Kaderin karşısında, kedinin güzelce oynadıktan sonra öldürmeye hazırlandığı fare gibiydim. Derler ya, ne kaçabilen ne de hayatta kalmak için bir çıkış bulabilen fare o anda çıldırıp fırıldak gibi dönmeye başlarmış...
Geriye dönüp baktığımda o çaresiz kızı değil, tüm yaşadıklarının sonunda hayatta kalmayı başarmış kraliçeyi görüyordum artık, Yaptığım ve yaşadığım her şey getirmişti beni bugün olduğum kişi haline. Hiçbirinden pişmanlık duymuyordum. Sevdiklerimi koruyamadığım doğruydu ama bir kraliçe için fedakârlık yapılırdı. Hayatta kalmayı başarmıştım. Dersimi almıştım. Güçlenmiştim.
Kalbimi, halkımı mutlu etmeye adıyorum.
Gücümü, krallığımı yüceltmeye adıyorum.
Aklımı, kusursuz bir hükümdar olmaya adıyorum.
Varlığımı ise gelecekteki tüm düşmanlarımı yok etmeye, her birini teker teker ezmeye adıyorum.