Ihtiyar başımı sallayıp söyle dedi:
"Barut tekrar gelccek. Bunu hicbir sey engelleyemez,
Ayni eski hikâye yeniden, yeniden yaşanacak. Sayısı artan
insanlar savaşmaya başlayacaklar. Barut sayesinde insanlar
milyonlarca insan öldürecek ve çok ileride bir gün yeni bir
uygarlk, sadece bu yoldan, ateş ve kan üzerinden evrilecek
Peki bunun faydası ne? Eski uygarlıklar nasıl yıkıldiysa bu
yeni uygarlik da geçip gidecek. O uygarlğı inșa etmek elli
bin yil alsa da geçip gidecek. Zaten her șey geçip gider. Ge-
riye sadece kozmik güç ve madde kalı, onlar da ebediyen
devam edecek, sonu gelmez bir akıș içinde birbiriyle itişip
çekişecek o ölümsüz tipleri ortaya çıkarır: rahibi, askeri ve
krah. Çağların bilgeliği, șu bebelerin ağzında nasıl da dile
geliyor... Kimisi savaşacak, kimisi yönetecek, kimisi dua
edecek; uygar devletin hayranlık veren, eşi benzeri görülme-
miş harikalarının, sonu gelmemecesine, tekrar tekrar kanlı
iskeletleri üzerinde yükseldiği tüm diger insanlarsa üyük
istraplar içinde sürekli çalışacak. Mağaradaki kitapları yok
etsem de ayni șey; kitaplar olsun veya olmasın, içlerindeki
eski gerçekler tekrar keşfedilecek, eski yalanlar tekrar dev-
reye girecek, orada yazılan yaşantılar tekrar yaşanıp sonraki
kuşaklara aktarılacak. Ne faydası var?"
Eski bir tarihi yazamazlardı, yeni baştan yaşayacaklardı. Hatırlamaya değmeyecek savaşları kayıt altına alarak neden geleceğe hüküm giydirsinler, nefret ve kavgayı ölümsüzleştiren bu kelimeyi neden nesilden nesile taşısınlardı ki? Bu kolonidekiler evrenin önlerine çıkarabileceği her türlü tehlikeden çocukları için ve yeni bir başlangıç yapmak uğruna sağ çıkmışlardı. Uzun yıllar önce hayata veda etmiş ama kalbinde yeniden hayat bulmuş ataları için oturmuş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Ailen seni korumazsa kimse korumaz demişler. Dudu'nun hayatını kendi ağzından okurken aklımdan hep bu cümle geçti. Zorlu, hüzünlü ve okurken insanın içini sızlatan bir hayat öyküsü Dudu'nun ki.
Henüz 9 aylıkken annesi bir başka adamla giderek onu ve babasını terk etmiştir. 5 yaşına kadar babaannesi bakmış yarı aç yarı tok yaşamıştır.
#OrtakOkumaYorumum
#OsamuDaizi
#İnsanlığımıYitirirken 128 sy
“İnsan hayatı karşılıklı olarak kandırılıp hiçbir şeyin farkına varmadan birbirlerini incittiği ve bu tuhaflığın bariz bir şekilde ortada olduğu örneklerle dolu.”
“Toplum dışından topluma bakmak ürkütücüdür. Toplum dışındaysanız kendinize bakmak ise başedilmesi çok zor bir
Küçüklüğünden beri kendi başının çaresine bakmak zorunda kaldığın bir
aileden geliyorsan, bir kurtarıcı olma ihtimalin çok yüksek. Çünkü hayat sana kendi başının çaresine bakmayı ögretti.
Sayfa 26 - Destek Yayınları 1689 psikoloji 33Kitabı okuyor
Hayat, insanın başına neler getirir bilinmez fakat sürprizler de kaderin insanla oyunudur elbette. Siz hayal eder, keyfinize göre yaşarsınız; sonra kaderin zoruna gider ve oyun başlar. Bir bakmışsınız kendinizi olmayacak şeylerin içinde bulmuşsunuz.
Sayfa 184 - Parola Yayınları 1. Baskı 2024 - BaharKitabı okuyor
İnternette ölüm döşeğindeki insanlar ile röportaj yapılan, onların pişmanlıklarına ve tavsiyelerine dayalı bir yazı okumuştum. Bu kitabında bu tarz bir şey olacağını düşünmüştüm ancak yanılmışım.
Kitabın neredeyse yarısına kadar herhangi bir örnek olay anlatımı mevcut değil. Olaylar bir hastanın değil, hekimin gözünden anlatılıyor. Kitapta yazılan çoğu şeyin bir amacı yokmuş gibiydi. Arama motorlarına "Ölüm Hakkında" ve "Palyatif Bakım" yazıp 10 dakikada okuyabileceğimiz şeyleri anlatıyor.
Yarısından sonra örnek olaylar başlıyor ancak onlar da hiç vurucu ve insanı düşüncelere sevk edecek cinsten değil. Örnek olaylarda kişi acı çektiği için hekime ölmek istediğinden bahsediyor, hekim kişinin söylediklerini sevdiklerine aktarıyor, sevdikleri hayır olamaz öyle şey diyor, daha sonra ölmeyi dileyen kişi sevdiklerine birkaç özlü söz söylüyor ve sevdikleri söylediklerini kabul etmiş bir şekilde ortamdan ayrılıyorlar.
Kitabın sadece sonsöz kısmını beğendim, en azından orada ilgimi çeken şeyler oldu. Ancak vakti olup okumak isteyene bile öneremeyeceğim bir kitap maalesef. Yarın öleceğini bilen bir insanın hayat hakkındaki görüşlerine dair sorulara cevap verdiği bir konsepti deneyimlemiş biri olarak, benim için oldukça anlamsız bir okuma.
Son NefesClaude Grange · Doğu Batı Yayınları · 20237 okunma
Bir saç örgüsü etrafında birleşen ama hiç birbirini tanımayan üç özgür ruhlu kadın. Hayatın getirdiği zorlukları insanca yaşamak için aşan hintli, babasının işini kurtamak için uğraşan Sicilyalı ve kendi hayatı için savaşan Kanadalı üç kadının hikayesi. Sonu umut veren bu kitap biterken gözyaşlarınızı tutamayacaksınız.Başarı ancak onun için emek verip cesaretli olanlara geliyor. Kesinlikle tavsiye ederim.Kitabı öneren Oya oğretmenimede çok teşekkür ediyorum iyiki bu kadar iyi okuyucuların oldugu bir kitap grubundayım.
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206,2bin okunma