Senden bana cephelerden savaş, kuşanmalardan hücum, sarılmalardan ecelsiz kesik bir nefes!
Düşüyor kalbime bıyığı yeni terlemiş delikanlılardan geriye kalan yarım ve ellerinden de üryan sevdalar!
Nasıl unutulursa kalabalıklar da bir tenha, mezar üstlerinde sevinçlere hasret bir çiçek, işte öylece es geç beni!
Sanma ki dilimde depreşen nöbetlerde bir sara, öznemle yüklemlerim arasında bir araf vardır.
Bertaraf et artık beni kendimle ve kendinle!
Nasıl dindirmiyorsa ıslak bir bez ruhun ateşini ve nasıl ki göğün hükmü penceredeki perdenin aralığı kadardır, sende öylesin düşlerimde.
Sen eksik bir satırsın her şiire!
Davut Işık