...incelik ve esrar âlemini seyreden Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri ne güzel söyler:
Âyinedir bu âlem her şey Hak ile kâim
Mir'ât-ı Muhammed'den Allah görünür dâim!..
Hâsılı, Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'e tâbî olup ondan gereği gibi istifâde edebilmek için kalblerin muhabbet-i ilâhî ile doldurulması, fânî muhabbetlerden sıyrılarak Allâh ve âhirete kavuşma niyeti ve zikrullâh ile tezyin edilmesi gerekmektedir.
Şâir Edib Kürkçüoğlu, Allâh Rasûlü'nün Sünnet'inden ve muhabbetinden uzakta kalan gâfil mü'minleri şu beytiyle ne güzel irşâd ve îkâz ediyor:
İltifâtından uzak düşmesi eyvâh eyvâh;
İki dünyâda yeter gâfile hüsrân olarak!..
"Allâh'ım! Nefsime takvâsını ver ve onu tezkiye et! Sen onu en iyi tezkiye edensin. Sen onun velîsi ve Mevlâ'sısın." (Müslim, Zikir, 73)
"Allâh'ım! Sen'den hidâyet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği istiyorum." (Müslim, Zikir, 72)
Ali Şeriati
İslamoğlu’nun sitayişle bahsettiği ve öve öve bitiremediği Ali Şeriatî’nin MUHAMMED KİMDİR kitabına bakalım ve “İnsanın eseri o insanın kendisidir” fehvasınca, Şeriatî’yi kendi eserinden tanıyalım.
Ali Şeriatî’nin bu eseri, 1988 Ankara baskılı. Basan Fecr Yayınevi.
Şeriatî İranlı bir şiî. Bizde İranlılara acemler derler. Dilimizdeki