Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Gürer

Selvi Boylum Al Yazmalım...
"Biliyorum yine karşılaşacağız Belki bir şehrin otogarında... Aynı tren istasyonunda Belkide kalabalık içinde seslerimiz tanıyacak birbirini Sonra gözlerimiz çarpışacak İki yabancı gibi Kalp unutur mu hiç ağrısını..."
Reklam
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf'ın dediği gibi "Her şeyi zamana bıraktık. Zamanımız var mı bilmeden."
Herkes içinin yangınını yaşıyor bir yerlerde Gözlerinin hasretini dindiriyor bir çerçevede Kimisi kahkahaya sığınıyor Kimisi gülüşler de avutuyor kendini inceden ince Kimse kimsenin fırtınasını bilmiyor Denizine , dalgasına, hayatına değmiyor Karanlığına beyaz kondurmuyor, hislerine tercüman olmuyor Herkes içinin yangınlarını yaşıyor bir yerlerde Hayat senden alıyor dirhem dirhem yıllarını Görmeden dokunmadan teslim oluyorsun hükme, Peşpeşe tekrarlanmış günlerin içinde Herkes bir gün, ansızın gelen vedaya hazırlıyor kendini, bilmeden istemeden.. Duraklamadan geçiyoruz birbirimizin sokaklarından, soluk almadan. Kimse dokunmuyor kimsenin yarasına. Herkes kendi içinde, herkes kendi iç kanamasında..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aynı şehirde sen varsın, ben varım, biz yokuz..." Cemal SÜREYA
Cemal Süreya
Uzaktan seviyorum seni! Kokunu alamadan, Boynuna sarılamadan. Yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum! Öyle uzaktan seviyorum seni! Elini tutmadan.
Reklam
Ne ara büyüdün? Ne ara boyun uzadı mesela? Ne ara yetişkin konularına dahil olacak kadar olgunlaştın? Ne ara küçüğüm ne ara..
Eskiden olsa ortalığı birbirine katacağım her ne varsa; şimdi yaşarken sadece durup seyrediyorum. Hayat, yaşarken olmaz dediğin her şeyi seyretmeni sağlıyor. Zamanla şaşırdığın şeyler azalıyor. İnsanlara karşı beklentin azalıyor. Ve büyüyorsun. Hayat insanı dinginleştiriyor. Zaman insanın tüm hoyratlığını elinden alıyor. Tüm o kavgaları, öfkeleri unutturuyor. Yaş aldıkça daha itidalli birisine çeviriyor insanı hayat. Biliyorsun, kavganın kazanını yoktur çünkü. Çünkü biliyorsun mücadele ettiğin her şey ellerini kanatıyor. Yoruyor. Zaman, öğretiyor..
“Hayatın en hüzünlü anı,mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını anladığın andır. bırak, gitsin.. bırak, git.."🍂
Herkesin dönmek istediği ama penceresinin önünden bile geçemediği bir evi vardır. Herkesin zamanında çok yürüdüğü ama şimdi asla adım atmadığı bir yolu vardır. Herkesin çok sevdiği ama artık asla dinlemediği bir şarkısı vardır. İşte hayat böyledir..
Ve tam kapıdan çıkacakken seslendi annem: Yüreğini ört! İnsanlar soğuk, üşürsün...
Reklam
Olmaz diyip vazgeçenlerden misin.? "ne zaman oldu ki zaten" diyip kapıdan yüz çevirenlerden mi?. 'olur, neden olmasın ben bi adım atayım da gerisi hallolur' diyenlerden mi?. varsın olmasın ama niyetim sağlam! 'olmamış olması bile hayırlı olana talibim' diye başlanılan duamın kabulü' diyip kapıdan bir an ayrılmayan, tevekkül dağına yüklenenlerden mi.? hangi yolun yolcususun, hangi kapının dilencisi? hangi maksad için kendini feda edensin? hangi Rızayı gözetmek için vefa gösterirsin? bir gün yok olana mı, yokluğu dahi yok olana mı talipsin?. ?
Sen geldin...
Sonra sen geldin.. Mevsimlerin dörtten fazla olduğunu öğrendim. Günleri saymayı öğrendim, ellerini tutmak için. Şarkılara takılı kalmayı,insanlara dikkat etmeyip, İlk önce seni,sonra seni, en son olarakta yine seni düşünmeyi öğrendim.Bakışlarının fotoğrafını çekmeyi, sonra o fotoğrafı içime asmayı öğrendim. Sonra sen geldin. Gelmenin bir insan için ne demek olduğunu da öğrendim. sonra seni düşünerek yazdığım yazılarımda, benimle konuştuğunu duydum. Bir şehrin bir insan tarafından ne kadar güzelleşebileceğini senin yanında öğrendim.Şu an yanımda değilsin ama, seni beklemenin heyecan verici olduğunu hissettim. ondan sonra dünyanın yarısının, yanaklarına sığdığını gördüm sen gülünce. Masada unuttuğun bir hırkayı ne kadar önemsediğimi hatırlar oldum,sana sarıldım diye. onun üstünde kokun olduğunu hatırlayınca, senin için dünyanın en hızlı adımlarını attığımı da öğrendim. Seni ne kadar sevdiğimi.Sonra sen geldin işte. Geçmişte yaşadığım herşeyi unutmak istediğimi fark ettim.Sırf kalbim gibi aklımda sadece sen ol diye. Ellerimin ilk defa terleyişini öğrendim, ellerini sımsıkı tuttuğumda yanında. Hatta ve hatta baktığın bir insanı özlemenin ne demek olduğunu seninle öğrendim. Sonra sen geldin işte. Yaşanılası en güzel duyguların seninle var olduğunu öğrendim...
Hani diyor ya Özdemir Asaf ; “İmkansızlıkları yaşamak mıdır sevmek, Yoksa severken imkânsız mıdır yaşayabilmek. Zor mudur gözlerine bakarken sevgiyi görmek. Yoksa sevgi midir gözlerindeki tek gerçek ? Kolay mıdır bir anda vazgeçip gitmek, Yoksa gitmekten vazgeçip, sevmek mi gerek?” İşte gerçek sevgi bir olmaktır vazgeçmemektir iyi günde kötü günde diyebilmektir .
-Kaç yıldır evlisin sen, Zemberekkuşu? +Altı yıl. -Tüm bu sürede televizyonsuz mu yaşadın? +Öyle. İlk başta alacak paramız yoktu. Sonra onsuz yaşamaya alıştık. Sessizlik hoş oluyor. - Herhalde birlikte mutluydunuz. +Neden böyle söyledin? May Kasahara yüzünü buruşturdu. -Ben, televizyon olmadan tek bir gün yaşayamam da. +Mutsuz olduğun için mi? Soruma yanıt vermedi..
Turganyev!! "Nasılsın?" sorusuna "İyiyim." cevabı verdiğimde bile, gerçekten iyi olmadığımı hissedecek insanlara ihtiyacım var.. hayatdolubiadam !!
imdi ikimizin bir fotoğrafı olmalıydı Ama öyle duvara asmalık değil. Cüzdan da taşımalık da değil. Telefonda saklamalık hiç değil. İstiyorum ki kitap arasında unutulmalık bir fotoğrafımız olsun. Bundan üç yıl sonra birisi o fotoğrafı bulsun ve desin ki: “Bir adam bir kadına nasıl bu kadar güzel bakar?”
Reklam
Benim hevesimi çok küçükken kırdılar. Sonra çıkıkçıya götürdüler, Yanlış kaynadı.. Hayatım boyunca yanlış şeylere heves ettim durdum.. OĞUZ ATAY
Acıyan yerlerini öpecek biri varsa hayatında, Önemli olmaz düştüğün yerler, Atıldığın kuyular, Aldığın yaralar, Yalan çıkan bildiğin tüm doğrular. İşittiğin tüm kötü sözlerin yeri bile, Çabuk iyileşir o zaman. Nasihat etmeden, Küçümsemeden dinleyen, Anlatırken bile geçecekmiş gibi gelen, Yuva sıcaklığında bakışlarıyla içini ısıtan, Seni olduğun gibi kabul eden, Değiştirmeye çalışmayan, İstediği kalıplara uymasan da seni sevmekten vazgeçmeyen biri varsa eğer, Korkma incinmekten. Bırak sıyrıklar olsun dizlerinde, Öper ve geçer....
"Mutluluk yaşanmaz, hatırlanır" diye bir cünle okumuştum bir yerde. Bu, böyledir. Yaşarken farkında olmayız genelde mutluluğun. Üstünden seneler geçer, alelade bir anda burnumuzun direği sızlar ve şöyle deriz "Vay be! Ne de güzel zamanlarmış." Hayat, mutlu olunan üç beş andır.
"Kendinden sakındığın sevgiyi başkalarına hoyratça sunabiliyorsan, kendinden sakındığın saygıyı başkalarına adayabiliyorsan, şu hayatta en çok kendine borçlu kalmışsın demektir."
Unutmayın; Dünyada yaşamıyorsunuz, Dünyadan geçiyorsunuz. Mevlana!!
Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun. Cahit Sıtkı Tarancı!!
Reklam
Normalleşmek hisleri unutmak demek değil. Normalleşmek eski vurdumduymazliğa geri dönmek demekte değil. Normalleşmek hiçbir şey olmamiş gibi davranmak değil. Normalleşmek değişmeden, dönüşmeden, yola devam etmek demek değil. Normalleşmek ölümü en yakından müşahede etmemiş gibi şu dünyanın içine tekrar dalmakta değil. Eski de kalsın 6 şubattan önceki biz. Eskide kalsın nefretimiz, kinimiz. Eskide kalsın hiç ölmeyecek gibi yaşamak istemekliğimiz. Eskide kalsın ve yeni bir biz olsun. Yeni bir biz olsun, güzelliklere hep niyetlenen. Yeni bir biz olsun, kötülüklere karşı gelen. Yeni bir biz olsun, tövbe eden. Yeni bir biz olsun, geçici yurdundan çok ebedi yurduna gayret eden. Yeni bir biz olsun, bulan, bilen, seven, veren. Yeni bir biz olsun şifâ olan, göreni mesrûr eden.
Ben böyle iyiyim. "Suskun sanıyorlar beni; değilim. anlaşılmadığım ve anlamadığım bir dünyada kelimelere küsüm sadece. Yalnız sanıyorlar beni; değilim. Kimsenin kalabalığı olmadım ve kimseyi de kalabalık edemem bundan sonra dünyamda, bu da benim tercihim. Güvensiz sanıyorlar beni; değilim. Sadece kendi içimde kendime göre bir dengem var ve bir daha kırılırsam toparlanamama endişesi taşıyor yüreğim. Bu yüzden şimdilik sadece kendime güveniyorum. Anlamakta zorlandığım bir dünyada anlaşılmayı zaten beklemiyorum. Ben Böyle İyiyim."🌼💔🥀
Hissettiklerimin ne olduğunu bilmeden sevdim ben onu. Çoğu insan aşkı tanımlarken ben tanımlayamadıkça hissettim onu… Bazen arkasından bakmayı bademde yanımda oturuşunu sevdim. Kaybetmekten korkmak da önemli bir etkendi ve tüm bunlar yaşadığım bu sevdaya dahildi.
Hazan
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, eteklerinde güneş bir yığın yaprak. Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak.Sular sarardı yüzü perde perde solmakta kızıl havaları seyret ki akşam olmakta. Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller. Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller. Sular mı yandı ? Neden tunca benziyor mermer ? Bir lisanı hafidir ki dolmakta kızıl havaları seyret akşam olmakta
Hazan
Hazan
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin