Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Bu kitabı beğenemedim. Aslında kitap başlarda iyidi ama sonradan hayal kırıklığına ugrattı. Normalde gerilim, polisiye türünde bir kitap, ben de bu tarz bir kitap okumak istediğimden başlamıştım ama iki konuda da tatmin olmadım. Aslında yazarın yazımı kötü değil ama kurguyu güzel bir olay örgüsüyle oluşturamamıştı.
Kitapta; Painters Mill adlı bir
Momo
Tanımlanması, açıklanması ve kavranması oldukça güç; uzaysal boyutu olmayan bir süreklilik… Hayatımız onun etrafında şekilleniyor, anlam buluyor. Çoğu kez biz farkına bile varmadan uçup gidiyor. Evet, tüm bunlar, içinde var olduğumuz, onu ölçmek adına birçok yöntem geliştirdiğimiz “zaman” için söylenebilecek birkaç şey. Ama o, kelimelerle söyleyebileceklerimizin çok daha ötesinde.
Momo’nun yazarı Michael Ende, bu kitabı yazarken ‘zaman’ kavramını oldukça özgün ve akıl dolu bir şekilde dile getirmiş. Okuduğumuz her bir sayfada yeni farkındalıklar, hayatımızdan kesitler ve yaşadığımız ‘an’ hakkında ince anlamlar karşımıza çıkıyor. Kitabın masal havasında yazılmış olmasına karşın zamanı heba edişimiz, umursamayışımız ve bir gün kaybedecek olmamız, karakterimiz olan küçük Momo aracılığıyla adeta bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor.
Herkesin okuması gereken bir kitap, henüz zamanınız varken…
632 syf.
·
Puan vermedi
Oblomovluk..
Bu kitabı en başta çok çok beğenmiştim. Anlatış, duygu yansıtmaları, olay örgüsü maneviyatı okura baya yansıyan bir kitaptı. Dönem dönem bende oblomov gibiydim:) kitabı okurken evet bu ben, bende böyle şeyler hissediyorum dediğim çok zaman oldu. Karakter çözümlemelerine bayıldım cidden çok büyük bir titizlikle tüm ayrıntılarıyla karakterler işlenmişti. Oblomovun bu kadar potansiyelinin olup bu kadar iyi, temiz yürekliliği ile heba olmasına üzüldüm belki de tek bir tutam yaşama, gayret isteği ile tüm hayatı değişebilirdi ama değişmedi, değişmesini istemedi oblomvluka kurban gitti, ştoltsun tüm çabalarına olganın hayat enerjisine ve onca emeğe kayıtsız kaldı ah oblomov ah.. Kitabın sonlarına doğru göze belirgin bir şekilde çarpan bir olay vardı o da agafya matyevnanın oblomova karşı aşkı,sevgisi ile hayatının anlam kazanmasıydı. Körü körüne oblomova adamıştı kalan hayatını, sevgi anlam katar:)) Kitap hakkında genel olarak diyeceklerim bu kadar. Kitapla, okumakla kalın
Uzun ve titiz araştırmalar sonucu yazıldığı her halinden belli olan eserde, baştan sona yazarın duyguları, hisleri ve hamaset ön planda olduğundan sadece Türklerin okuyabileceği bir kitap olmuş.
Oysa Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı sadece bizi değil, pek çok ülkeyi ilgilendirdiğinden, esere bu kadar hamaset karıştırılmasaydı belki de Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nı dünya bir Türk’ün yazdığı eserden öğrenecekti.
Kolay okunan ve kolay anlaşılan, sürükleyici bir kitap olmakla birlikte yazarın taraf olması, duygu ve hamasete gerçekleri ikinci plana itecek kadar çok yer vermesinde dolayı bir tarih kitabı olma vasfı ne yazık ki, heba edilmiş.
Bildiğimiz Teoman işte... Hayatını pek tasvip etmesem de (ki kendisi de tasvip etmiyor), bu adamın dürüstlüğünü; eksiklerini, hatalarını kabul edebilme becerisini takdir ediyorum. Güzel bir potansiyeli heba etmiş gibi geliyor bazen ama inşaallah içindeki anlam* arayışını tatmin edebilir. Frankl'a değinmesi beni mutlu etti. Ben de onun görüşlerini çok kıymetli buluyorum.
Birçok edebiyatçıya, şiirlere değinmesi de aslında ardında büyük bir kültürel birikim olduğunu gösteriyor. Zaten Türk müziği üzerinde de kendini ispat etmiş birisi. Bu konudaki kabiliyetine bir şey diyemem. Kendini öyle görmese de adam sanatçı. Sadece hayatındaki bazı abur cubur işler bunu gölgelemiş. Ama ışık var bence. Adamsın Teoman :)
Akra'da Bulunan Elyazması
Paulo Coelho'nun, Akra'da Bulunan El Yazması isimli eserini zamanımı heba etmeme neden olan şeyleri sınırlandırıp daha çok kendi içime yönelmeye çalıştığım bir zaman diliminde okudum. Böylesine bir dönemde kitabı okuma şansına eriştiğim için mi çok etkilendim bilmiyorum ama her insanın bu kitabı okumasını ve daha huzurlu bir hayat
