Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aynalar pazarı
Cehalet bitti şükür! Bilgiyle bilgisizlik arasındaki o anlam­sız ayrım kalktı! Artık herkes her şeyi biliyor. Artık herkes kendini şehvetle seviyor. Kaldıysa bir huzursuzluk, o da bil­meyenlerin bilenleri küçümsemesinden başka bir şey değil! Herkes bilgi zehirlenmesinden ölecek! İki söz arasında kir-çapak, aksırık-tıksırık, toz-pas gibi sesler duyulsa da, herkesin siyasetten iklime, aşktan ölüme, hukuktan petrole, karıncalar­ dan kutuplara... büyük düşünceleri var! Hatta şiir, müzik, re­sim... bilmek ne, hepsine kendi yüksek seviyelerinden sözler, sesler, renkler ekliyorlar. Öyle yüce gönüllü ki herkes, kimse dehasını esirgemiyor. (...)
Sayfa 59 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Günümüz TC insanı:)
Cehalet bitti şükür! Bilgiyle bilgisizlik arasındaki o anlam­sız ayrım kalktı! Artık herkes her şeyi biliyor. Artık herkes kendini şehvetle seviyor. Kaldıysa bir huzursuzluk, o da bil­meyenlerin bilenleri küçümsemesinden başka bir şey değil! Herkes bilgi zehirlenmesinden ölecek! İki söz arasında kirçapak, aksırık-tıksırık, toz-pas gibi sesler duyulsa da, herkesin siyasetten iklime, aşktan ölüme, hukuktan petrole, karıncalar­dan kutuplara... büyük düşünceleri var! Hatta şiir, müzik, re­sim... bilmek ne, hepsine kendi yüksek seviyelerinden sözler, sesler, renkler ekliyorlar. Öyle yüce gönüllü ki herkes, kimse dehasını esirgemiyor. Özel gazeteleri, televizyonları, sayfaları var! En az bir milyon fotoğrafını görmedikleri kimseyi önem­semiyorlar!
Reklam
Yedi milyar yalnızlık olur mu hiç?
Cehalet bitti şükür! Bilgiyle bilgisizlik arasındaki o anlam­sız ayrım kalktı! Artık herkes her şeyi biliyor. Artık herkes kendini şehvetle seviyor. Kaldıysa bir huzursuzluk, o da bil­meyenlerin bilenleri küçümsemesinden başka bir şey değil! Herkes bilgi zehirlenmesinden ölecek! Iki soz arasında kir- çapak, aksırık-tıksırık, toz-pas gibi sesler duyulsa da, herkesin siyasetten iklime, aşktan ölüme, hukuktan petrole, karıncalar­dan kutuplara... büyük düşünceleri var! Hatta şiir, müzik, re­sim... bilmek ne, hepsine kendi yüksek seviyelerinden sözler, sesler, renkler ekliyorlar. Öyle yüce gönüllü ki herkes, kimse dehasını esirgemiyor. Özel gazeteleri, televizyonları, sayfaları var! En az bir milyon fotoğrafını görmedikleri kimseyi önem­semiyorlar! Bazıları, “bu bir pornografi" dese de, onlara göre bu içtenlik. Hatta eşitlik. Dürüstlük. Belki biraz yalnızlıktan söz edilebilir ama dünyanın kendilerinden yapıldığını hemen görüyorlar. Yedi milyar yalnızlık olur mu hiç!..
·
Puan vermedi
Ralph Waldo Emerson diyor ki ; "Hafız her yaştan şairin yararlanabileceği bir imgeler ocağı." Shams Ud-Din Muhammad veya Hafız'ın Chaucer'ın neredeyse tam bir çağdaşı olduğu söyleniyor. 'Hafız' müstear ismi, 'Kur'an'ı ezbere okuyabilen' anlamına geliyor. Hafız hakkında fazla bir şey bilinmiyor.
Hafız Divanı
Hafız DivanıHafız-ı Şirazi · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019638 okunma
Herkesin siyasetten iklime, aşktan ölüme, hukuktan petrole, karıncalardan kutuplara... Büyük düşünceleri var! Hatta şiir, müzik resim... Bilmek ne, hepsine kendi yüksek seviyelerinden sözler, sesler, renkler ekliyorlar
Hepimiz biliriz, en aptal insanın bile karşı çıkmayı düşünemeyeceği olgu; reklâmcılık sanatının, tüm sanatlar içinde en yüksek, en ulu olduğudur, hiçbir sanat onunla karşılaştırılamaz, ne şiir, ne resim, ne roman sanatı, ne müzik, ne tiyatro hattâ ne de sinema..
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
_Düşler, bilinçaltına giden kraliyet yoludur. Freud _Düşlerde akıl hastalarının yaşadıklarını yaşarız. Wundt _Deli, uyanık bir düş görendir. Düşler bize, gizli doğamızı göstermek ve ne olduğumuzu değil, eğer başka bicimde yetiştirilseydik ne olabileceğimizi ortaya koymak için vardır. Kant _Düşte insanın gerçek karakteri ortaya çıkar. Düşler, kısa
Ne Güzel Eleştiri
''Kolay anlaşılırlığa düşkünlüğümüz, anlıksal yaşamımızın her alanını sarmış gibidir. Resim, müzik, şiir, roman dallarında en çağdaş atılımlar, toplumumuzda 'anlaşılması güç' biçimindeki, kökeninde tembellik yaratan bir geri kalmışlık tepkisi ile karşılanmaktadır. Anlayış düzeyimizin biraz üstüne çıkılması, hatta kızdırıyor bizi, zorlanmak istemiyoruz, kendimizi aşmaya en ufak bir yatkınlık göstermiyoruz; dünyanın bilimde olsun, sanatta olsun, vardığı yeni aşamaları anlamak için hiç çaba harcamıyoruz. Böylece de dünyadan habersizliğimiz içinde uyuşuk ve rahat, geçip gidiyoruz.''
Sayfa 146Kitabı okudu
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
147 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.