96 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Canistan
Canistan
Yusuf Atılgan
Yusuf Atılgan
okuduğum ikinci kitabı , benim için, çok keyifliydi okumak çok hüzünlendim bazı yerlerde ama yine de keyifliydi. Yazarın hem Manisalı oluşu , konuların üzüm bağlarında geçmesi, o yörenin insanlarının şivesi , benimde çocukluğumun geçtiği üzüm bağlarını anımsatması sanırım keyif almamda ki sebep. Yazar kitabın son bölümünü bitirmeden vefat etmesi üzücü elbette fakat kitap bittiğinde o eksikliği hiç anlamıyorsunuz o kadar iyi bir kalemden çıkmış ki ,fark edilmiyor bile . Ben keyifle okudum . İyi okumak isteyenlere tavsiyemdir. Keyifli okumalar . Arka kapaktan.  "Benim yazarlığımdan daha önemlisi günlük yaşamımdır" diyen ve "çok az" yapıt verdiği kabul edilen Yusuf Atılgan, uzun zamandır yayımlanması beklenen son romanı Canistan ile yazarlık serüvenini tamamlıyor. Yusuf Atılgan, önce "İşkence" adını koyduğu ve "Duruşma", "Yargıç", "Tanık", "Sanık" bölümlerinden oluşmasını tasarladığı bu romanının "Sanık" bölümünü vazamadan aramızdan ayrılmıştı. Ancak elinizdeki kitaba "yarım kalmış bir roman" demek de oldukça zor... Yusuf Atılgan bu yapıtında da yine kalemini sivriltiyor ve insan ruhunun kötücül tohumlarını büyük bir ustalıkla deşiyor. İkinci Meşrutiyet ve Milli Mücadele yıllarında Manisa köylerinde yaşanan trajik bir dostluk ve aşk öyküsü Canistan...
Canistan
CanistanYusuf Atılgan · Can Yayınları · 20174,320 okunma
''… Koyuldukları işe canla başla sarıldıkları için bu genç kızlar, başlarını kaldırıp bakacak halde değildirler. Halılara işlenmiş ışıklı tabloların önlerine serdiği ve ne yapsan anlatılamaz o hayatla, ruhlarında ezdikleri hayatın aynı olduğunu; onlar, bütün bu resimleri çizerlerken fark etmezler bile. Buna inanmak istemezler. Bunca
Can Yayınları
Reklam
256 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
*spoiler* "Uzay benim için her zaman bilinmez olmuştur. Filmleri, bilim kurgu romanları... Arthur C. Clarke, Tanrıların Arabaları... Ya burada olmam inanılmaz bir şey yani! Space Odyssey!" diyor ve başlıyorum. Sevgili İthaki yayınları, Tanrılar belanızı versin, saygılar. Birinci sayfa, birinci paragraf yazım yanlışları başlıyor.
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,426 okunma
İnsan
Çok izliyorum bu aralar, Bi koşuşturma, yetiştirme hakim. Öylesine dalınmış ki şu hayata, Kimse duramıyor, Bekleyip düşünemiyor 2 dakika, Sorgulayamıyor, Ben ne yapıyorum?
Ayrılık
Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak... Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz... Sokağa fırlayacaksınız... Sokaklar da dar gelecek... Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi... Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü... Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da
Gerçi annem, güçlü, hem de çok güçlü bir kadındı. Yaşadığına tanık olduğum tüm o sıkıntılara rağmen sızlandığına, şikayet ettiğine hiç şahit olmadım. Onun asla, 'bundan bıktım ya da artık bunu yapmayacağım' dediğini duymadım.. Benim de amacım bir gün onun kadar güçlü olabilmek. İşte o zaman hayatta başarılı oldum diyebileceğim..
Sayfa 41 - Bilge Kültür Y.Kitabı okuyacak
Reklam
"Sana yazdığım şiirleri duyanlar, ''Kitap yaz.'' diyorlar. Olur mu hiç? #Bebeğim Ben seni herkeslerden saklarken, sen, seni bir kitapçıda görsen! Hem de bir sürü kitabın arasında! Kahrolmaz mıyım ben..
Yaşamaya Dair "Nazım Hikmet Ran"
Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde. Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından.
Acı çekmek bir aydınlanma tecrübesidir. İnsan acı yoluyla daha önce hiç farkına varmadığı şeyleri fark edebilir. Hatta insanlık tarihine bile bambaşka bir açıdan bakmaya başlar.Acı çekmiş insan, sanat hakkında da eskiden yalnızca sezgilerle hissedebildiklerini, artık mükemmel bir görüş kabiliyeti ve mutlak bir kavrayış yoğunluğu ile hem zihnen hem de duygusal olarak anlar hâle gelir. (...)
Tık tık tık ! - Kim o? - Merhaba - Merhaba buyurun?
Reklam
Yaşamaya Dair
1 Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
İnsan kalbinin ne olduğunu hiç bilmiyorsun, kocamın bütün dünyası olmak imkânı olmadığını bilirsem ne yapayım? Hem böyle bir imkân var mıdır? Ben kendi saadetim için bana vereceği zaman ve aşktan azami istifade ederim ve kocamın benim için de tek hayat ihtiyacı olmamasına gayret ederim. Sevdiğim adamın sevdiği kadın, hattâ karısı olamazsam dostu, bütün esrarını bana açacak, kalbinin, hayatının, iradesinde benden fikir alacak bir arkadaşı olmaya çalışırım.
Sayfa 164 - CanKitabı okuyor
Geberiyorum ve ağlıyorum
Geberiyorum ağlıyorum kendimi parçalıyorum mümkün mertebe hissettiklerimi aktaracağım satırlara ve umarım beni tanıyan biri okumaz bu yazdıklarımı çünkü duygularımı tanıdığım kimsenin bilmesini istemem, neyse bana ne ya biliyorsa bilsin Allah’tan saklamadığımı ondan mı saklayacağım Gerçek duygular 18 nisan 2024 Bir garip kimsesiz biriydin bu
Birini düşünerek ömür geçer mi?
Onu görünce yüzüne bakamazdı gözlerini kaçırırdı onu gördüğü anda eli ayağı titrerdi kalbi öyle bir atardı ki sanki yerinden çıkacak gibi olurdu böyle olurmuş ya hani birini sevince.. Gerçekten sevmiş olabilir miydi yoksa geçici bir heves miydi? Belkide onu düşünerek aklını yitirecekti.. Onu yeni doğmuş kundaktaki bebe gibi seviyordu.. İlk sarılma anı aklından hiç çıkmıyordu ah o sarılma sanki yıllardır görüşmemişler gibiydi birbirlerine yabancılardı tanışmıyorlardı ama bir o kadar da birbirlerini tanıyorlardı.. Kimdi nerden çıkmıştı karşısına neden karşılaşmışlardı sevda mıydı imtihan mı? İçinde kelebekler uçuşuyor derler ya aynı onun gibiydi içi kıpır kıpırdı.. Yüzü asık suratlı gülmeyen kızın gözlerinin içi gülüyordu birini bu denli sevebilir miydi? Kendinden, herkesten, herşeyden çok.. Elini tutmak ne kadar heyecan veriyordu ileride ne acı vereceğini bilmeden.. Belkide imkansız kalmalıydı.. İlk sarılma anında kalsaydı uzaktan sevseydi.. Kokusunu bilmeden, gözlerine bakmadan olacaklar onsuz olsaydı belki de bu denli canı acımazdı şimdi kokusunu unutmaya çalışıyordu ten kokusu unutulur mu? Belki bir gün karşılaşacaklardı pişman mı düşman mı..? Artık onu unutmak istiyordu ama bir yandan da seviyordu deli gibi sevmesine istemesine rağmen onu istemiyordu bu ne demekti insan birini hem deli gibi isteyip bir o kadar da istemez miydi?
110 syf.
9/10 puan verdi
Şiire farklı bir bakış açısı..
Şiir kitaplarının hem yazarın duygularının hem de hayatının özeti olduğuna inanırım her zaman. Tam da bu yüzden şiir okumayı çok severim. Romantik ruhum bir kenara, kendi hislerime dokunan cümleler, hayatın gerçeklerine edilen duygusal sitemler hep etkilemiştir beni. . Bu değerli kitap hiç aklımda yokken çıktı karşıma, varlığından habersizdim. Şansını bulup okumaya başlayınca kendimden çok dize bulduğumu gördüm. Her şiir kitabını sevmem ama bu kitap kalbimi fazlasıyla ele geçirdi. Altını çizdiğim o kadar çok cümle var ki keşke hepsini paylaşabilsem. . Ayrıca şairin kelime oyunlarını çok çok sevdim, ilginç bir bakış açısı hayran kaldım. Şiire farklı bir hava kazandırmış. Böylesi güzel kitabın çok daha ilgi çekici bir kapağı hakkettiğini ise özellikle belirtmem gerek. Ben severek okudum, sizlere de tavsiyemdir
Her Şey Boş İse
Her Şey Boş İseSamet Temiz · Dionysos Yayınları · 0149 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.