Bu adam ölmeyi haketti :)
Dorothy Parker’in öykülerinin birinde, The Lovely Leave (Harika İzin), genç bir eş izinli gelecek kocasının dönüşünü bekler. Kendisini güzelleştirmiştir, kendisine çok pahalı olan o sade görünüşlü siyah giysilerden birini satın almıştır, çünkü kocasının siyah ve sade giysilerden hoşlandığını bilir. Kocasına giysiyi beğenip beğenmediğini sorar: “A, evet,” der adam, “Senin üzerinde bu giysiyi her zaman sevdim.” Kadın sanki taşa dönmüştür. “Bu giysi,” der kadın, aşağılayıcı bir toksözlülükle ve sözcüklerin üstüne basa basa, “yepyenidir. Ömrümde bunu hiç giymedim. Eğer merak ediyorsan, onu özellikle bugün için satın aldım.” “Affedersin, tatlım,” der adam. “Tabi, şimdi bunun öteki olmadığını görüyorum. Bence harika. Seni siyahlar içinde görmek hoşuma gidiyor.” “Böyle durumlarda,” diye yanıtlar kadın, “bu elbiseyi keşke başka bir nedenden ötürü giymiş olsaydım diyorum.” Genç kocası onun giysisine gereken değeri vermedi diye korkutucu dul kalma isteği, erkekler için psikolojik olarak pek anlaşılır bir şey değildir ama bu kadar derinden incinme duygusunun yalnızca bu özel giysiyle ilgili olmadığını anlarız.
“Harika bir kitap yazmak için önce kendiniz kitaba dönüşmelisiniz.”
Reklam
“Hepimiz içimizde bir kitap tutuyoruz, belki de harika bir kitap, ama iç hayatımızın kargaşasında nadiren ortaya çıkan veya o kadar çabuk ortaya çıkıp kaybolan o kitabı zıpkınla yakalamak için vaktimiz yok.”
Bukalemun BubUyu Gördün mü"? Yazanlar Şehnaz Ceylan Feyza Yalman İrem Betül Ayçan Yeliz Bodurlar Bu kitabın sahibi: Bubu, keşfetmeyi çok seven meraklı bir bukalemundu. Ormanda bir oraya, bir buraya gezer dururdu. Bir gün o kadar yürüdü, o kadar yürüdü ki... Kocaman binaların olduğu bir şehirde buldu kendini. Binaların arasında biraz
Harika
Ama önce sen kendini inşa etmelisin, dimdik bir beden ve dimdik bir ruhla.
Kadınlar harika bir içgüdüye sahiptir. Bariz olan hariç, her şeyi keşfedebilirler.
Sayfa 52 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
GAYB MESELESİ
Gaybı Allah bilir ama Nur Risaleleri'nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır.(Hâşâ) Nitekim bu kanaat Nur Risaleleri'nde açık olarak belirtilmiştir: Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu'l-'ilmi ve 'aliyyun babuha" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak
Sayfa 216 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
FİLİZ ŞAHİN YAZDI... ~~~~~~~~EFELYA~~~~~~~ Onu ilk çıktığı günlerde alıp bitmesin diye çok yavaş okuduğumu itiraf etmeliyim. Şöyle ki; kahramanlar İtalya'ya gidene kadar kitap inanılmaz bir atmosferde okuru büyük bir heyecanla sürüklüyor.Yazarın dile hakimiyeti özellikle uzun cümlelerde daha net görülüyor. Şöyle ki; uzun cümlelerde
Yeni başlangıçlar için harika bir gün olabilir.
Sayfa 8 - YKYKitabı okudu
Reklam
Hayattayken yaşayan Kur'an olan ve bu mirasını bizlere bırakan Hz. Peygamber'in durumunu özetlemeye Muhammed Gazâlî'nin (ö.1996) şu harika tespiti yetmektedir: "Hz.Muhammed'in hayatı, Kur'an'ın emir ve yönlendirmelerini bizzat tatbik etmekten ibaretti. İbadet, ahlâk, cihad ve muâmelat hususunda o yeryüzünü değiştirip yepyeni bir medeniyet tesis eden canlı bir Kur'an'dı. Eğer bu amelî ve kavlî sünnet olmamış olsaydı, Kur'an hayal âleminde sabit nazarî felsefelere benzerdi. Hiç kuşkusuz, Hz. Muhammed'in sosyal, sivil ve askeri sahalarda, bütün bunlardan önce itikadi ve ibadet esaslarını uygulamadaki sünneti, ebedi risâletin ayrılmayan parçasıdır. Çünkü su, nasıl bilinen iki elementten meydana geliyorsa, İslâm da aynı onun gibi Kitap ve sünnetten oluşmaktadır.
İNSANLIK İLE TANRI ARASINDAKİ PERDE
Merhaba, güzel varlıklar. Varlığımın Tanrısı varlığınızın Tanrısı 'nı selamlıyor. Hoş geldiniz. Şimdi hayatın şerefine bir bardak su içelim. Benim Kutsal Özüm, beni geçmişimden kurtar. Sen harika ve gerçekten güzel olan Öz, beni geçmişimden kurtar, ruhumu kanatlandır, zihnimi tüm sınırlarından arındır. Benim Kutsal Öz'üm, bedenimi koru ve ben uyurken, bedenimi iyileştir, bedenimi değiştirerek, arzularıma vasıta kıl. Varlığımın Tanrısı' ndan böyle diyorum. Öyle olsun. Aranızda, bu bilgiyi alıp ona teslim olanları; hastalıklarına, fiziksel yetersizliklerine, mağduriyetlerine, üzüntülerine, endişelerine, pişmanlıklarına ve korkularına rağmen bu çalışmayı yapanları kutluyorum. Öğrenmekte olduğunuz Büyük Çalışma' nın, yani sınırlı insan ile gerçek bir üstat arasındaki çizginin çok ince olduğunu biliyor musunuz? O çizgiyi kalınlaştıran şey insanın kendi ıstıraplı realitesiyle ilgili kavramı, kendi kendine koyduğu sınırlar ve o sınırlar yüzünden yaratılan kaderdir. Büyük Çalışma, Öz'ü (Spirit) kişiliğin hapishanesinden kurtarmakla ilgilidir. Ama Tanrı için bu hemen meydana gelen bir hızlanmadır.
"İnsanız biz, suçluluk duygusuyla doğarız, mutluluğun gerçekleşmesi ihtimali bizi korkutur. Ölürken başkalarını cezalandırma isteğiyle doluyuzdur, çünkü kendimizi daima güçsüz, haksızlığa uğramış, mutsuz hissederiz. Günahlarının kefaretini ödemek ve günahkârları cezalandırabilmek, ah! Harika, değil mi? Evet, muhteşem."
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.