Dağı yazmak için dağı yaşamak lazım ise bunu Dursun Çiçek yazardı ancak. Dağ gibi, dağlaşmış adamlarla yol arkadaşlığı yapmış biri olarak dağlar yazılınca anlamlı oluyor. Dağın neyi var anlatılacak derseniz hiç bakmayın kitaba. Ama size sadece arka kapaktaki yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Oradaki alıntıyı okuduğunuzda kitapa dair
Çok güzel bir inceleme yazısı olmuş, insanın kitabı hemen alıp okuyası geliyor gerçekten. Paylaştığı dağ fotoğraflarıyla tanımıştım Dursun Çiçek'i. Eminim ki kitabında da bunu çok güzel yansıtmıştır. Allah razı olsun incelemeniz için.
Allah razı olsun Kevser Hanım. Nakıs ifadelerle anlatmaya çalıştım kitaptan payıma düşenleri. Birçok noktayı es geçmiş olabilirim. Kitap anlatılandan kat be kat değerli bir çalışmanın ürünü.
Kitapların da insanlar gibi kaderi vardır derler. Ne zaman, nasıl, nerede tanışacağın belli olmuyor. Bazen bir dost tavsiyesi ile, bazen kitapçıda göz göze gelerek tanışırsın. Ama bir şekilde karşılaşırsın. Adını duyarsın duymamazlıktan gelirsin. Sanki kader kulağını kapattırır sana. Bu gizem kitabı eline alıp biraz sayfalar arasında ilerleyene
O pencerenin önünde oturmuş, gökyüzüne bakıyordu. Gökyüzü kapkaraydı, bulutlar yere düşecekmiş gibi sarkmıştı. Birden bana döndü. Sana tutunuyordum, kopardın dedi.