Can sanki bir umuttu, çocukluk geçince tırmanılacak, kazanılacak bir şeydi ve anlaşılan kazanılamıyor, insan mezarlık şahidesi gibi ölü olarak, ölü doğmasa da öyle gibi, yaşayamadan ayakta duruyordu. Yoksa, ölüme sade nefes kesilmesi demeyi bıraksalar dünyada büyük hem çok büyük çoğunluk aslen ölüydü.