Kiminle oturup kalkarsan, onun sıfatı sana sirayet eder ve senin bundan asla haberin olmaz. Gafil kimselerle oturup arkadaşlık eden kimselerin tabiatı, farkında olmadan onların tabiatından birçok günahların tohumunu alır. İmam-ı Gazali
"Hayat bazen başımıza çok garip olayların geldiği bir sahnedir."
Sayfa 49Kitabı okuyor
Aşkı yüreğinden eksik etme. Aşksız bir hayat çiçekleri solmuş güneşsiz bir bahçeye benzer.
Sayfa 9Kitabı okuyor
Bunu yapmazsam, bu gözlerin beni hayat boyu izlemesinden korkuyordum.
Yaşamak isteyene bir şekilde sâhip çıkıyor hayat.
Sayfa 55 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
- Daha iyi bir hayat yaşamamanız acı bir durum değil mi?
-Gerçekten acı bir durum.
- O zaman neden değiştirmiyorsunuz bunu?
Sayfa 187Kitabı okudu
Ama böyle bir şey hiçbir zaman gerçekleşmedi. Hayat, varsayımlarla ilerlemez.
Sayfa 10Kitabı okudu
Hep aynı olan bu hayat şeklinden bıktım artık ; bir adamın istediğinde gidebileceği yuvası olmasının çok hoş bir şey olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 177Kitabı okudu
Soysuz ölüm, acımanın düşmanı,
eski anası acının,
ağır, tartışılmaz hüküm,
bir acı verdin ki ağrılı yüreğime,
sürer giderim böyle üzgün,
konuşur dil, kınar seni.
İstersem kayradan yoksun kalmanı,
söylemem gerek:
Senin hatan her yanlışın yanlışı,
bilmez diye değil kimse,
yalnız uyarmak için,
bundan böyle aşkla beslenecek olanı.
..
“Hayat bizi geçmişte çözümlenmemiş bir şeyle geleceğe gönderir.”
Sayfa 77 - Sola Unitas YayınlarıKitabı okuyor
Dil, sadece bireyleşmeyi desteklemez, ayrıca nesneyle ilişkilerin bir sonraki gelişimsel aşamasına geçişi de mümkün kıllar. Bu seviyede bütün varoluşsal yaşam durumları hayata geçmektedir. Dil, kişinin, içerdiği bütün potansiyelleri ile hayat hikâyesini anlatabilme yeteneğini oluşturur. Dilin kazanılmasıyla birlikte bazı davranışlar ayrıcalıklı bir statüye kavuşurlar. Böylece birçok mesaj ya da birçok kanal dil tarafından bir hesaba katılabilirlik ve inkâr edilebilirlik hiyerarşisi içinde parçalara ayrılır.
Sayfa 34
Neden işe gidiyorum, bu gece ne yapacağım, yanımda oturan ateşli amcık, yumruğumu yarığına sokabilir miyim acaba, kaç git kovboy ol, Alaska’yı, altın madenlerini bir dene, trenden in ve topukla, ölme henüz, bir gün daha bekle, şansın döner belki, nehir, bitir, aşağı, aşağı, tirbuşon gibi, başın ve omuzların çamurun içinde, bacaklar serbest, ısırığı bekle, yarın yeni bir hayat, nerede, her yerde, yeniden başlamanın anlamı ne, her yerde aynı şey, ölüm, tek çözüm ölüm, ama henüz ölme, bir gün daha bekle, şansın döner belki..
Sayfa 30Kitabı okuyor
İmam-ı Şafi Hz. güneşte ısıtılan su ile çamaşır dahi yıkanmasını uygun girmemiş.
Güneş gören su ile yani güneşte ısıtılan su ile abdest almayı gusletmeyi yasaklamış Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve güneşte ısıtılan suyun cilt için ne kadar zararlı olduğunu ve cilt hastalıklarına sebep olduğunu bildirmiştir.
"Hasta değildi ki iyileşmek için uzak kentlere gitsin
İyi değildi ki at koştursun sürü seğirtsin.
Bir çözülüş bir kopuştu hayat çevresinde
...
Bitmez bir mektubun satırları gibi gelirdi ona yağmur bile.
Çok düşündü gidip anlatsın bir takım kişilere
Ama biliyordu kimse anlamayacaktı zerre bile
Çölü değiştirmek ne mümkün çöl insanını değiştirmek ne mümkün..."
