Kalb, mânevî bakımdan dikenlerle dolu iken tebliğe kalkışmak, boşuna bir yorgunluk ve büyük bir zaaftır.
محمد بشر لا كالبشر بل هو كاليا قوت بين الحجر "Hazreti Muhammed ﷺ Efendimiz bir beşerdir, lakin diğer insanlar gibi değildir. Taşlar arasında yâkut ne ise Allah Resûlü' de insanlar arasında öyledir."
Sayfa 171 - Erkam Yayınları
Reklam
(الساكت عن الحق شيطان اخرس ) "Haksızlık karşısında sükût eden 'Hakkı söylemeyen' dilsız şeytandır." Bu ne büyük sözdü, demokrasinin rûhu idi. Hak ancak böyle korunurdu. Bu, kuvvetli bir imân eseri idi. Inanan adam önce hakkı korumakla mükelleftir. Hoca efendilerimiz de halka bunu öğretmekle mükelleftir. Nasıl olur da kendileri tatbik etmezdi? Bu sukût neden olabilirdi? İkinci seçimi garantiye almak için mi idi? Hadiseleri görmeyen ve muhitini bu kadar tanımayan kimse nasıl ikinci seçimden ümit edebilirdi? İşte bu imân zaafı, bir milletin rûhunu tereddîye sürüklemek için kâfi idi. Montesquieu'nun "Her millet lâyık olduğu idâreye mazhar olur" sözünü söyleyişinden bin sene evvel, en büyük hikmet ve hakikatleri bütün cihâna ilân eden son Peygamber Hazret-i Muhammed (s.a.v) (كما تكونوا يولى عليك) yani; "Siz nasılsanız ona göre idâre olunursunuz" düstûrunu vaz'etmişti Montesquieu'nun ilham menbai da o idi. Fakat Şark kultüründen bîhaber Garp hayranları, bütün sosyal kaideleri Garp medeniyetinin vaz ettiğine inanıyorlardı. Çünkü din sosyolojisi, din psikolojisi kimse tarafından ele alınmamıştı. Medrese kültürü bu lüzûma hiç yönelmemişti. Son asrın bütün içtimaiyat ve rûhuyat nazariye ve kanunları Kur'ân ve hadîslerle bin üç yüz sene evvel vaz'edilmişti.
Sayfa 144
Tevbe 128
And olsunki size kendi içinizden öyle izzetli bir peygamber geldi ki, sıkıntıya düşmeniz O'na çok ağır gelir. Müminlere karşı Rauf (cidden şefkatli) ve Rahim(son derece merhametli) dir.
Bir hadis-i şeriflerinde de: " Size kimin cehennemden cehennemin de o kimseden uzak olduğunu söyleyeyim mi? " diye sual ettikten sonra: " O kimseler nazik, müşfik, merhametli, cana yakın ve yumuşak olanlardır." buyurdu.
Bizleri bir müddet karnında sonra kollarında ölünceye kadar da kalplerinde taşıyan böyle gerçek annelere sevgi ve saygı hususunda onlara denk olacak başka bir varlık yaratılmamıştır.
Reklam
"Dünya geçici bir faydadan ibarettir. Onun fayda sağlayan en hayırlı varlığı; dindar, saliha bir kadındır."
Peygamber(Sav): "Merhamet edenlere Rahman olan Allah Teala merhamet buyurur. Yeryüzündekilere şefkat ve merhamet gösterinizki gökyüzündekiler de size merhamet etsin." buyurdu.
Sayfa 70 - TirmiziKitabı okudu
"Kaba söz, ayıptan başka bir şey getirmez! Haya ve edepte girdiği yeri süsler."
Hz Cabir'in beyanı vechile: " Kendisinden bir şey istendiğinde, hayır dediği vaki değildir."
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.