Ölüm ve Hayat arketipleri karşıtlıklar olarak değil, bir madalyonun iki yüzü gibi görülmelidir. Doğrudur, tek bir sevgi ilişkisi içinde birçok son bulunur. Ancak, iki kişi birbirini sevdiğinde yaratılan varlığın güzel katmanlarından birinde bir şekilde hem bir kalp hem de bir nefes vardır. Kalbin bir tarafı boşalırken, öteki tarafı dolar. Bir nefes tükenirken, diğeri başlar.
Ayrıntı Yayınları
Can sanki bir umuttu, çocukluk geçince tırmanılacak, kazanılacak bir şeydi ve anlaşılan kazanılamıyor, insan mezarlık şahidesi gibi ölü olarak, ölü doğmasa da öyle gibi, yaşayamadan ayakta duruyordu. Yoksa, ölüme sade nefes kesilmesi demeyi bıraksalar dünyada büyük hem çok büyük çoğunluk aslen ölüydü.
Reklam
Kur'an ve imanın hunhar ve müstebid zalim düşmanları; Kur'an ve İslâmiyet'i ve dini Risale-i Nur'la küfr-ü mutlaka karşı müdafaa ve muhafaza hizmetini yapan Bedîüzzaman aleyhtarlığında, mütemadiyen uydurmalarla seslerini yükseltsinler de, biz hak ve hakikatı beyan ve ilân etmekte sükût edelim, susalım veya "Biraz susun" gibi birşeyle, paravanalar, perdeler arkasında icra-i faaliyet yapan o gizli dinsizlere bir nevi yardım etmiş veya desteklemiş olalım? Aslâ ve kellâ, kat'â ve aslâ susmayacağız ve hem susturamıyacaklardır. Durmayacağız ve hem durduramıyacaklardır. Bu can bu kafesten çıkıncaya kadar, bu ruh bu cesedden ayrılıncaya kadar, bu nefes, bu bedenden gidinceye kadar; Risale-i Nur'u okuyacağız, neşredeceğiz. Risale-i Nur'un mahz-ı hakikat ve ayn-ı hak olduğunu ve Bedîüzzaman Said Nursî'nin, yapılan ithamlardan tamamıyla münezzeh ve müberra olduğunu, iftiracı ve tertibci, hunhar din düşmanlarına mukabil, izhar ve ilân edeceğiz. (Sözler 769.sh - Risale-i Nur)
Hemdem
Samimi dost. En yakın arkadaş. Canciğer arkadaş. Dilimize Farsçadan geçmiştir. Birlikte manasındaki hem kelimesiyle, nefes manasındaki dem kelimesinin birleşiminden oluşmuştur.
Anne veya babasını yitiren bir çocuğun dünyası kararmıştır. Ölüm gerçeğiyle ilk defa, hem de küçük yaşlarda karşılaşan yavrucağın ruhunda kapanmaz bir yara açılmıştır. Ayrıca anne babasını yutan boşluk artık onu da bir yerlerde sinsice bekliyordur. Evet, yokluk ve hiçlik hayaleti, bir yerde onun da üzerine elbette çullanacaktır. Artık bu duyguyla insan nasıl yaşayabilir? Olabilecekler arasında en kötü şeyin, başa gelebilecekler içerisinde en hazin hadisenin bir gün mutlaka gerçekleşeceğini bile bile yaşamak... Ölümün gözünün içine baka baka hayat sürmek... Kendi ölüm ağacının gölgesinde bir hayat sürmek... Böyle biri yaşamı sağlıklı hislerle sürdüremez. İnsanın hakikatinin fâni olduğu zannı, en büyük zorluk ve nefes kesen bir darbedir. Bu öldürücü darbenin en mukavemetsiz, en dayanıksız insan sınıfı olan çocukların ruhuna indirilmesi, tarifi mümkün olmayan bir kötülüktür.
"Kim bilecek kapalı kutu- Ama bulut yağmur bulutu - Gelir kararın nerdeyse - Altta tohum nefes nefese - Kulağı gök gürültüsünde..." Ne güzel, ne ustaca söylenmiş. Bekle ki bulut gelsin de... Bir yaşam boyu bekledik yetmedi mi ?.. Hem ne gördük ki karanlık buluttan gayrı?.. Bir türlü boşalmaz namussuz. Boşalacağı da yok!..
Sayfa 489Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.