Eşimle birbirimizi her yönden çok seviyoruz, her yön­den çok uyumluyuz; birbirimize ve ailelerimize çok değer ve­riyoruz. Eşim bana hiç kıyamaz. Bende ona. Allah razı ol­sun beni kimseye muhtaç etmedi bugüne kadar, ben de onu hep sarıp sarmaladım; yeri geldi sevgiyle, yeri geldi şefkat­le. Yeter ki o hayatımda olsun, iyi olsun, sağlıklı olsun, birlik­te yaşlanalım.
Sayfa 138
...Bunu söylemek çok kötü ama öyle geliyor bana. Hayatımda yaptığım en kötü şeydi o. Ama seni incittiğim için değil. Seni incittim tabii, Katie. Belki senin bile fark etmediğin kadar. Ama en büyük günah o değildi ... Katie, istiyordum seninle evlenmeyi. Gerçek anlamda istediğim tek şey oydu. İşte bağışlanamayacak günah da o. İstediğim şeyi yapmamış oluşum. Öyle kirli, öyle amaçsız, öyle canavarca görünüyor ki! Tıpkı delilik gibi. Çünkü içinde mantık yok, gurur yok, acıdan başka hiçbir şey yok. Hem de ziyan olmuş acı. Katie, neden bize hep, istediğin şeyi yapmak kolaydır ve kötüdür diye öğretiyorlar? Neden kendimizi disipline almamız, kendimizi tutmamız gerektiğini söylüyorlar? Oysa istediğimiz şeyi yapmak dünyanın en zor şeyi. Çok büyük cesaret istiyor. Yani, gerçekten istediğimiz şeyi yapmak.
Reklam
"Ben... sizi... bilemezsiniz sizi ne kadar... bana sizden hep o, işte Kolya, her zaman öyle bir hayranlıkla söz ederdi ki... Onun hayranlığını severim. Kolya'nın ahlakını bozmuş filan değilim. Burada, geride yalnız onu bırakıyorum... Arkamdan çok kimse bırakmak istiyordum, çok kimse... Ama kimsem yoktu, hiç kimsem yoktu! Etkin bir adam olmak istiyordum. Hakkımdı bu. Ah ne kadar çok şey istiyordum! Şimdi hiçbir şey istemiyorum, hiçbir arzum yok. Bir şey istememek için kendi kendime söz verdim. Artık gerçeği bensiz arasınlar. Evet, doğa çok alaycı! Sonradan alay edeceği son derece iyi yaratıkları meydana getirmek niye? İşte dünyada en olgun varlık diye kabul edilen tek örneğe de, denizler kadar, bütün insanlığın içinde boğulabileceği kadar kan dökülmesine neden olan sözler söyletti. Ne iyi oluyor da ölüyorum! Belki ben de korkunç bir yalan söylerdim, doğa bu azizliği yapardı belki!.. Ben kimseyi baştan çıkarmadım... Ben insanların mutluluğu,gerçeğin bulunup yayılması için yaşamak istedim. Penceremden Meyer'in duvarına bakarken, yalnız bir çeyrek saat konuşarak herkesi, herkesi inandırmayı düşündüm. Ama hayatımda yalnızca bir kez o da bütün insanlarla değil, sizinle karşılaştım. Ne oldu? Hiç. Beni aşağı gördünüz, o kadar. Demek aptalım, gereksizim. Demek çekilmek zamanı geldi. Arkamda bir anı bile bırakmayı başaramadım. Ne bir ses ne bir iz... Ne yaptığım bir iş, ne yayımladığım bir düşünce!.. Alay etmeyin bu aptalla! Unutun. Her şeyi unutun... rica ederim unutun, bu kadar zalim olmayın! Biliyor musunuz, eğer şu verem imdadıma yetişmese kendi kendimi öldürecektim..."
Hayatımda yerine ne koyarsam koyayım dolmayan bir boşluk var. Bir türlü istediği şeyi verememiş olmalıydım ki her geçen saniye eşeliyor dibini. Daha derine iniyor her daim, hep daha derine... Bir boşluk olmaktan çıkıyor, bir yaraya dönüşüyor. Sızlıyor. Çok sızlıyor... Üflüyorum, geçmiyor. Unutuyorum, kaybolmuyor. Benden öç almak istercesine acıyor. Çaba göstermeyişime küfrediyor sanki.
Sayfa 11 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Ben kendi hayatımda, sizin cesaret edemeyip yarıda bıraktığınız şeyleri sonuna kadar götürdüm, o kadar, üstelik siz tabansızlığınıza sağduyu diyor, böylece kendi kendinizi aldatarak avunuyorsunuz. Buna göre ben sizden daha ‘’canlı’’yım. Daha yakından bakın! Biz bugün "canlı"nın nerede yaşadığını, neden ibaret olduğunu, adını sanını bile bilmiyoruz. Bizi tek başımıza bırakın, elimizden kitapları alın o saat şaşkına döner, ne yana gideceğimizi, kimden yana çıkacağımızı, kimi sevip, kimden nefret edeceğimizi bilemeyiz. İnsan olmak, yani gerçek, kendi vücuduna sahip, kanlı canlı bir insan olmak dahi bize güç geliyor; bundan utanıyor, ayıp sayıyor, bildik, genel anlamda insan olmaya çabalıyoruz hep. Aslında biz ölü doğmuş yaratıklarız; zaten çoktandır canlı olmayan babalardan dünyaya geliyoruz ve bundan da gittikçe daha çok hoşlanıyoruz. Bundan zevk alıyoruz. Yakında bir kolayını bulup doğrudan doğruya fikir dölleri olarak dünyaya geleceğiz. Ama yeter bu kadar; daha fazla "Yeraltından" yazmak istemiyorum...
139
"Hayatımda hep her şeyi elde ettim ama bu dünyada seni istediğim kadar hiçbir şeyi istemedim ben İzmir, Hoş geldin.
Sayfa 467Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.