Ben hep başkalarının ölümünün daha kötü olduğunu düşünmüşümdür. Hayatta hep ilk olmaya çalıştım. Bencilce ilk ölen ben olurum diye düşündüm. Etrafımda “seni seviyorum “ diyebileceğim kimsenin kalmamasına üzülmemek için. Ben hep başkalarının ölümünden korkarak yaşadım;annemin,eşimin kedimin….
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Hayatta iki şey vardır ki ,onlardan erkenden kurtulmak gerekir.Biri kişisel üstünlük duygusu, öteki de cinsiyete karşı olan abartılı saygımız.
Reklam
Cem Karaca'nın şu sözleri bana her zaman çok derin gelir; "Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar"
Hud Suresi 6. Ayet
6. Yeryüzünde kımıldayan hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah'ın üzerine olmasın! Allah onların halen bulunduğu yeri de emanet olarak konulacağı yeri de bilir; hepsi apaçık kitapta vardır. ["Halen bulunduğu yer" diye çevrilen müstekar ve "emanet olarak konulacağı yer" diye çevrilen müstevda kelimelerinden birincisi, "canlının bu dünya üzerinde bulunduğu yer", ikincisi ise yeryüzündeki istikrarından önce "babanın sulbünde veya ananın rahminde bulunduğu yer" yahut müstekar, "hayatta iken bulunduğu yer" müstevda ise "öldükten sonra konulacağı yer" olarak açıklanmıştır. "Apaçık kitap" ise Allah'ın ezelî ilmi veya levh-i mahfüz olarak yo- rumlanmıştır (bk. Râzî, XVII, 186).]
Sayfa 221Kitabı okudu
Ne kadar doğru... "Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık,pişman olurum diye yapmadıklarımızdır." Lev Tolstoy
Hayatta da aynı,her şeyi hızlandırıyoruz. Hep daha hızlı gitmek istiyoruz.Daha hızlı gitmek. Neden?
Reklam
Hepimiz bir yolun yolcusuyuz bu hayatta sonsuz diye bir şey yok sevdiğimiz insanlar değer verdiğimiz ögeler veya o hepimizin hatırladığı bi pazar gecesi sobanın üstünde demlenen çay o çaydanlığın etrafına koku çıkarsın diye koyduğumuz portakal kabukları o kardeşimizle son kalan bisküvi için etiğimiz tatlı kavgalar hepsi son buldu şu an en son ne zaman bisküvi yedim onu bile hatırlamıyorum zaten tadı da pek eskisi gibi de değil çünkü bizim özlediğimiz o bi bisküvi değil o yaşanılan eski günlerdi çok insan kaybettik kimini yaşadığı halde kimini ağlayarak toprağa verdik her giden anı her giden insan bi yara bıraktı kalbimizde gün gelicek anemiz babamız dahi olmayacak yanımızda her geçen gün eskiyi hiraz daha özlüyorum eski aşklarımı eski anılarımı ama acımasızca geçerken zaman hayatın ne kadar boş olduğunu anlıyorum ve o yüzden yalan geliyor bana bu dünya işte o yüzfen hayattan zevk almuyorum biliyoröusun çünkü her yaşadığım mutluluğun geride bir anı olarak kalacak olmasını bilmek yoruyor yüreğimizi aslında ölmek çok güzel bir şey çünkü bütün dert ve tasalarımız bir anda yok olup gider insan oğlu doyumsuzdur ne kadar iyi olursa olsun hep bir parça daha koparmanın derdinde hepimiz öyleyiz ama artık bana giç bir şey eskisi gibi tad vermiyor okuldan kaçmakarımız lise anılarımızı çok özlüyoruz ama gün gelicek çoluğa çocuğa karşınca da bu günleri özleyeceğiz nasıl beraber iken doya doya eğlenip içimizden hiç bitmemesini istiyoruz ya o günlerde her şey gibi özlemlerin arasında kaybolacak özlemek kalbi çok yoruyor işte o yüzden bu kahır ve özlem dolu bu dünyanın bir an önce geçip gitmesi dileği ile
Kağıt torbanın bir yüzünde İntihar Dükkânı yazısı var. Öteki yüzünde ise şu yazı okunuyor: Hayatta başarılı olamadınız mı? Bize gelin, ölümünüzü başaracaksınız!
Zaten Hep Uykusuzuz Bu Hayatta Allahtan Kitaplar var …
Nasıl da tuhaf, nasıl da anlaşılmaz oyunlar oynuyor alınyazımız bize! Acaba arzuladığımız bir şeye hiç kavuştu­ğumuz olmuş mudur ... kavuşmak için var gücümüzü harcadığımız bir şeyi elde etmişliğimiz? Galiba bunun tam tersi oluyor hayatta. Kimi, gösterişli ııtların çektiği şık bir araba için yanıp tutuşur ve yanından hızla geçen arabaların ardından özlemle dilini şaklatırken, kiminin şahane atlar koşulu göz alıcı bir arabası oluyor, ama o neye sahip olduğunun bile farkında olmadan biniyor arabasına. Kiminde şahane bir aşçı, ama iki minik lokmadan başka bir şeyin giremeyeceği yüzük kadar bir ağız olurken, kiminin hangar gibi ağzı oluyor, ama onda yiyecek kuru ekmekten başka ara ki bir şey bulasın!
Reklam
❝Hayatta hiçbir şeyin hatırlandığı gibi olmadığını öğrenecek kadar yaşadım. Bazen bir şeylerin nasıl hatırlandığının nasıl yaşandığından daha mühim olduğunu öğrenecek kadar da. Hakikat yaşandığı an kadar,hatıra ömür boyunca.❞
* Muaviye b. Cahime (r.a) şöyle rivayet eder: Peygamber (s.a.v)'in yanına geldim ve "Ya Resulallah! Seninle beraber sadece Allah rızası ve ahiret yurdunu kazanmak amacıyla cihada katılmak isti- yorum, seninle istişare etmeye geldim" dedim. Peygamber (s.a.v) bana, 'Annen var mı (yani hayatta mı)?' dedi. Ben de 'Evet' dedim. Bunun üzerine bana, 'Onun yanından ayrılma! Çünkü cennet onun ayakları altındadır' dedi. "
Sayfa 70
Bir zamanlar ben de başka türlü düşünüyordum; her şeyi aklımla halletmeye kalkıyordum. Fakat artık dünyada bir tek şeye inanıyorum: O da tecrübe. Sana söylediğim şeyleri otuz seneye yaklaşan bir hayat bana öğretti. Sen de yavaş yavaş yola gelirsin. Benim şurada üç günlük ömrüm kaldı; aklında bulunsun diye bunları söylüyorum. Hayattan fazla şeyler
Sayfa 151 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
“Uğruna bir şeyler yaptığınıza pişman ettirmeyecek insanlar için çabalayın. Sizin verdiğiniz bütün emekleri görmezden gelen insanlar için değil. Çünkü bir şeye boşuna emek verdiğinin farkına varmak kadar kırıcı bir şey yok hayatta.”
Käbuslarım hâlâ burada, derimin altındaydı, ama gökyüzündeki o beyaz kuşlar hayatta kalmak için asıldığım ip oluverdiler..
Sayfa 47 - Doğan KitapKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.