Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Okyanuslar dan yıldızlar inciler getirdim dağlardan çiçekler getirdim ışıkyılından umutlar getirdim hepsi bu değil cennetten hayat getirdim Adını Aşk koydum buda yetmedi Adını şans koydum
İnsan bir kere öğrenmeye başladı mı, artık peşini bırakmamalı. Araya azıcık soğukluk girdi mi bu ilim dedikleri namert, adamı ürkütür. Hayat ile fazla ünsiyet muayyen bir yaştan sonra insanları çok şey öğrenmekten, yani usulü dairesinde öğrenmekten uzaklaştırıyor.
Sayfa 72 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Oyalanmaya bayılıyoruz milletçe. Durduğumuz yerden, olduğumuz kişiden ve bulunduğumuz andan memnuniyetsiz, daha farklı ve yeni olanın peşine düşmekle meşgulüz. Meşgale edinmeye çalışırken aklımızı ve yüreğimizi andan mahrum ederek başka şeylere işgal ettiriyoruz. Ve bu işgal bizi olabileceğimiz potansiyelden günbegün uzaklaştırıyor.
Kendini yürüdüğü yola adayanlara , bu yolda mutlu olup aynı zamanda hayatlarının tadını çıkarabilenlere çok özeniyorum dostum , bazen öyle anlar geliyor ki sanki bu devasa insan topluluğunda ; bu kargaşanın ve kaosun içinde gerçekten yolumu netleştirip hayatımı akışına bırakamayacakmışım gibi hissediyorum . Kaybolmuşluk beni yeyip bitiriyor , yok ediyor .Fakat düşündükçe de yine kendimi belli şeylerle şartlandırıp hayatımı dar bir kalıbın içine sokmuş gibi oluyorum.
Yaptıkları , hesapsız kalır zanneder insan .. karşındakinin verdiği tepki sadece yanan canından çıkan acı boyutunun göstergesidir . Unutmamalı kimse senin hesabını hayat soracaktır . Sen hangi konuda iyi isen o konuda senden iyisini çıkaracaktır karşına ve yaktığın yerden çok daha şiddetli yanacaksın üstelik senin canın çok daha fazla yanacak çünkü yaktığın kişinin sebebi vardı “seni sevmek gibi bir sebebi “ bunun azim ve dirayeti mücadele ruhu kısmen hazırdı . Ama sen değilsin çünkü senin tek amacın yakıp yıkıp kullanıp ortada bırakmak .. bu yüzden unutma senin canın çok yanacak ve öyle böyle değil çok yanacak .. kendi yarattığın cehennemi yaşarken bas ucunda oturup saçlarına dokunurken acını bedenine almaya çalışan o insana olan ihtiyacını hissedeceksin onun yokluğu ayrı kendine yaptığın ayrı yandığın cehennem ayrı vururken seni ANLAYACAKSIN .. sana anlatamadıklarımı
Artık bittiğini gördüğüm bu sevgiyi yaşatmak anlamsızdı. Bulutlanan bir aşkta hayat aramak, ağır bir hastanın kesinleşmiş akıbetinden ümit beklemek gibidir.
Sayfa 73
Reklam
Kork şimdi yaşamaktan bu sana bir hayat kazandırır
Sesimi duyurmak istediğim bir başka kesim daha var. O da anneler ve babalar! Anne baba olmak kolay değil, büyük sorumluluklar ve fedakârlıklar gerektiriyor ancak şunu hiç unutmayalım; dünyaya getirdiğiniz bu çocuğun kaderi, gelecekte mutlu ya da mutsuz, başarılı ya da başarısız, doyumlu ya da doyumsuz bir hayat sürecek olması büyük oranda sizin ona ne kadar değer verdiğinize, sahip çıktığınıza bağlıdır. Onu anlamınıza, çok sevmenize, onu hiç suçlamadığınızı kendisine hissettirmenize bağlıdır.
Bulutlar diyorum, bu dünyaya göre fazla güzeller.
her şey o denli eksik ki. sanki yaşadığımız bu hayat, masmavi göğüyle bizi çevreleyen bu dünya, hiçbir şey tamamlanmasın diye bir düzen ile yaratmış kendini. buna rağmen kalbimiz, durmadan hep eksildiği yerden tamamlanmak için beyhude bir biçimde atıyor.
Reklam
her şey o denli eksik ki. sanki yaşadığımız bu hayat, masmavi göğüyle bizi çevreleyen bu dünya, hiçbir şey tamamlanmasın diye bir düzen ile yaratmış kendini. buna rağmen kalbimiz, durmadan hep eksildiği yerden tamamlanmak için beyhude bir biçimde atıyor.
Zaman doğrusal değildi ki... Belki de başka bir evrende bambaşka olasılıklar yaşıyordu. Her şey bu evrende de bambaşka olabilirdi. Olası farklı seçimlerin sonucunda bambaşka bir hayat yaşayabilirdi.
Sayfa 13 - Büyükada YayıncılıkKitabı okuyor
«Ben başkalarının beklentileri doğrultusunda, onların benden beklentilerini gerçekleştirmek için yaşıyorum! Peki ben ne istiyorum? Ne istediğim kimsenin umurunda değil ve ben de ne istediğimi bilmiyorum. Öfkeli, gergin, stresli bir yolculuğun içindeyim. Hayat bu mu?»
Sayfa 129
Hayatın varış noktası hiçbir zaman mutluluk olmamıştır. Mutluluğun daim olması gibi bir durum da söz konusu değildir, arada sırada mutlu oluruz, arada sırada kendimizi kötü hissederiz ama hayatın büyük bir kısmında ortalama gider hayat, ne mutlusundur ne de mutsuzsundur. Seni mutlu eden şeyleri artırdığın zaman mutluluğunda kısmi bir artış olabilir, ancak bunların sayısını çoğaltırsan buna da alışırsın ve bu yapılan eylemler seni eskisi gibi mutlu etmemeye başlar. Seni mutlu edeceğini düşündüğün her neyi hayatına alırsan al, bir süre sonra ona alışacaksın ve o seni eskisi gibi mutlu etmemeye başlayacak. Mutluluğun yerini doğru konumlandırdığın zaman, o geldiği zaman kabul edersin hayatına.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.