinin aldığı kararla 67 kez müebbet ve 5200 yıl hapis cezası almış bir mücahidin hayatı…
Bir müslüman olarak, insanlar oralarda bu sıkıntılara düçar olup, özgürlük için bu denli savaşlar verirken; “Ben aynı senelerde ne yapıyordum?” diye kendisine sormadan edemiyor…
Muhakkak kitaplığınızda bulunması gereken ve başladığınızda asla bitirmeden bırakamacağınız bir kitap…
Evlatlarımıza sahte kahramanlar hikaye edeceğimize, gerçek mücahidleri anlatabileceğimiz muhteşem bir kitap…
Rabbimden niyazım biran önce özgürlüğüne kavuşmandır…
:
:
:
Selam olsun sana Abdullah Galip Bergusi…!
:
:
…measselam…
Yoldaki MühendisAbdullah Galib Bergusi · Ekin Yayınları · 20244,541 okunma
Küçük bir kızın, onca kardeş, anne, baba ve kuzenleriyle olan hayatı, hapse düşmesi ve hapiste yaşadıkları. Hapis değiştirmesi, oradaki arkadaşlıkları, ilişkileri ve maceralarını anlatan sürükleyici bir roman.
Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal Bursa cezaevinde Nazım Hikmet ile koğuş arkadaşlığı yapmış ondan etkilenip şiirden düzyazıya geçmiş ve bu anlamda Türk edebiyatının toplumcu gerçekçi çizgisini belirlemiş yazarlarımızdandır. Defalarca kovuşturmaya uğramış yargılanmış siyasi düşünceleri sebebiyle hapis yatmış yasaklara maruz kalmıştır.
"Şu an ne mutluyum ne de mutsuz.
Sadece her şey geçip gidiyor.
Şimdiye kadar yaşamımı sürdürdüğüm bu soğuk insan dünyasında, gerçek olduğunu düşündüğüm tek şey bu.
Sadece her şey geçip gidiyor.
Bu sene otuz yedi yaşında olacağım. Saçlarıma aklar düştü diye insanlar beni kırkımı geçtim sanıyor."
Kitaptan bir alıntıyla başlamak istedim