Ölümü herkesten çok arzula yan, intihar eğilimleri fazlasıyla gelişmiş ve kendine zarar vermeyi ibadet haline getirmiş bir insanın bedeninin hayatta kalmaya çalışması çok büyük bir çelişkiydi. Sağlıklıyken aldığı her nefes boğazını yakarken, o aynı nefesi bin bir güçlükle içine çekmek için ağzını kocaman açışını görmek, bana bir kez daha Kinyas hakkında pek bir şey bilmediğimi düşündürdü. Zaten bizim gibi insanların dayanıklılığı çok anlamsız ve iğrençtir. Parazitler gibi dünyanın üzerine yapışmış olan bizler ölümsüzlüğe en yakın olan kişileriz. Ve bizim yanımızda, hayatlarında birçok amaç taşıyan ideal insanlar böcekler gibi dökülürler. Belk de dünya üzerindeki en gerçek adaletsizlik...
Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar.
Sayfa 177 - Domingo yayıneviKitabı okudu
Reklam
Sokakta yürürken kafasını kaldırıp da kimseye bakmıyordu. Yanlışlıkla da olsa güzel bir kızla göz göze gelse, Zeynep'e ihanet etmiş gibi hissediyor ve o gün kendini cezalandırıyordu. Bu yüzden yolda yürürken kafasını yerden hiç kaldırmıyor, hep kaldırımlara bakıyordu. Bu aşk onun bünyesini bile etkiler olmuştu. Eğer çok acıkmışsa aklına Zeynep'i getiriyor, açlığını bile unutuyordu. Onu hayatta Zeynep'sizlik kadar hiçbir şey üzemezdi. Onun dışındaki tüm acılar teferruattı.
efendiye gidiyor musun? - çoktandır gitmiyorum. - niçin ? (Efendi'ye gitmenin yaşadığımız hayatta gerçek bir dönüşümü, bir devrimi başlatmış olması gerekir. Bir yerden kalkıp, bir yere varmalı değil miyiz? Heyhat.. Ya feyiz kesilmiş, ya da artık biz -ben - bir daha ebediyyen nasip alamayacak derkeye düşmüşüz.. Ooooof...... Of...)
Onun ihaneti nedeniyle tehlike içgüdüme güvenmeye başlamama rağmen, sokakta uzun süre hayatta kalamayacağımı fark ettim... Çok fazla tehlike vardı, her şeyi öngörmek imkansızdı...
Sayfa 80 - Saroo BrierleyKitabı okuyor
İnsan hayatta belli bir yolu tutarsa o yolun vardığı sonla karşılaşır. Ama yolundan ayrılırsa vardığı sonda değişir.
Sayfa 79 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bu hayatta nedir en önemlisi? Yaşamak mı, yoksa yaşamış gibi yapmak mı? Şimdi bir tehlikeyi göze alsam, birinin eleştirilerde ya da yorumlarda bulunmaya kalkışmadan beni dinlediği şu akşamüstünün, burada geçirdiklerimin en güzeli olduğunu söylesem mi? Yoksa çelik bir iradeye ve 'ışık'a sahip kadın zırhını üzerime geçirip tek kelime etmeden gitsem mi?"
Biz hepimiz hep ve hâlâ o evlerden/evden/evlerimizden çıkıp işe/o işe/işlerimize gitmek için her sabah aynı saatte aynı şeyleri yapanlar, devamlı ve de hep birlikte aynı inançla/şuurla/korkuyla yaşamaya hazırlananlar... Her birimiz, bu döngünün dışına çıkarsak hayatta kalamayacağımızdan adımız gibi eminiz. Döngünün içinde olmakla dışında olmak arasındaki farkı düşünmek için ne zamanımız var ne de cesaretimiz. Ama heyula gibi korkularımız var. O döngüden çıkacak olursak başımıza korkunç şeyler geleceğinden eminiz de muhteşem şeyler de olabileceğini aklımız almıyor.
En güçlüler hayatta kalmaz, en iyi adapte olanlar kalır.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.