Cenab-ı Hak'ın peygamberimizi takdim ettiği ayetlerle başlayan bu kitap Osman Nuri Topbaş hocanın okuduğum ilk kitabı sanırım. Daha önce birkaç sohbetini dinleme fırsatı bulmuştum, sohbetlerindeki samimiyeti kitabına da başarıyla yansıtmış hocamız.
Sade, açık ve anlaşılır bir anlatım tarzına sahip yormayan, ayrıntıda boğmayan bir kitap. Kitabın içeriğinde Peygamber efendimizin şahsiyetine dair içerikler mevcut.
Özet olarak kitabın değindiği nokta: "And olsunki size kendi içinizden öyle izzetli bir peygamber geldi ki, sıkıntıya düşmeniz O'na çok ağır gelir. Müminlere karşı Rauf (cidden şefkatli) ve Rahim(son derece merhametli) dir." dır. (Tevbe 128)
And olsunki size kendi içinizden öyle izzetli bir peygamber geldi ki, sıkıntıya düşmeniz O'na çok ağır gelir. Müminlere karşı Rauf (cidden şefkatli) ve Rahim(son derece merhametli) dir.
Bir hadis-i şeriflerinde de:
" Size kimin cehennemden cehennemin de o kimseden uzak olduğunu söyleyeyim mi? " diye sual ettikten sonra:
" O kimseler nazik, müşfik, merhametli, cana yakın ve yumuşak olanlardır." buyurdu.
Bizleri bir müddet karnında sonra kollarında ölünceye kadar da kalplerinde taşıyan böyle gerçek annelere sevgi ve saygı hususunda onlara denk olacak başka bir varlık yaratılmamıştır.
Peygamber(Sav):
"Merhamet edenlere Rahman olan Allah Teala merhamet buyurur. Yeryüzündekilere şefkat ve merhamet gösterinizki gökyüzündekiler de size merhamet etsin." buyurdu.
Nur Risaleleri'nde Hristiyan ve Müslümanların ittifakına (!) Said Nursî tarafından Mehdî (a.s.) de iştirak ettirilmiş ve bu ittifakın programı olan Risale-i Nur'u Mehdî'nin neşir ve tatbik edeceği de iddia edilmiştir:
"...sonra gelecek o mübarek zat (Mehdi), Risale-i Nur'u bir programı olarak neşr ve tatbik
"Şiddet-i şefkat ve rikkatten (acımaktan), bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber mânevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i beşeriyeden bîçârelere gelen felaketler, heläketler, sefaletler, açlıklar, şiddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki: Böyle musibetlerde kâfir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükâfat vardır ki, o
Bir zaman, Resûl-i Ekrem (Aleyhissalâtü Vesselâm) Hazret-i Ömer Radıyallahu Anh'a yahudi çocukları içinde birisini gösterdi. "İşte sureti!" dedi. Hazret-i Ömer (Radıyallahu Anh), "Öyle ise ben bunu öldüreceğim." dedi. Ferman etti: "Eğer bu Süfyan ve İslâm Deccalı olsa, sen öldüremezsin; eğer o olmazsa, onun suretiyle
1. BÖLÜM
SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM
1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI
Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde
(...)10
Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan
zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine
ve ledünniyat ve
NUR RİSALELERİ’NE
ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM
(RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ)
ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU
Bunun PDFsi var okuyun nur risalesi gerçeğini görün ya da görmeyin bana ne....
Ön Söz.................................................................................................................................................................... 9
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK
Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi.
Bilmez ki sorsun, bilse sorardı.
Atasözü
"Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1)
"Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat