"Zeki insanlarda mutluluk bildiğim en nadir şeydir.”
- Ernest Hemingway
« Le bonheur chez les gens intelligents est la chose la plus rare que je connaisse. »
Atıflar :
Orwell : Eric Arthur Blair veya daha bilinen takma adıyla George Orwell, 20. yüzyıl İngiliz edebiyatının önde gelen kalemleri arasında yer alan İngiliz romancı, gazeteci ve eleştirmen. En çok, dünyaca ünlü Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı romanı ve bu romanda yarattığı Big Brother kavramı ile tanınır. sy. 19
Bir Ayrılık Bir
Hemingway'le Steinbeck'i çok severdim. Küçük çocuk olsalar, onlarla arkadaş olabilirdim. Gerçi biraz yaramazlık edip başlarını derde sokacağa benziyorlardı ama, olsun. Hemingway'in sakalı bile olurdu belki. Sakallı bir küçük oğlancık. Steinbeck'i de hep, Yukarı Mahalle'nin Danny'si gibi bir şey sanırdım. Kim bilir, belki de öyleydi. Olsa iyi olurdu. Beraber gezerdik, oynardık. Belki annem de bir şey söyleyemezdi. Yaramaz yazarlarla oynanır mı, bilmiyorum. Hiç yaramaz yazar arkadaşım olmadı.
Joseph Conrad'la birlikte eski günlerin yelkenlileriyle yolculuğa çıktı. Ernest Hemingway'le Afrika'ya, Rudyard Kipling'le Hindistan'a gitti. Bir İngiliz köyünün küçük odasında otururken, dünyanın dört bir yanında yolculuğa çıktı.
1. Hunter S. Thompson, Hemingway'in intiharın araştırdı ancak sonuç olarak yalnızca yazarın eşyalarını çaldı.
2.Hemingway KGB için casusluk yapıyordu...
3. Paranoyak bir şekilde devlet gözetiminde olduğunu düşünüyordu...
4. Gerçekten devlet gözetimindeydi...
5. Kedilere düşkün olduğunu...
6.Orson Welles'le kavga ettiğini...
7.Savaş muhabirliği esnasında tam bir serseri olduğunu...
8. Hooligan Navy adına Alman denizaltılarını avladığını..
9.Köpekbalıklarını makineli tüfekle tarayacak kadar acayip bir balıkçı olduğunu...
10.Yazar James Joyce için insanlarla kavga ettiğini...
1.Henryk Sienkiewicz-Ateş ve Kılıç (1905)
2.Joseph Rudyard Kipling-Kral Olacak Adam (1907)
3.Selma Lagerlöf-Nils Holgersson'un Serüvenleri (1909)
4.Paul Johann Ludwig von Heyse-Kinder der Welt (1910)
5.Maurice Polydore Marie Bernard Maeterlinck-Mavi Kuş (1911)
6.Romain Rolland-Jean Christophe (1915)
7.Henrik Pontoppidan-Vadedilmiş
haruki murakami sürekliliği sağlamanın bir yolunu bulmuş. ernest hemingway'le aynı şekilde:
"yazsam kimse tutamayacak, sabahlara dek yazacakmışım gibi hissettiğim zamanlarda kalemi bırakırdım" diyorlar, oysa ben bir yazıyı tek seferde belki bazen bir sigara molası denecek kadar kısa bir sürede yazar ve kalkarım.
onlar böylece o yazılanı pişiriyorlar, ağır ateşte. belki o yüzden okurken lezzeti damağımızda kalıyor da benimkiler anlık açlıklara bir aş oluyor. dönüp düzelttiğim bir yazım bile yok, ertesi güne bırakmak işkence. yazarken sabırsızım, okurken olduğu gibi değil. yavaşlamak da sanata dahil oysa.