Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İmam Gazali, Horasan'ın içinde bulunduğu zor şartları Vezir Mücirüddin'e yazmış olduğu üçüncü mektubunda dillendirmektedir. "... Hiçbir azık, ıstırap içindeki insanları bu sefalet ve zulümden kurtarmak için yapacağınız gayretlerden daha güzel olmayacaktır. Şimdiye kadar sizin salahiyetiniz dahilinde olan tefessüh (bozulma), kayırma, adaletsizlik, rüşvet, zulüm ve diğer hastalıklar tamamen temizleninceye kadar hiçbir şeyden yılmayın. HALKIMIZ ÜLKEMİZİN İFTİHARI VE SERVETİNİN KAYNAĞIDIR. Halkın şuanki maddi durumunu tahmin edemezsiniz. Memleketin bu bölgesinde doğmakta olan anarşi hakkında hiçbir fikriniz olmayabilir. Fırsatçı memurlar, kendi menfaatleri için halkı sömürüyor, vergilerin ve diğer gelirlerin tamamını hazineye aktarmıyorlar. Bitkin, sefalet ve açlık içinde inleyen tebaanızı düşünün. Korkudan tir tir titriyorlar. Siz vurdumduymaz bir şekilde lüks hayat yaşarken, onlar bir iskelet gibi dolaşıyorlar. Horasan ve Irak batarsa böyle idareciler yüzünden batar."
Sayfa 130Kitabı okudu
Zamanında bana kaderin sert yüzü olarak görünen şeyi bugün bir takdir-i ilahi olarak görüyorum. Zaruret tanrıçası beni kollarına almış ve çoğu zaman mahvetmekle tehdit ediyordu. Engellerle birlikte iradem de kuvvetlendi ve sonunda başarılı oldum. Beni sertleştiren, pişiren o devreye şükran borçluyum ve sertleşme gücüne sahip olduğum için memnunum. O devir beni kolay hayatın hiçliğinden alarak, narin bir yuvanın nazlı çocuğu olmaktan kurtarıp yeni kaygılar vermişti. Beni sefalet ve zaruret dünyasına atmış, ileride kavgasını yapacağım gerçekleri öğretmişti. Bütün bunlar için o ıstırap yıllarına şükran borçluyum.
Reklam
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
_Hayat = Istırap ve sefalet. _Göz kamaştırıcı şatolarında zenginlerin şatafatı bile, aslında hayatın özünden, mutsuzluk ve sefaletten kurtulmanın beyhude bir çabasından başka bir şey değildir. _Hayatın anlamı, aslında hiçbir anlamı olmadığı. Sanatın hayatı katlanabilir kıldığını; sanat ile kısa süreliğine dahi olsa, sonsuz bir çabalama ve arzu
sakin ol! şu sadık varlığıma duyduğun nefrete kapılıp gitmeden önce yalvarırım beni dinle! yeterince acı çekmedim mi ki ıstırabıma ıstırap katıyorsun? hayat birbiri üstüne yığılı kederlerden başka bir şey olmasa da benim için hâlâ kıymetli ve korunmaya değer. unutma ki kendinden güçlü kıldın beni. boyum senden uzun, iskeletim daha esnek. yine de karşıma almayacağım seni. ne de olsa yaratanımsın ve sen üstüne düşen, bana borcun olan görevi yerine getirdiğin sürece, ben de efendim ve yaratıcıma karşı uysal ve yumuşak başlı olacağım. ah, frankenstein, herkese karşı insaflı olup da yalnızca adaletini, hatta merhamet ve şefkatini en çok hak eden bana karşı acımasız olma! yaratanım sensin, unutma. âdem’in olmam gerekirken, haksız yere mutluluktan mahrum edilen, cennetinden kovulmuş bir meleğe benziyorum. nereye dönüp baksam bir tek bana yasak olan o saadeti görüyorum. Bir zamanlar müşfik ve iyi yürekli biriydim, sefalet bir iblise çevirdi beni. mutluluğumu geri verirsen tekrar erdemli olurum.
"'Sakin ol! Şu sadık varlığıma duyduğun nefrete kapılıp gitmeden önce yalvarırım beni dinle! Yeterince acı çekmedim mi ki ıstırabıma ıstırap katıyorsun? Hayat birbiri üstüne yığılı kederlerden başka bir şey olmasa da benim için hâlâ kıymetli ve korunmaya değer. Unutma ki kendinden güçlü kıldın beni. Boyum senden uzun, iskeletim daha esnek. Yine de karşıma almayacağım seni. Ne de olsa yaratanımsın ve sen üstüne düşen, bana borcun olan görevi yerine getirdiğin sürece, ben de efendim ve yaratıcıma karşı uysal ve yumuşak başlı olacağım. Ah, Frankenstein, herkese karşı insaflı olup da yalnızca adaletini, hatta merhamet ve şefkatini en çok hak eden bana karşı acımasız olma! Yaratanım sensin, unutma. Âdem’in olmam gerekirken, haksız yere mutluluktan mahrum edilen, cennetinden kovulmuş bir meleğe benziyorum. Nereye dönüp baksam bir tek bana yasak olan o saadeti görüyorum. Bir zamanlar müşfik ve iyi yürekli biriydim, sefalet bir iblise çevirdi beni. Mutluluğumu geri verirsen tekrar erdemli olurum.'
Reklam
"İhtiyaç içerisinde bulunmak ve sefalet, ıstırap üretir; buna mukabil eğer bir insan sahip olması gerekenlerden daha fazlasına malikse can sıkıntısına düçar olur... Dolayısıyla aşağı sınıftakiler günlerini ihtiyaçları tedarik için sürekli bir mücadele ile, bir başka ifadeyle, ıstırapla geçirirken, yüksek sınıflar can sıkıntısıyla biteviye ve çok kere umutsuz bir savaş halindedirler..."
Sayfa 6 - Şule Yayınları 1.Basım Ağustos 2013Kitabı okudu
Hayat ve kâinatin sebep ve varlığında bana ait hiçbir şey görmüyordum. Her şeyden bıkmıştım, bu uzun sefalet ve istırap içinde şikâyetten, mustarip olmaktan, ölmek istemekten bıkmıştım. Hiçbir şey yapmayacak, hiçbir şey istemeyecek bir hâlde, ölmek bile istemeyerek, istemekten, İstememekten, tereddütten, şüpheden, her şeyden bıkmıştım: Bıkmaktan bıkmıştım.
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.