Kanatlarıyla ışığı dalga dalga kamaştıran allı, mavili kelebekler, vadide, kırlarda, tepelerde bin bir renkli lavanta kokulu çeşit çeşit çiçeğe konup kalktılar... Kırmızılı, yeşilli, pembeli, morlu, ak çiçeklere...Uçup geldiler, titrek kanatlarıyla. Fırat’ın ak köpüklerini de çiçek sandılar. Varıp üstüne kondular. Islandılar. Islak kelebekler iflah olmaz derler. Onların bu dünyada kısmetleri bitmiştir. Ölümden başka yol kalmamıştır onlara.