“O günlerde Nazım, Çankırı Hapishanesi’nde kalıyordu.Nazım Hikmet, Kemal Tahir ve Hikmet Kıvılcılı ile birlikte aynı yerdeler. Nazım Hikmet sevgilim ya, ben de onu ziyarete giderken süslenip oüsleniyorum. Üzerimde Avrupa’dan aldığım kürküm, takma kirpiklerim, başımda gösterişli bir şapka. Çankırı ise köy gibi bir yer. Az gelişmiş, yoksul bir Anadolu kenti. Çankırı’da hapishaneye giderken çocuklar peşime düşüyorlar, “Tango, Tango” diye arkamdan bağırıyorlar. Ben hiç aldırmıyorum. İçim içime sığmıyor.Sevgilimi göreceğim.Nazım. Kemal Tahir ve Hikmet Kıvılcımlı beni küçücük köhne hapishane odasında karşılıyorlar.Orta yerde minicik, dört köşe bir masa var. Üstüne pembe bir kağıt sermiş ve süslemişler böylece masayı. Oturup konuşuyoruz. Dört tane yumurta kırmışlar bir sahana. Orta yere getiriyorlar.Bir de çilek reçeli var küçük bir fincanda.Onu Nazım’la benim arama koyuyorlar.Ben de –yahu ne anlayışsızmışım- sanki hiç reçel yememiş gibi,Nazım’la birlikte o reçeli yiyorum.Bendeki akla bak! giderken bir şeyler götürsene! Onlar sıkıntı, açlık ve kaba saba urbalar içinde, ben kürkler içinde.” Sana Tütün ve Tespih Yolluyorum Füsun Özbilgen, 1985; s.8
Tımarhane ve hapishane, iktidarların sopası olmuştur tarihte.
Reklam
Her hapishane içindeki mahkumlar için bir evrendir. Hem düşünsene Jared Sapiens. Belki diyar da miniciktir, daha da büyük bir dünyadaki bir varlığın saat zincirinin ucunda sallanıyordur?
Sayfa 284 - brokefriendforeverrKitabı okudu
418 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Akıcı, sürükleyici, merak uyandırıcı ve dehşet verici bir otobiyografik roman. Kitabın 3 bölümü var. İlk bölümde hapishane öncesi çocukluk yılları ve Cehennem Mutfağı'ndaki yaşantı anlatılıyor, ikinci bölümde hapishane yılları ve üçüncü bölümde hapishaneden sonraki hayatları. Yazarın bu anlatım biçimiyle biz okurlar çocukların neyken neye dönüştüklerini, özünü ve değişim evrelerini tartıp düşünebiliyoruz. Diğer 3 arkadışın bakış açısını ve düşüncelerini de merak etsem de en azından içlerinden biri (yazarın) bunları dillendirmeye cesaret etmiş. Bize de okumak ve farkında olmak düşer. Son olarak, filmini izlemiştim önceden kitabından habersiz. Aslında önce filmini izleyip sonra kitabını okumayı sevmem ama filmini izledikten sonra yine de kitabını okumaya karar verdim ve iyi ki okumuşum. Yakın zamanda Monte Kristo Kontu'nu da okumak isterim (yazarın ve arkadaşının en sevdiği ve kitapta sürekli adının geçtiği roman).
Suskunlar
SuskunlarLorenzo Carcaterra · Artemis Yayıncılık · 2012275 okunma
565 syf.
10/10 puan verdi
Yazarın gerçek hikayesi. Haksız yerine verilen kürek mahkumiyeti, hapishane ortamı, oradan kaçış planları. Siz de okuyucu olarak yazarla beraber o heyecanı yaşıyorsunuz.
Kelebek
KelebekHenri Charrière · E Yayınları · 20195.4k okunma
" Oturma odamızda ailemizin görsel tarihine ayrılmış koca bir raf var. Herkesin bebeklik fotoğrafı, bazı vesikalıklar, tatil ve doğum günü fotoğrafları. Bunlar bana bir hapishane duvarındaki çentikleri hatırlatıyor. Zamanın geçtiğinin, hiçbirimizin yerinde saymadığının kanıtları... "
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.