Hayat: Istırap ve Sefalet
Istırap hayatımızın ilk ve doğrudan konusu olmadıkça varoluşumuz dünyadaki en değersiz ve uygunsuz şey olur(amacından bütünüyle sapar). Dünyanın neresine baksanız hemen karşınıza çıkan ve nerede hayat varsa kaçınılmaz olarak orada bulunan ihtiyaç ve zaruretlerden kaynaklanan bu sınırsız acının bu muazzam ıstırabın hiçbir amaca hizmet etmediğin ve bütünüyle arızi tesadüfi olabileceğini varsaymak saçmadır. Acıya duyarlılığımız hemen hemen sınırsızdır. Her bir münferit ıstırap öyküsünün bir istisna gibi göründüğü doğrudur, fakat genel olarak ıstırap kuraldır.
“Burada öğrettiklerine göre varoluşun çoğu ıstırap çekmek. Istırap da arzulardan geliyor. Demek ki eğer arzuları ortadan kaldırabilirsek, o zaman ıstırabı da kaldırmış oluruz. Bu tabii doğru bir bakıma. Dünyada çok ıstırap, çok sefalet var, tamam; ama bir yığın da zevk var. Eğer bir insan ıstıraptan kurtulmak uğruna tüm zevkleri de en baştan reddediyorsa, ne kazanır? İçinde ne ıstırap ne de zevk olmayan bir hayat boş bir hayattır. Nötr bir hayattır. Aslında lamaların amacı da yoklugun hiçliği zaten. İsteyerek hiçliği aramak ise yenilgiden bile beter. Kudra, bu teslim olmak demek. Korkakça teslim olmak. Bu zavallı yavru bebecikler, acı çekmekten öylesine korkuyorlar ki, hayatın en tatlı zevklerini feda edip canlarının yanmasından o sayede yakayı sıyırıyorlar. Bu tür bir zayıflığa insan nasıl saygı duyar? Bilerek yavanı, sıradanı, güvenliyi kucaklayan, bunu sırf hayal kırıklığının getireceği acıdan kurtulmak için yapan bir insanı, nasıl bağrına basabilirsin?”
Sayfa 128 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İmam Gazali, Horasan'ın içinde bulunduğu zor şartları Vezir Mücirüddin'e yazmış olduğu üçüncü mektubunda dillendirmektedir. "... Hiçbir azık, ıstırap içindeki insanları bu sefalet ve zulümden kurtarmak için yapacağınız gayretlerden daha güzel olmayacaktır. Şimdiye kadar sizin salahiyetiniz dahilinde olan tefessüh (bozulma), kayırma, adaletsizlik, rüşvet, zulüm ve diğer hastalıklar tamamen temizleninceye kadar hiçbir şeyden yılmayın. HALKIMIZ ÜLKEMİZİN İFTİHARI VE SERVETİNİN KAYNAĞIDIR. Halkın şuanki maddi durumunu tahmin edemezsiniz. Memleketin bu bölgesinde doğmakta olan anarşi hakkında hiçbir fikriniz olmayabilir. Fırsatçı memurlar, kendi menfaatleri için halkı sömürüyor, vergilerin ve diğer gelirlerin tamamını hazineye aktarmıyorlar. Bitkin, sefalet ve açlık içinde inleyen tebaanızı düşünün. Korkudan tir tir titriyorlar. Siz vurdumduymaz bir şekilde lüks hayat yaşarken, onlar bir iskelet gibi dolaşıyorlar. Horasan ve Irak batarsa böyle idareciler yüzünden batar."
Sayfa 130Kitabı okudu
Zamanında bana kaderin sert yüzü olarak görünen şeyi bugün bir takdir-i ilahi olarak görüyorum. Zaruret tanrıçası beni kollarına almış ve çoğu zaman mahvetmekle tehdit ediyordu. Engellerle birlikte iradem de kuvvetlendi ve sonunda başarılı oldum. Beni sertleştiren, pişiren o devreye şükran borçluyum ve sertleşme gücüne sahip olduğum için memnunum. O devir beni kolay hayatın hiçliğinden alarak, narin bir yuvanın nazlı çocuğu olmaktan kurtarıp yeni kaygılar vermişti. Beni sefalet ve zaruret dünyasına atmış, ileride kavgasını yapacağım gerçekleri öğretmişti. Bütün bunlar için o ıstırap yıllarına şükran borçluyum.
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
_Hayat = Istırap ve sefalet. _Göz kamaştırıcı şatolarında zenginlerin şatafatı bile, aslında hayatın özünden, mutsuzluk ve sefaletten kurtulmanın beyhude bir çabasından başka bir şey değildir. _Hayatın anlamı, aslında hiçbir anlamı olmadığı. Sanatın hayatı katlanabilir kıldığını; sanat ile kısa süreliğine dahi olsa, sonsuz bir çabalama ve arzu
Reklam
96 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.