"Ben çevremdeki tüm kızlardan farklıydım çünkü Bishop Lattimer'la evlenmek benim kaderim değildi. Görevim onu mutlu etmek, çocuklarını taşımak ve karısı olmak değildi.
Görevim onu öldürmekti."
"Kendisini mutlu sandığı halde, başkalarının acıdığı biri olmak, tuhaf değil miydi? Ama, kimi zaman böyle gizli mutsuzluklar oldurdu. Kurbanlarının bile, ayırmadığı gizli mutsuzluklar."
"Gidersem istikbalimi kaybedecektim, fakat durursam aklımı... Yalnız kaldığım günlerde benim yegâne dostum olan aklımı... Her şeyden fazla sevip beğendiğim akılcağızımı!"
"... kara gecede, kara taşın üstündeki kara karıncanın kıpırtısı bile denetim altındayken som bilinç olan insanın - elbette insanın - kendini denetimden uzak sayması mümkün müydü?"
"Hasan köşeye büzüldü; bir şeyler soran olsa da susuyordu, yanakları pençe pençe, al al olarak susuyordu. Portakal bahçelerine dalmış, göğsünde bir katılık, gırtlağında lokmasını yutamamış gibi sert düğüm, hep susuyordu."