Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlar, gazeteler, herkes en önemli hayat ölçüsü mutlulukmuş gibi davranıyordu hep. Yalnızca bu bile, tam tersinin doğru olduğunu araştırmaya değer bir konu haline getirmiyor muydu?
Sayfa 15 - Yapı Kredi Kültür Yayınları, 6. Baskı, 2020Kitabı okudu
''Bir hayat kasırgası içinde ömür geçirenler, bir gölgelikte dinlenmek için vakit bulamayanlar, tehlikelerle arkadaş olanlar böyle geçici bir huzura kavuşunca kendi gönülleriyle hesaplaşırlar, geçmişi hatırlarlar. O zaman her şeyin ölçüsü büyür ve hatıralar güzelleşir.''
Reklam
Bir hayat kasırgası içinde ömür geçirenler, bir gölgelikte dinlenmek için vakit bulamayanlar, tehlikelerle arkadaş olanlar böyle geçici bir huzura kavuşunca kendi gönülleriyle hesaplaşırlar, geçmişi hatırlarlar. O zaman her şeyin ölçüsü büyür ve hatıralar güzelleşir. Mazide kalan insanlar kusurlarından ve suçlarından sıyrılmıştır. O, bir arkadaşsa daha vefalı, bir sevgiliyse daha çekici; bir anaysa daha şefkatli olur. Hatta böyle dakikalarda insan düşmanını bile bağışlamaya hazırdır.
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Çünkü saatleri durdurmakla zaman durmaz Aliye hanım, zamanı kendi keyfine göre kısaltıp uzatamazsın. Hayatı başına gelmiş bir musibet olarak düşünmekten vazgeç. Şu anda ne yapıyorsak, şu anda ne isek oyuz. Zaman sadece bir saatin tık taklarıyla geçmez. Zaman Oğuz'un odasından salona yani evin bir ucundan diğerine benim adımlarımla otuz saniyede senin adımlarında iki, Oğuz'un adımlarıyla beş dakikada geçer örneğin. Yani beden de aslında bir zaman ölçüsü birimidir. Gençlikte daha yavaşlayıp yaşlanınca hızlanması da o nedenledir. Kendini zamana bırak, ona boyun eğ ve teslim ol. Hayat beklemekten ibarettir.
“Bir hayat kasırgası içinde ömür geçirenler, bir gölgelikte dinlenmek için vakti bulamayanlar, tehlikelerle arkadaş olanlar böyle geçici bir huzura kavuşunca kendi gönülleriyle hesaplaşırlar, geçmişi hatırlarlar. O zaman her şeyin ölçüsü büyür ve hatıralar güzelleşir. Mazide kalan insanlar kusurlarından ve suçlarından sıyrılmıştır. O, bir arkadaşa daha vefalı, bir sevgiliye daha çekici, bir anaysa daha şefkatli olur. Hatta böyle dakikalarda insan, düşmanını bile bağışlamaya hazırdır.”
Reklam
İslâm'ın taşıdığı evrensel mesaj
İslâm ümmeti; ruhi esasa dayanan, madde ile ruhu mezcetmiş, toplumdaki ruhi, ahlaki, insani ve maddi değerleri herhangi bir çelişki olmaksızın sağlamış, derinlere kök salan sahih ve akli bir akideye sahiptir. İslâm akidesindeki bu nitelikler diğer ideolojilerin hiçbirinde yoktur. Bu ideolojide amellerin ölçüsü Allah'ı razı eden helaller ve Allah'ı öfkelendiren haramlardır. Diğer ideolojilerde ise amellerin ölçüsü dünyadaki maddi lezzetleri maksimum seviyede tatmak yani maddi maslahat ve menfaattir. Dünyaya baktığımızda ideolojilerin insanların hayat ile ilgili sorularına cevap veremediğini görürüz. Diğer ideolojiler altında yaşayan insanlar yaşadıkları bu hayattan mutlu değildir. İslâm ise onlara dünya ve ahiret mutluluğunu vadeden bir mesaj taşımaktadır. İnsanlığın bu mesajı görmeleri ve bu mesaja koşmaları hayal değildir. Kapitalist ve sosyalist ideolojilerin çalkantı, kaos ve buhranlarından bıkmış olan insanlık güvenli bir liman aramaktadır. O hâlde bu liman İslâm değil de nedir? İslâm hayatta var olmadan insanlık bu güvenli limana sığınamayacaktır. O hâlde tekrar düşünelim: Hilafet'in kurulması hayal midir?
Sayfa 158 - Köklü değişimKitabı okuyor
İnsanlar, gazeteler, herkes en önemli hayat ölçüsü mutlulukmuş gibi davranıyordu hep. Yalnızca bu bile, tam tersinin doğru olduğunu araştırmaya değer bir konu haline getirmiyor muydu?
Sayfa 15 - YKYKitabı okudu
"Saygının ölçüsü, banka hesabınızın büyüklüğü. Para, sevgi ölçüsü olduğu için de biriktirdiklerinizi kaybetme korkusuyla yaşıyorsunuz. Duygusal ilişkileriniz için de aynı şey geçerli. Bütün hayallerinizi maddi şeyler üzerine kuruyorsunuz: ev, araba, mal, mülk. Büyüklerinizin tecrübelerinden bir şeyler öğrenmeyi, çocuklarınıza güven aşılamayı, arkadaşlarınızla birbirinizi kıyaslamadan paylaşmayı bilmiyorsunuz! Bütün değerler sisteminiz mal varlığınız üzerine kurulu. Karşılık beklemeden vermeyi bilmiyorsunuz. Daha da kötüsü, hayat şartlarınızla kişiliğinizi bir- birine karıştırıyorsunuz! Kendinizi unvanınızla, oturduğunuz mahalleyle, sahip olduğunuz mallarla, kökeninizle, isminizle. işinizle, ilişkilerinizle bir tutuyor ve yalnız onlar aracılığıyla var oluyorsunuz. Kimsenin sizi olduğunuz gibi, sadece bir insan olarak sevilebileceğini bilmiyorsunuz bile.
Bir hayat kasırgası içinde ömür geçirenler, bir gölgelikte dinlenmek için vakit bulamayanlar, tehlikelerle arkadaş olanlar böyle geçici bir huzura kavuşunca kendi gönülleriyle hesaplaşırlar, geçmişi hatırlarlar. O zaman her şeyin ölçüsü büyür ve hatıralar güzelleşir.
938 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.