Nefes alışını hatırlıyor musun?
Sadece bir sorunun olduğunda hatırlarsın soğuk algınlığı veya nefes darlığı yaşadığında aksi halde nefes almayı kim hatırlar ki?
Bu yüzden insanlar Tanrı'yı yalnızca başları dertte olduğunda hatırlıyorlar. Aksi halde kim hatırlar?
Ve Tanrı sana nefesinden bile daha yakındır, hatta kendinden bile daha yakın.
Ama herkes bunu unutmaya meyilli gibi. Hiç dikkat ettin mi?
Eğer bir şeye sahip değilsen her zaman aklında olur. Ama ona sahip olduğunda onu hemen unutuyor, kanıksıyorsun.
Ve Tanrı kaybedilecek bir şey olmadığından, onu hatırlaması da zor oluyor. Sadece birkaç insan Tanrı'yı hatırlama becerisine sahip.
Asla uzaklaşmadığımız bir şeyi hatırlamak zordur. Okyanustaki bir balık okyanusu unutur. Ama o balığı kıyıya, sıcak kumlara atarsan bak nasıl hemen hatırlıyor okyanusu!
Ama seni Tanrı'dan dışarı atmanın bir yolu yok, onun bir kıyısı yok; Tanrı kıyısız bir okyanustur. Ve sen bir balık gibi değilsin, bir dalga gibisin.
Tıpkı Tanrı gibisin; senin doğanla Tanrı'nın doğası tıpatıp aynıdır.
Sayfa 73 - Butik YayıneviKitabı okudu
Ondan önce yalnızca bulanık ve karışık bir şeyler vardı, hatırlama çabalarıyla asla derinine inilemeyen bir şeyler, belki toz tutmuş, örümcek ağlarıyla örülmüş, karanlık yüreğimde hiçbirinin bilgisi bulunmayan nesnelerle ve insanlarla dolu herhangi bir mahzen.
Eşyaların gücü , içlerinde birikmiş hatıralar kadar , bizim hayal ve hatırlama gücümüzün cilvelerine de bağlıdır.
Sayfa 305Kitabı okudu
Eşyaların gücü, içlerinde birikmiş hatıralar kadar, bizim hatırlama gücümüzün cilvelerine de bağlıdır elbette.
Hem geçmişi hatırlama hem de gelecek hakkında düşünme yeteneğine zihinsel zaman yolculuğu denir.
Sayfa 89Kitabı okudu
○Sadece kendimizi yansıtacak aynayı arıyoruz.
Hatırlama an meselesi, tanımak birdenbire.
> Seçilen her yol seçilmeyene ilişkin bir
feda ediş, seçmek mecburiyetinde...
Eşyaların gücü, içlerinde birikmiş hatıralar kadar, bizim hayal ve hatırlama gücümüzün cilvelerine de bağlıdır elbette.
Sayfa 337 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Düşünme Merkezi
Temel Görevi: Düşünmek, akletmek, bilmek, kavramsallaştırmak, muhakeme etmek.
Aşırılığında: Yanlış, mantıksız ve çarpık düşünce.
Noksanlığında: Düşünmeme, analiz ve değerlendirme yapamama.
Düşünce merkezi; doğru ile yanlışı ayırt etmek, neyi yapmak ve neyi yapmamak gerektiğini tartıp değerlendirme işlevini gören merkezdir.
Bu merkezin doğal nitelik ve işlevleri şunlardır:
Zeka, çabuk anlama, zihin açıklığı, kolayca öğrenme, derin düşünme, ezberleme, hatırlama.
‘5’ Mizaç tipini oluşturan Düşünce Merkezinin Akıl Bölümü: Bir “veri depolama ve bilgi işlem çekirdeği” gibidir.
Sayfa 37 - Kurtuba Kitap, 9.Baskı İstanbul 2022Kitabı okuyor
Belleğimizdeki bir ânı/olayı hatırlatmaya çalıştığımızda, bir izlenimler bulutu halinde zihnimizde yer alan geçmişin imgesini arıyoruzdur. Oysa bu arama eylemi bir dışavurumla son bulacaksa da “izlenim ile dışavurum arasında her zaman bir mesafe vardır”. Zira hatırlama eyleminin sonunda ortaya çıkan dışavurum mutlaka şimdiki zamanın referanslarına göre yeni bir biçim alacaktır. Parçalı ve katmanlı bir dokuda gerçekleşen hatırlama eylemi, zikzaklar çizerek yahut sıçrayarak üzerinde gidip geldiği zamansal boyuta sıkı sıkıya bağlıdır ve geçmiş zamanla şimdiki zaman arasında dokunan bir örümcek ağına benzer. Benjamin’e göre, hatırlanan olay, barındırdığı potansiyeller bakımından yaşanmış olaydan farklılaşır. Yaşanmış olayın sınırlılığına karşılık “hatırlanan olaysa sınırsızdır, çünkü kendinden önce ve kendinden sonra olup biten her şey için bir anahtardır sadece”. Hatırlama ânı, geçmiş ve şimdiki zaman arasında yeni bir değerlendirme alanı açar ve bunu durmaksızın tekrar eder. Neticede, Lowenthal’in ifade ettiği gibi “her geri çağırmada yaratıcı yanlış hatırlamalarla bezenen hatırlanan geçmiş orijinal deneyimden daha da uzaklaşır”.
Sayfa 103Kitabı okudu
Birbirine zıt olan hatırlama ve unutma nimetini Allah'ın nasıl yarattığına bir bak!
Sayfa 77 - Çelik yayıneviKitabı okudu
