Türkiye'nin batı uçları İlhanlıları pek tanımıyorlar, onlar da bunun için teşebbüste bulunmuyorlardı. On dördüncü asır başında İlhanlı hanedanı yıkıldığı zaman Türkiye darmadağınıktı. Fakat bu dağınıklıktan güçlü bir topluluk doğacaktı. Çünkü Türk dervişleri Anadolu da ömür tüketerek maddî birliğin temeli ve şartı olan ruh birliğini, inanç
"Yarasına dokunulmuş hastanın çığlığını andıran o keskin bakışlardan biriyle baktı yüzüme: Hem utanmış hem de memnun olmuştu. Ama ne büyük bir mükâfat vardı bu bakışta! Onu mutlu kılmak, yüreğine su serpmek, nasıl da cesaret vericiydi!"
Sayfa 126 - FelixKitabı okudu
Başlarken
Louis Aragon, 1942'de Les Yeux d'Elsa adlı kitabının
önsözünde şöyle diyordu: "Şiir sanatı, zayıf olanı güzel'e dönüştürmenin simyasıdır" O'nda vatan sevgisi ile eşi Elsa'ya olan
büyük aşk, bazı şiirlerinde adeta içiçe yaşamaktaydı. Biçim olarak
Hugo'nun kullandığı "alexandrin" dizesini, O da
Sayfa 9 - Pdf
Ne olursa olsun, karnımda taşıdım; acıyorum ona, hem de nasıl acıyorum!..
Sayfa 41Kitabı okuyor
Kadınlar olarak hem kendi doğamızın hem de diğerlerinin doğasının iki yanım da bir araya getirmeyi öğreniriz. Her iki yandan karşılıklı olarak aldığımız enformasyon sayesinde, en değerli şeyin ne olduğuna ve nasıl uygun bir tepki verileceğine çok açık bir şekilde karar verebiliriz.
Ayrıntı Yayınları
Devlet’i Kim, Nerede, Ne Zaman, Nasıl Yazdı? -2
Bir hayli kalmıştı yandaki odada; güneş de batmak üzereydi. Gelir gelmez oturdu, fazla bir şey
konuşulmadı artık. On birlerin adamı içeri girdi. Sokrates’in önüne gelerek: “Sokrates,” dedi, “sen
başkaları gibi değilsin; onlara hâkimlerin adına zehri içmelerini söylediğim zaman kızıyorlar bana,
küfrediyorlar. Sen buraya gelmiş insanların en
