İnsan hayat boyu ne zorluklarla ve sıkıntılarla karşılaşırsa karşılaşsın, ölüme yaklaşırken kendini teselli edecek bir şeyler buluyordu. ... "Umarım öteki dünyada da ömrümü yine seninle geçiririm."
Şimdi bahar... Ağaçları temaşa edeceksiniz. Hayat yeniden zuhur ediyor. Ekrana bakmaktan ne ağaç ne başka bir şey gö­rüyoruz. En azından ben buna yağma diyebilirim; bu yağmanın farkında olmamız lazım çünkü gözden kulağa gelen doğrudan kalbimize intikal ediyor.
Reklam
herşeyi birden istemek! o kitabı da okudum bitirdim hani o genç kızın beni unuttuğu bir ara fena halde fikrindeydim dudağındaki nem gözündeki buğu durmadan hayal değiştiriyorduk çetrefil bir hayat herkesin korktuğu kederlerimiz kalındı sevinçlerimiz çabuk yaşamadan dağılıyor yarısından çoğu erteleyip durduk suç ortaklığımızı asıl mutluluğun içinde bulunduğu bazı ben yanlıştım o yanlıştı bazı çünkü gecikmenin ağır yorgunluğu yanıldığımız herşeyi birden istemekti isteği gerçekleştirmez isteğin yoğunluğu ihtiyaç başka bir boyuta geçmekti devreden çıkarıp gereksiz sorumluluğu tekrar loş yalnızlıkların en dibindeyim sararmış yaprakların usulca savrulduğu köprüler yıkıldı artık kendimleyim parmak uçlarında ölümün soğukluğu.
Artık, hayat kavgalarındaki yaralanma tehlikesine karşı tamamen dayanıklı bir zırhla silahlanmış olduğuna inanarak öylece yaşamaya başladı.
Daha çocuk yaşımda anlamıştım, dünya; adına gerçek dedikleri dışarıdaki hayat ve insanlar, çok can sıkıcı ve sevimsizdi.
Sayfa 70 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
“Araştırma ve bilim inançsızlıkla başlar. Ama inançsızlık doğası gereği streslidir! Sadece güçlüler bunu kaldırabilir.” “Gerçek soru ne kadar gerçeğe katlanabileceğimizdir. Stresi hayatlarından uzaklaştırmak ve sakin bir hayat sürmek isteyen hastalarınıza göre bir uğraş değil bu.”
Reklam
Hayat ya da ilahi adalet ,adını siz koyun. Birini yarı yolda bırakan, kendini de yarı yolda bırakır...
Tanrı böyle istemiş
Yeniden ve yeniden kaderleri her zamanki gibi sadece kendilerine ve inandıkları Tanrı'ya bel bağlamalarını söylüyor. Üçüncü bir kişiye güvenilemez. - Artık acılar son bulmuş, dondurucu soğuğun sıcaklığı hissedilmeye başlamıştı. - Ve artık her şey bitiyor. Her yer sessiz artık. Bu arada güneş doğuyor ve yere düşen kar taneleri elmaslara benziyor. Güneş gece boyunca yükselen geniş, karla kaplı tümsekleri birer mücevher gibi patlatıyor. Sanki bahar gelmiş gibi. Baharda çok uzakta değildi aslında. Her yer yeşillenmeye ve filizlenmeye başladığında, hayatları boyunca baharı hiç yaşamamış olan zavallı kayıp ve donmuş insanların da üstünden kar beyaz örtüler kalkacak ve hayat kaldıkları yerden devam edecek...
“Evet psikolog haklısın,ama şunu söylemeliyim ki insan kendi başına gelen kötülükleri,bir şekilde sineye çekiyor.Belki de unutuyor. Ama… Duraksadı kızarmış yeşil gözleriyle gözlerimin içine bakıp duraksadı. “Başkalarına yaşattığın sıkıntıları unutamıyorsun.Vicdanlıysan,buna müsade etmiyor zaten. Evet,mahkûm birisiyim. Evet,belki de kötü şeyler yapmak zorunda kaldım.” Her tarafı çizik sargılı parmaklarıyla oynamaya başladı.Başını öne eğerek, “Kötü biri değilim psikolog.Bundan eminim.” Yutkunamadım.Başkasının cinayet suçunu kabul eden,yaşadığı hayat Cehennem olan,Kimsesiz bırakılan,Uyuşturucu satmaya zorlanan,ruhsal ve fiziksel olarak şiddet gören,hamileyken kuma getirilip kapıya konulan,kuması tarafından kocası öldürülen,evde baygın bir şekildeyken gözlerini açtığında kocasının ölümünden zanlı görülüp içeri alınarak çocuğu elinden alınan ve kurtuluşu mapushanede bulan Otuz yıldır içeride yaşayan madde bağımlısı çaresiz bir kadının hikayesiydi bu…”
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.