"Beni teselli eden tek şey, ölümden sonra yok olma umuduydu. İkinci yaşam fikri beni korkutuyor, yoruyordu. Henüz içinde yaşadığım dünyaya alışmamıştım. Dünya artık ne işime yarardı ki? Bu dünyanın benim için değil, bir avuç hayâsız, yüzsüz, dilenci tabiatlı, çokbilmiş, kabadayı, gözü gönlü aç insanlar için olduğunu hissediyordum. Bunlar dünyaya uyumlu olarak gelmişlerdi; yeryüzünün, gökyüzünün güçlüleri karşısında, kasap dükkanının önünde bir parça et için kuyruk sallayan aç köpek gibi dileniyor, yaltaklanıyorlardı. İkinci yaşam fikri beni yoruyor, korkutuyordu. Hayır, kusturucu bu dünyaları, uğursuz kılıkları görmeye ihtiyacım yoktu. Tanrı, kendi dünyalarını gözüme sokacak kadar görgüsüz müydü? Yalan söyleyecek halim yok ya; yeni bir dünyayı yaşamam gerekiyorsa, düşüncelerimin, duygularımın hissizleşip ağırlaşmasını, zahmet çekmeden nefes almayı arzu ederdim."
512 syf.
·
Not rated
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün Dokunuşu
Scarlett St. Clair
Scarlett St. Clair
“BEN YAŞAMIN TANRIÇASIYIM,” DEDİ PERSEPHONE. “ÖLÜMÜN KRALİÇESİYİM.”Persephone ve Hades nişanlandı. Buna karşılık Demeter, New Greece’i felç eden bir kar fırtınası yarattı ve onlar nişanını bozana kadar da buna son vermeyi reddetti.Olympos’lular araya girdiklerinde, Persephone geleceğinin bu kadim tanrıların elinde olduğunu
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün DokunuşuScarlett St. Clair · Martı Yayınları · 202431 okunma
Reklam
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Seyit Kutub’un hezeyanları!
Seyit Kutub’un Hazreti Osman efendimiz hakkındaki akıl almaz iftiraları ile zekât konusundaki İslam’a zıt, sosyalizm benzeri sözlerini iki yazımda kaleme almıştım. Pek çok okuyucum Seyit Kutub’u böyle bilmediklerini ifade ederek başka hatalarının olup olmadığı konusunda sorular sordular. Bu itibarla kendisi hakkında bir yazı daha almaya karar
EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
112 syf.
·
Not rated
·
Read in 2 hours
Cumhuriyet'in İlk Yıllarında Din Kitapları
Bugün aslında ciddi bir konu üzerinden inceleme yazıyor olmanın verdiği yük ile buradayım. Her şeyden önce ben 17 yaşında bir lise öğrencisinden ileri değilim. Kendi çapımda okuduklarim ile buradayım ve din gibi hassas bir konuyu ele alabilmek de muhakkak ne kadar zor, anlayabilirsiniz. Kitap Cumhuriyet'in ilk yıllarında ilköğretimde
Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri
Cumhuriyet Çocuğunun Din DersleriAbdülbaki Gölpınarlı · Kaynak Yayınları · 201283 okunma
Reklam
BİR ŞEYLER EKSİK Ya sevgiye, ya da arzuya ,nesne olmak istiyoruz. ...arzuladığımıza ulaşmak, arzulandığımızda da ulaşılmak istemiyoruz. ''Sevmeyi becerecek kadar kendi benliğimizden feragat etmeyi bilmiyor, arzulamayı becerecek kadar da bilinmeyene ve tehlikeli olana yelken açmaya cesaret edemiyoruz.''
BİR ŞEYLER EKSİK ," Lacan aşk hakkında konuşurken "Aşk sahip olmadığınız (sizde olmayan) bir şeyi, onu sizden istemeyen birine vermektir/vermeye çalışmaktır, Acınası bir durum gibi görünüyor, değil mi? Ortada verilecek bir şey yok, ama zaten onu isteyen de yok. Ancak "aşk" gene de var. Çünkü o öteki her kimse, onun
Alper'se annesine kesinlikle katılmıyordu ve susmadı: "Bizim okuldakiler gibisin aynı," dedi. "Amerikan sistemiyle en iyi eğitimi al, Amerikalıların kurduğu okulda oku, hocalarının oradan mezun olmasıyla övün, kendin de oraya gitmeyi hayal et ama Sıtarbaks'ı taşla." "Babasına hayır olsun diye mi yapıyor
Sayfa 38 - Giriş, Çözdüm nihayet o büyük sırrıKitabı okudu
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Reklam
NİŞANLINIZ SİZİN MAHREMİNİZ DEĞİLDİR.
NİŞANLINIZ SİZİN MAHREMİNİZ DEĞİLDİR. Bunu böyle kocaman kocaman yazsak bağıra bağıra söylesek anlaşılır mı acaba? Hiç sanmam.. Sonumuz hayır değil ama biz yine de hayrolsun diyelim.. Son zamanlarda - ya da belki hep vardı da ben denk gelmiyordum- nişanlı çiftlerin hal ve hareketlerinden çok rahatız olmaya başladım. Onların bu kadar rahat
_Bu düşüncenizin temeli nedir? -diye sordu Fransız. _Şöyle: Tarihsel olarak uygar batı insanının erdem ve meziyetlerinin başlıca temellerinden biri para biriktirmek olmuştur. Oysa bir Rus para biriktirme yeteneğinden mahrum olmakla kalmaz, kazandığını boş yere, hem de çirkin bir biçimde harcar. Her hâlükarda biz Ruslara da para lazım olur, -diye ekledim,- bu yüzden hiç emek harcamaksızın iki saat içinde birden zengin olabileceğimiz rulet gibi yollara pek düşkünüz. Böyle şeyler bizi hemen cezbeder, fakat hiç emek harcamadan, aklımıza estiği gibi oynadığımız için hep kaybederiz! - Bir ölçüde doğru, -dedi Fransız mağrur bir tavırla. Generalse sert ve vakur bir tavırla itiraz etti: - Hayır yanlış, siz de ülkeniz hakkında böyle konuştuğunuz için utanmalısınız. _Bağışlayın, -dedim, çirkin davranan Rusların mı, yoksa dürüst emekleriyle birikim yapan Almanların mı iğrenç olduğu henüz belli değil elbette.
95 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 32 hours
Hayır Serisinin şimdiye kadar okuduklarım arasında en beğendiğim kitabı. Dokunaklı, çarpıcı ve bir o kadar duygusal. Janusz Korczak’ın hikayesini okuyoruz bu kez. Çocukları minik, tatlı, gelip geçici ve ciddiye alınmaması gereken yavru insanlar olarak değil; birer birey olarak görmemiz gerektiğini düşünen ve inandığı bu yolda büyük adımlar atmış,
Çocukluğun Hor Görülmesine Hayır - Janusz Korczak
Çocukluğun Hor Görülmesine Hayır - Janusz KorczakIsabelle Collombat · Alfa Yayınları · 2019145 okunma
"Hiç beklemediği bir anda ona sürpriz yapmak istiyorsun." "Hayır! Öyle değil. Ama korkuyorum... Onu korkutmaktan korkuyorum, anlıyor musun? Öngördüğüm bu muazzam mutluluğun onu ürkütmesinden korkuyorum! Günün birinde ona seyahat etmek isteyip istemediğini sordum. Hiçbir şey arzulamadığını, bu ülkelerin var olduklarını, güzel olduklarını ve başkalarının oralara gidebileceğini bilmenin ona yettiğini söylemişti..." "Peki sen Jérôme, sen seyahat etmek istiyor musun?" "Her yere! Hayat bana uzun bir yolculuk gibi geliyor onunla, kitaplarla, insanlarla, ülkelerle... 'Demir almak' deyiminin ne anlama geldiğini hiç düşündün mü?" "Evet, bunu sık sık düşünüyorum," diye fısıldadı. Ama ben onu üstünkörü dinleyip sözlerinin yaralı kuşlar gibi yere düşmesine izin veriyor, kaldığım yerden devam ediyordum: "Gece yola çıkmak, şafağın göz kamaştırıcı aydınlığında uyanmak: Dalgaların belirsizliğinde yalnız ikimiz olduğumuzu hissetmek..." "Ve henüz çocukken haritadan baktığımız bir limana varmak, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz o yere..."
Sayfa 40 - Can Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.