256 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 1 hours
Merhaba kitap severler; Kitapda bir çocuğun gözüyle dış dünyanın umursamaz tavrını,yetişkinlerin ve çocukların acımasız dünyasını,dışarıda yada içeride olan hayatların nasıl seyirci olabildiklerini ifade eden ,düşündürmeye sevk eden bir yanı vardı... Karekterdeki.çocuk "Aleksitimi" hastası peki ya insanoğlu da yakalandı da biz mi
Badem
BademWon-pyung Sohn · Peta Kitap Yayınları · 20212,049 okunma
Davranış Bilimciler
Davranış bilimciler kıskancılığının doğuştan getirilen bir duygu olduğunu süreç içinde körelemeye ya da gelişmeye yüz tuttuğunu söylerler. İlk çocukluk döneminde ebeveynleriyle sağlıklı sevgi bağı kuramayan, başkalarıyla sıkça kıyaslanan çocukların yaşamlarının ileriki dönemlerinde insanlara ve hayata karşı genelde bağımlı ve kıskanç bir tutum sergilediğini ifade ederler. Ki bu çocuklar yetişkin olduklarında da zihne yerleşen "sevilmiyorum" inancının etkisiyle sevildiklerini hissetmek için hep onaylanmaya, sıvazlamaya ihtiyaç duyarlar. Hâliyle bir yandan güvensiz bir karakter geliştirirken Diğer taraftan mutsuzluğu ezber ederler.
Sayfa 85 - Cağaloğlu YayıneviKitabı okudu
Reklam
İvan İlyiç, kısa sürede, yani düğününden sonraki bir yıl içinde, evliliğin hayata bazı rahatlıklar katsa da, aslında kişi için bir görev olduğunu, yani toplumun onayladığı uygun bir yaşam sürmesi için gereken çok karmaşık ve zor bir mesele olduğunu anlamıştı. Öyle ki kişinin, evliliğe karşı da tıpkı resmî görevlerine karşı olduğu gibi belirli bir tutum benimsemesi gerekmekteydi.
Buradan yola çıkıldığında, 1950' den beri Türkiye'yi yöneten sağ partilerin milliyetçiliği nasıl kullandıkları, İslamizasyon politikalarını nasıl adım adım hayata geçirdikleri, devletin buna nasıl alan açtığı ve sol siyasetin 60'ların ortalarından itibaren yükselişine paralel bir şekilde hem milliyetçiliğin hem dinselleşmenin nasıl derinleştirildiği daha kolay anlaşılacaktır. Anlaşılması kolaylaşacak başka bir şey de şudur: Türk sağı, özellikle Türk milliyetçiliği, 1940'lar Türkiye'sinde daha "sektiler" bir karakter taşırken, hatta benim "Kinimiz Dinimizdir Türkçü Faşizm Üzerine Bir İnceleme adlı çalışmamda "Türkçü faşizm" olarak adlandırdığım akım İslama karşı oldukça mesafeli bir tutum izlemişken, Soğuk Savaşla ve sonrasında solun yükselişiyle eş zamanlı olarak adım adım dinselleşmiştir.
Geri136
364 öğeden 361 ile 364 arasındakiler gösteriliyor.