Hem biyografi hem anı tarzında yazılmış bir kitap. Haldun Taner tanımış olduğu, hayatının bir döneminde yaşantılarının kesiştiği ünlü kişileri, o kibar ve dikkatli üslubuyla yazmış. Bu portre yazılarında kimler yok ki; Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Selahattin (yazarın babası), Halide Edip Adıvar, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Sait Faik Abasıyanık, Muhsin Ertuğrul, Abdi İpekçi, Burhan Felek, Azra Erhat, Özdemir Asaf, Ahmet Rasim....
Her bir portre yazısı, hem o kişiyi bize tanıtıyor hem de o dönem hakkında tarihe not düşüyor. Kitabı okurken, yazarın ne kadar dolu bir hayat yaşadığını, çevresindeki insanların ne kadar değerli insanlar olduğunu farkediyorsunuz. Haldun Taner'in tüm kitapları gibi bu kitabı da oldukça değerli ve hem okunması hem de kitaplıkta bulunması gereken eserlerden.
Gerçek hayattan hayli uzak olduğunu düşündüğüm bir kitap...
!!SPOİLER
Başlangıçta Sam ve Pershepone arasında adım adım kurulan sağlam bir sevgi üzerine inşa edilmiş arkadaşlıktan aşka dönen bir ilişkiyi okurken devamında Percy'nin yaptığı hata sonrasında bu ilişkide oluşan 12 yıllık boşluğu ve tekrar ilişkinin geri kazanılması için çiftin
Edens serisinin ikinci kitabını diğer kitaba nazaran daha çok beğendim ama yine eksiklikleri vardı. Puanım daha yüksek olacaktı fakat finale doğru yol alırken yazarın olayları hem kendi içinde hem okuyucuya karmaşık bir şekilde anlatması beni yordu ve sayfaları hızlı hızlı geçtim. Memphis karakterini sevdim, Knox’un ise kendine has bir tiplemesi vardı ama bu kitapta ikisinin birbirine bağlanma süreci daha iyi gibiydi, belki çocuk belki de geçmiş yüzünden ama ilişki bakımından ilk kitaptan daha iyi olduğu kesin. İlk kitabı çok beğenmediyseniz bile bu kitabı beğeneceğinizi düşünüyorum.
Okuyanların inanılmaz sevdiği Martin Eden ‘ı okumak benim için tam bir hayal kırıklığıydı. Çok büyük beklentiyle başladığım için böyle oldu belki de bilemiyorum. Fakat olmadı. Martin Eden’ı diğer roman kahramanlarından farklı kılacak hiç bir özellik göremedim ben kitapta . Herkes Ruth’dan nefret ediyor ama Martin Eden’ı Martin Eden yapan Ruth’du . Ruth ona bir amaç vermişti. Ünlü bir yazar olunca amacını kaybetti Martin ve kaçınılmaz son geldi. Kitap boyunca sınıf atlama çabasını okuyup sonlarında burjuvadan nefret ediyor olması ise başlı başına tuhaf. Bütün çaba bunun için değil miydi? Hem evrimi öğrenip hemde güçlünün ayakta kalacağı bir dünyaya nefret duyuyor olması kendiyle yaşadığı en büyük çelişkiydi. Fazla duygusal fazla zayıftın Martin..
8/10 puan verdi
Miguel de Unamuno, İspanyol edebiyatının ve felsefesinin en önemli isimlerinden biri. Kitap, üç kısa hikaye ve bir önsözden oluşuyor. Önsözde, Unamuno'nun düşüncelerine dair derinlemesine bir bakış kazanırken, hikayelerde karakterlerinin yaşadığı varoluşsal sorgulamaları ve içsel çatışmaları deneyimleyebiliyoruz.
Bence Unamuno'nun en etkileyici yanı, okuru kendi içsel yolculuğuna davet etmesi. Onun karakterleri sadece zaafları, korkuları ve umutları olan bireyler değil; aynı zamanda kendi varoluşlarını ve evrendeki yerlerini sorgulayan, derin içsel çatışmalar yaşayan, karmaşık psikolojik yapılarla dolu varlıklardır. Unamuno, insanın evrenle ve kendi iç dünyasıyla olan mücadelesini öyle bir şekilde anlatıyor ki, bu mücadeleyi kendi hayatımda da hissediyorum.
Felsefi derinliği ve samimi diliyle hem edebi hem de düşünsel bir keşif sunmakla beraber, insan ruhunun en karanlık köşelerine bile ışık tutan bir tarzı var.
"Burası Mor Salkımlı Sokak. Burada aşklar bile masumdur."
Selam kitapseverler
Naif mi naif bir #mahalle kurgusuna ne dersiniz? Hemde canımdan ciğerimden
Bu sefer Beyoğlu Mor Salkımlı Sokak'a konuk oluyoruz. "Tolstoy'un dediği gibi;
Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir."
İşte tüm hikaye mahalleye taşınan Poyraz ve ailesi ile başlar.
Hem de Ahu'nun apartmanına.
Ahu mahallede terzi dükkanı olan kızımız. Poyraz ise taksi şoförümüz ve Ahu'nun abisinin arkadaşı.
Onların ki ilk görüşte aşktır tabi ki.
Bir de Ahu'ya musallat olan eski nişanlı sorunu vardır
Poyraz'ın bu süreçte her zaman Ahu'nun yanında olması elbette Ahu'nun 3 abisinin dikkatini çeker. Eh kızını bir taksi şoförüne vermek istemeyen Naciye Sultan'ı da unutmamak gerek
Poyraz'ın Ahu'nun camından içeri attığı notlara düştüm ben en çok.
Mahalledeki Halil ise Cansu'ya 10 yıldır sevdalıdır. Cansu ise boşanmış ve erkeklere güvensizdir.
Bir de Ahu'nun arkadaşı Pınar var.Ahu'nun abisi Kerim'e bildi bileli sevdalıdır.
Ahu Cansu ve Pınar.Aransa bulunmayacak türden yaşandıkça güçlenen dostlukları okurken içinizi sıcacık edecek.
Tek solukta okuyacağınız, okurken kendinizden ve yaşamınızdan bir çok insanı göreceğiniz bu mahalle kurgusunu şiddetle tavsiye ederim
