"Her zerresinde bir sağlık duy bedeninin, insan oğlu; her hüc- resinden bir inilti işit!.. Bir şehirsin çünkü sen, büyük ve derin ... Yok yok!.. Bir değil, belki binlerce şehirsin hem!.. Ölümsüz ve doğumsuz, uçsuz ve bucaksız deryasın ... Sa- yısız balıklar bulunur her deryada ... Neden reddetmede- sin sendeki erdemleri? Ve ne diye
Her insan, hem kendi başına ciltlere sığmayan bir roman, hem de insanlık kitabının sararıp solmaya aday bir sayfasıdır.
Reklam
...labirent Minotauros'un hem hakikati hem de doğasıdır -onu hem dışarıdan kuşatır hem de içeriden aydınlatır. Kaybederek bulur labirent; sakladığı bu bileşik varlıkların içine gömülür ve bu varlıkların kökeninin şaşaasına giden yolu gösterir.
Doğrudur, aptaldır insanoğlu, hem de inanılmaz derecede... Yani, hiç de aptal olmasa bile, o derece nankördür ki, aramakla bir eşini daha bulamazsınız.
Labirent başkalaşıma bağlıdır. Anlamı bulanık bir figür doğrultusunda: Tıpkı Dedalos'un sarayı gibi, labirent Minotauros'a, yani hem harika bir şey hem de tuzak olan şu hilkat garibesine götürür. Ama bizatihi varlığıyla Minotauros da ikinci bir labirent açar: İnsan, hayvan ve tanrılar birbirine dolaşır, arzu ve sessiz düşünce düğümlenir.
Ululukta değildir aşk, hünerde değildir. Bilgi de değildir, hem defterde değildir. Kitap sayfalarında hele hiç değil. Halkın dedikodusu da olamaz âşıkların yolu.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.