Hayat ve kâinatin sebep ve varlığında bana ait hiçbir şey görmüyordum. Her şeyden bıkmıştım, bu uzun sefalet ve istırap içinde şikâyetten, mustarip olmaktan, ölmek istemekten bıkmıştım. Hiçbir şey yapmayacak, hiçbir şey istemeyecek bir hâlde, ölmek bile istemeyerek, istemekten, İstememekten, tereddütten, şüpheden, her şeyden bıkmıştım: Bıkmaktan bıkmıştım.
Reklam
Fakat varoluştan ne kazanacağım ben? Dolu olduğunda sefalet oluyor sadece, boş olduğunda da sıkılma hali. Nasıl olur da bana böyle zavallı bir ödül verirsin, bu kadar çok çaba, bu kadar çok ıstırap için?
HAYAT:ISTIRAP VE SEFALET
Istırap, hayatımızın ilk ve doğrudan konusu olmadıkça varoluşumuz dünyadaki en değersiz ve uygunsuz şey olur (amacından bütünüyle sapar). Dünyanın neresine baksanız hemen karşınıza çıkan ve nerede hayat varsa kaçınılmaz olarak orada bulunan ihtiyaç ve zaruretlerden kaynaklanan bu sınırsız acının, bu muazzam ıstırabın hiçbir amaca hizmet etmediğini ve bütünüyle arızi, tesadüfi olabileceğini varsaymak saçmadır. Acıya duyarlığımız hemen hemen sınırsızdır, ama hazza duyarlığımız dar sınırların cenderesi içindedir. Her bir münferit ıstırap öyküsünün bir istisna gibi görüldüğü doğrudur, fakat genel olarak ıstırap KURALDIR.
Sayfa 13 - Say yayınlarıKitabı okudu
HAYAT:ISTIRAP VE SEFALET
Doğrusu Herkes her zaman belli bir Tasa, kaygı, endişe, ıstırap ya da sıkıntılı terkibine ihtiyaç duyar. Nasıl ki bir gemi sağa sola yalpalanmadan dosdoğru yol alabilmek için bir denge ağırlığına ihtiyaç duyarsa.
HAYAT:ISTIRAP VE SEFALET
Halbuki Can sıkıntısı insanda en büyük belalardan en doğrudan hissedilen cezalardan biridir. H ayattaki tek amaçları keselerini doldurmaktan ibaret olup, kafalarının içini ölümüne boş bırakan bir sürü Sefil yaratıkta görürüz bunu Kendilerini götürüp azap içerisinde kıvrandıran Can sıkıntısının kollarına teslim ettiklerinden bizzat bu servetleri onlar için bir cezaya dönüştürmüştür.
Reklam
96 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.