Aşk..
Bu bitmeyecek ama devam da etmeyecek.
Ne kavuşacağım sana ne unutacağım seni.
Bir yerlerde adın geçtiğinde hep aynı sızıyla hatırlayacağım...
Vakit Bulunursa Bence İzlenilmesi Gereken 10 Nostaljik Dizi
İçerdikleri mesajlarla insana dair anlam dünyamızı bir hayli geliştirebileceğini düşündüğüm 10 güzel dizi listem aşağıdadır. Her birinden bir bölüm olmadı bir kaç önemli sahneyi izlemek size çok faydalı olacaktır. Bu dizilerdeki bazı karakterler yaşanmış ya da yaşanması mümkün olaylardan türetilmiş olduğundan insan doğası hakkında bize bir çok
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz:
“Allah’ım! Kullarını, hayvanlarını yağmur suyuyla sula, rahmetini saç ve dağıt, ölmüş olan topraklarımıza hayat ver.” (Ebû Dâvûd, Salât, 260)
Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin, ayaklarınızı da topuk kemiklerine kadar (yıkayın). (Mâide, 5/6)
Diyanet Takvimi Arka Yüz:
BOYA, OJE, RUJ GİBİ MADDELERİN ABDEST VE GUSLE ETKİSİ
Gusül veya abdest alacak kimsenin bedeninde veya abdest organlarında suyun deriye ulaşmasına engel olacak bir madde bulunması hâlinde, bun- ların önceden temizlenmesi gerekir. Ancak bir mesleği icra eden kişilere bazı muafiyetler tanınmıştır. Örneğin, bir boyacının veya çiftçinin abdest uzuvlarına boya veya çamur yapışmış ve uğraşmalarına rağmen çıkarama- mışlarsa, bu durum onlar için bir mazeret teşkil eder. Benzer meslek sahipleri hakkında da aynı hüküm geçerlidir. Bu kimseler için cilde yapışan ve tırnak aralarında kalan hamur, çamur, mum, zamk, boya vb. şeyler abdest ve gusle engel olmaz. Fakat isteğe bağlı olarak vücuda sürülen ya da yapıştırılan oje, ruj, geçici dövme ve takma tırnak gibi maddeler bu ruhsatın kapsamına girmez. Böyle maddeler suyun bedenle temasına engel oluyorsa abdest ve gusül geçerli olmaz. Saça sürülen jöle ise suyun deriye ulaşmasına engel olacak bir tabaka oluşturmadığından abdest ve gusle engel olmaz.
T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Derdin Ölçüsü Neydi Şahi???
“Derdin ölçütü neydi sahi:
Kaç insan öldürünce zalim,
kaç kitap okuyunca alim,
kaç kilometre yol gidince seyyah,
kaç diyar görünce gezgin,
kaç hezimetten sonra bezgin olurdu ki insan?
Kaç olunca çok;
kaçta kalınca azdı rakamlar?
Neye göre, kime göreydi ölçüt?
Aynı su değil miydi,
patatesi yumuşatırken yumurtayı sertleştiren?
Neydi ki bizi üç günlük dünyada kalp kırmaya yönelten sebepler?
Derdin ölçütü neydi sahi?
Ekmeği bayat olanın yanında
pırlantası küçük olanın da derdi
dert miydi gerçekten?
Tüm bunlara verilecek cevap,
bir tebessümden ibaret olamaz mı peki?
Hayat kısa, gidilecek yol uzun.
#unutmak
Çok unutuyoruz. Çünkü insanız. "İnsan nisyan ile malüldür" denilmiş. Yani insanın unutmak diye bir kusuru var. İnsan kelimesi ile unutmak anlamına gelen "nisyan"ın aynı kökten geldiğini kabul eden dilciler var. Bazı süfîler insana "unutan" denilmesinin sebebi, Elest Bezmi'nde Rabbi'ne verdiği sözü
Gördün mü, Carol? Satranç da hayat gibi: Oyun bitince bütün taşlar -piyonlar da, şahla vezir de- aynı kutuya koyuluyor.
Irvin D. Yalom