Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Yusuf Atılgan, 1950-1980 döneminin ilk modernist yazarlarından birisi, Türk yazar ve öğretmen. Ahmet Hamdi Tanpınar, Halide Edip Adıvar gibi önemli yazarların öğrencisi. Sol görüşlü olduğu için öğrencilik yıllarında hapis cezası çekmiş. Kitabımıza gelecek olursak, ana karakterimiz Zebercet, en unutulmaz karakterlerden biri. Düşünce şekli, sorunları, yaşamı öyle anlatışmış ki kitabı okuyunca Zebercet’le tanışmış gibi hissettim. Tek başına babadan kalma oteli işleten Zebercet, çok yalnız ve içine kapanık bir karakter. Tüm hayatı otelden ibaret, sokağa bile çok nadir çıkıyor, gördüğü bildiği insanlar otele gelip kalanlar ya da berber, bakkal gibi yakın temasta olduğu kişiler. Varoluşsal sorunlarla boğuşarak yıllarını geçirmiş bir adam. Gecikmeli Ankara treniyle gelen kadın sevilme ihtiyacının tekrar ortaya çıkmasına neden oluyor ve o kadının yeniden otele gelmesini beklerken Zebercet, kendisini daha da yalnızlaştırıyor, psikolojik bunalıma giriyor, çevresindeki az sayıdaki canlıya da zarar vermeye başlıyor. Kitap cinsel şiddet, intihar, şiddet gibi unsurlar barındırıyor. O yüzden küçük yaştaki okurlara uygun olmayacağını düşünüyorum. Kitap durağan ilerlese de bilinç akışı tekniğiyle okuduğum kitaplar arasında en beğendiğim oldu. Zebercet’in gizemli bunalımı merakla okumamı sağladı. Okumayan herkese tavsiye ederim.
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330bin okunma
316 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Dorian Gray'in Portresi
Bazı kitaplar yazarın hayatına biraz hakim olduğunda daha anlamlı olur. Bu kitap da kesinlikle onlardan biri. O yüzden yazıma Wilde ve kitabın yayımlanması ile başlıyorum. Kitabın yazıldığı dönemde 'oğlancılık' doğal olmayan cinsellikti. Wilde'nin eşcinsel olduğunu bilen bilir. Kendisi Lord Alfred Douglas için "O kırmızı gül
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Everest Yayınları · 202073,4bin okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Romanda iki farklı anlatıcı bulunmaktadır. Bunlardan biri romanın başından sonuna kadar okuyucuya eşlik eden isimsiz bir anlatıcı, diğeri ise aynı zamanda romanın başkahramanı olan Mustafa Said’dir. Okuyucu, Mustafa Said’in hikâyesinin bir bölümünü kendi ağzından anlatıcıya aktarılırken öğrenir. Fakat hikâyedeki boşluklar isimsiz anlatıcının yaptığı araştırmalar ve ulaştığı belgeler sayesinde yine anlatıcı tarafından bir bulmaca gibi doldurulup okuyucuya aktarılır. Kısaca romanın olay örgüsüne değinmek gerekirse; İngiltere’de yedi yıl İngiliz Edebiyatı eğitimi gören isimsiz anlatıcı, doğduğu ve büyüdüğü yer olan Sudan’daki köyüne ailesinin yanına döner ve daha ilk gün köyün yerlisi olmayan ve köyün yerlilerinden Hüsna ile evli Mustafa Said dikkatini çeker. Anlatıcı, merakını yenemeyerek Mustafa’nın kim olduğunu sorgulamaya, hayatı ve kadınlara olan aşırı düşkünlüğü ile ilgili bölük pörçük bilgiler edinmeye başlar. İngiltere’de kısa zamanda iyi bir konum sahibi olan Mustafa kendisini ‘kuzeyin ve soğuğun özlemini duyan güney’ olarak tanımlar ve kadınlara bir avcı gibi yaklaşır, en sonunda cinayetle suçlanarak yedi yıl hapis cezasına mahkûm edilir. Mustafa hikâyesinin bir bölümü olan bu olayları anlattıktan kısa bir süre sonra da karısını ve çocuklarını anlatıcıya emanet ettiğini yazdığı bir mektup bırakarak kaybolur. Cesedi bulunmaz, fakat Nil Nehri’nin sularında can verdiği düşünülür.
Kuzeye Göç Mevsimi
Kuzeye Göç MevsimiTayyib Sâlih · Ayrıntı Yayınları · 2016380 okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub
Ferhat Özbadem
Ferhat Özbadem
Ömürünü Mısır zindanlarında çürümüş bir şahşiyet . Tam manasıyla düşüncelerini bilmemekle birlikte Seyyid kutup üzerine ilkdefa bir eser okudum . Daha önce Selefi hareketlerin fikirleri doğrultusunda hareket ettiğini bildiğimden hiç yaklaşmamıştım. Edebiyat ve sosyolog olan Seyyid kutup ABD de iken Müslüman kardeşler lideri olan Hasan el bennah şehit edilmesiyle Müslüman kardeşler dikkatini çekmesi , Teşkilatta aktif görev almış , Kralı yıkmakta, Abdullnasırla beraber faaliyet yürütmüş , Cuntanın başa gelmesiyle , Abdulnasırın Müslüman kardeşler cemiyetine büyük baskılarıyla , ömrünü hapis hayatı sonunda idamla son bulmuştur.
Seyyid Kutub
Seyyid KutubFerhat Özbadem · Sude Yayınları · 2016157 okunma
421 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Türkçülük ideolojisinin yirminci yüzyıldaki en büyük temsilcilerinden olan Hüseyin Nihal Atsız'ın hayat hikayesini ve edebi yönünü anlatan güzel bir eser. Öncelikle ailesini tanıtan kitapta, okul hayatı, kendisini etkileyen Ziya Gökalp, Zeki Velidi Togan gibi isimlerle olan ilişkisi, öğretmenlik hayatı anlatılırken, 3 Mayıs 1944 Irkçılık ve Turancılık davasından dolayı çektiği sıkıntılar anlatılmaktadır. Çoğunu kardeşi Necdet Sançar ile beraber çıkardığı Atsız Mecmua, Orhun, Türk Sazı, Ötüken gibi dergiler ve Türkçüler Derneği detaylı bir şekilde anlatılırken, zamanında dostu olduğu Sabahattin Ali'yi eleştirdiği yazılar ve sonrasında düşman olması, kendisini eleştiren makaleler yazdığı için düşman olan dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile olan tartışmaları, ve Bozkurt adında bir dergi çıkaran ama kendisini çok yukarıda gören bir diğer Türkçü Reha Oğuz Türkkan'ın foyasını ortaya çıkarması da ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Aldığı hapis cezasının cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından affedilmesi için yazılan dilekçeler, Başbuğ Türkeş ile ve CKMP ile olan ilişkisi, Ziya Gökalp, Mehmet Akif Ersoy, Zeki Velidi Togan, Rıza Nur, Namık Kemal hakkındaki düşünceleri ve ölümü de anlatılıyor. Söz konusu yazar ve düşünür hakkında bilgi edinmek isteyenlerin keyifle okuyacağı bir kitap.
Vaktiyle Bir Atsız Varmış
Vaktiyle Bir Atsız Varmışİlhan Bahar · Kamer Yayınları · 2015258 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitap yorumuna başlamadan önce Oscar Wilde'n hayatı hakkında bilgiler paylaşmak istiyorum. Oscar Wilde bir otel odasının duvar kağıdına 'birimiz gitmeli' diyerek intihar eder. Dorian Gray'in Portresi onun tek romanıdır.En ünlü olduğu zamanlarda uygunsuz ilişki suçundan iki yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Artık hiç bir şey onun için eskisi gibi olmaz ve çok büyük bir yokluk içinde yaşar. O zamanlar yaşam tarzı, cinsel tercihi ve kitaplarındaki gözü karalığı ile İngiliz toplumunun çok büyük tepkisini çeker. Dorıan Gray'in Portresi sansürlü ve sansürsüz olarak yayımlanmıştır ilk basılmaya karar verildiği zamanda sansüre maruz kalmıştır. Kitabın konusuna geldiğimiz zaman üç ana karakter vardır; Basil, Dorian Gray ve Lord Henry. Dorian Gray: fiziksel güzelliğe ile çok dikkat çeken herkesten övgü alan bir kişidir. Basil Harward: Dorian Gray'a hayranlık besleyen, çoğu zaman sanat ve resimden başka bir şey düşünmeyen ve Dorian Gray'in portresini yapan ressamdır. Lord Henry: Seçkin, tecrübeli bir burjuva bazen ukala ama oldukça zeki ve aforizmaları olan kişidir. Basil'in Dorian Gray'in portresini çizdikten sonra Lord Henry tarafından gençliğinin ve güzelliğinin bir gün elinden gideceğinin fark ettirilmesi sonucu dilediği dileğinin kabul olması ve devamında başına gelenleri anlatan bir romandır. Oscar Wilde bir mektubunda romanın karkaterleri ile ilgili şöyle diyor: "Basil Hallward, ben olduğumu sandığım kişidir; Lord Henry dünyanın ben sandığı kişidir; Dorian ise benim olmak istediğim kişidir, belki başka bir çağda..."
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202373,4bin okunma
Reklam
Ne zaman ki sol acımasız bir şekilde ezildi ve solcular hapis ve işkence cezalarıyla yıllarca kabus hayatı yaşadılar, etnik grupların kardeşliğine ve dayanışmasına dayalı siyaset anlayışı da sona erdi. 1971 ve 1980 darbelerinden sonra Kürtler, özgürlük ve tanınma arayışlarına birleşik değil, etnik vurgusu daha yüksek örgütlerde devam ettiler. Devlet şiddeti, siyasetin, ortak değerlerden sıyrılıp, Kürtleşmesinin önünü açtı; tabii Türkleşmesinin de. Etnik vurgusu güçlü siyaset, Türk ve Kürt milliyetçiliklerinin birbirini bileyen bıçaklar gibi birbirlerinin üzerinden keskinleşmelerine ve bugünkü çatışma ortamının oluşmasına neden oldu
Sayfa 253 - Akademi Kültür Sanat Yayıncılık, 1. Baskı, Mart 2008, İstanbulKitabı okudu
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
117 günde okudu
Hayatımı Kurtaran Savaş hakkında
İkinci dünya savaşını bir de iki küçük kardeşin gözünden dinledim. Engeli olduğu için annesi tarafından hapis hayatı yaşayan bir kızın da hayatının değiştiğini okudum.
Hayatımı Kurtaran Savaş
Hayatımı Kurtaran SavaşKimberly Brubaker Bradley · Parodi Yayınları · 0167 okunma
Adorno “diken diken olan tüylerin” ilk estetik resim olduğunu söyler. Ötekinin baskınının ifadesidir. Ürpermekten âciz bir bilinç, şeyleşmiş bir bilinçtir. Deneyim yaşamaktan yoksundur, çünkü deneyim “varlığın özsel başkalığının alışılmış olan karşısında kendini açığa vurduğu acıdır öz olarak”. Her tür acıyı yadsıyan bir hayat şeyleymiş bir hayattır. Yalnızca “öteki tarafından dokunulmuş olmak”tır! hayatı canlı tutan. Aksi takdirde aynının cehenneminde hapis kalır.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.