Hatice Ertaş
@hati61
Trabzon- istanbul arasında 40 yıl..
Öğretmen
Üniversite
İstanbul
Trabzon, 27 Aralık
21 okur puanı
Ekim 2018 tarihinde katıldı
Başka hayatların masalını teneffüs etmek, o iklimlerde yaşamak kolay değildir. Küçük roller yabancılar içindir Antigone. Sen kendini kendi masalından sürgün ettikten sonra, hiçbir masalı yurt tutamazsın.
Çağını şaşırmış masallar vardır. Kimi zaman da insanlar yüklenemeyecekleri ya da sürdüremeyecekleri masalları yaşamaya kalkışırlar. Masalların kadrosu sanıldığı kadar kalabalık değildir. Orada ancak birkaç kişiye yer vardır.
Yeni moda oyunlardan sıkılan bazı insanlar kimi zaman eski masallara sığınırlar. Bir gecelik masallara, bir anlık, bir bakışlık... Çoğu zaman masaldaki kişilerden biri bu oyunu ciddiye alır. Oysa bir oyundur bu. Sürdürmek ister. En başta masalın kendisi buna izin vermez.
Okur Takip Önerileri
Bazı insanlar başkalarından intikamlarını kendilerini rezil ederek alır.
Dünyada çok büyük bir yangın çıkmıştı ve bu yangında ilk kurtarılacak olan kendi hayatıydı. Ama nasıl olacaktı bu? ya da olası mıydı? Herkes denizlerini tüketmişti. Telefonlarını tüketmişti. Hayatımızdaki her şey sürüncemede kalmıştı. Bu yüzden hiçbir şey tat vermiyordu.
"Öyle kısacık anlar vardır ki bütün bir hayatı altüst edebilir. Bazen bir gün,yıllarca acı çektirecek kadar derin izler bırakır yaşamda. Bazı haberler vardır,mermi olup yüreği deler geçer;ardında kocaman bir yara bırakır."
"Beklemek üzerine felsefe kitabıydık
Her şeyi bekliyoruz diyorduk
Hayattan ne beklediğimizi soranlara"
"Ben yıllarca bedenimde aynı yöne bakıp farklı şeyler gören iki insanı taşıdım,iki insanın isteklerini aynı anda yerine getirmeye çalıştım. İşin kötüsü,ne tümüyle biri ne de öteki olabildim. İkisi arasında bocalayip durdum"
"İnsanlar cehennem azabindan korkmadan iyi olabildiklerinde daha üst düzeyde bir uygarlığın ilk adımını atmış olacaktır"
"Yarayla alay eder hiç yara almayan"
"Bir ateş başka bir ateşi söndürür,bir ağrı başka bir acıyla hafifler. Umutsuz keder başka bir kaygıyla giderilir. Yeni bir zehir bul gözlerine."
"her sevilen sevenine aynada avlanmıştır"
"sen düştün yüreğime ince bir sızı ile
hangi yolu yürüsem içimde uzayan sen
hangi ırmağa susasam çağlayansın içimde
omuzlarıma dağıt kuşkulu ormanın
geceden sakladığım düşlerime sız
istersen züleyham ol gömleğim sende kalsın
dudaklarım yarılıyor hangi denizi öpsem"
"her hayatın içinde uzayan bir ölüm var
her acının içinde batan cam kırıkları"
"Peki,sen bir gün nasıl öleceksin,bir annen yok çünkü? Annesiz insan nasıl sevebilir,annesiz nasıl ölebilir?"
"Fısıldarim sana yıllarca içimde biriken
Söyleyemediğim ateşten kelimeleri
Şuuraltım patlamış bir bomba gibi
Saçar ortalığa zamanın
Ağaran saçın toz toprağını
Bana ne Paris'ten
Newyork'tan Londra'dan
Moskova'dan Pekin'den
Senin yanında
Bütün bu türedi uygarlıklar umrumda mı
Sen bir uygarlık oldun bir ömür boyu
Geceme gündüzüme"
"Kendi çocukluğunu kaybetmiş insanların günün birinde çocuk sahibi olması,onları ana baba yapmaya yetmez."
"Hayatta en büyük sırrı içimizde taşıyoruz. O sırrı günün birinde dünyayla dogrulatmak istiyoruz. Ya sırrımız ışımıyor ya dünya geçit vermiyor."
"Tüm içtenliğiyle yaşayan,türlü dertlerle,binbir düş kırıklığı ile karşılaşan ama bunlardan yıkılmayan,bunlara boyun eğmeyen kişi,işleri her zaman rast gitmiş ve görece bir refah içinde yaşamış birçok kişiden daha değerlidir."
"Kim kişisel yoksulluğu bilinçle seçer ve severse,büyük bir hazineye sahip demektir ve her an vicdanının sesini işitebilecektir"
"Senin iki yüzün olmalı,birini halka diğerini de kendine ve Tanrı'ya göstermelisin. Gözlerine,kulaklarına,diline sahip olmak istiyorsan,gözlerin,kulakların,dilin olduğunu unut."
"Sağlam olan yanlarımı bildiğim bir dille anlatıyorlar. Hastalığıma gelince Latince'ye başvuruyorlar. Onlara güvenim kalmadı."
"Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım:mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım."