Tohum ve Toprak
“Eğitimli doktorların kadınlara köydekilerden daha saygılı davranacağını ummuştu ama bu hayali tuzla buz oldu. ‘Hepimiz insanız ama sanki ben insan değilmişim gibi davrandılar.’ Hastane yönetimine bir şikayet mektubu yazmaya niyetlendi ama biraz düşününce bundan vazgeçti. ‘Köylü bir kadını kim dinler?’ “
Sayfa 84 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Düşünme şeklimi değiştirdiğim zamanhayatmıı da değiştiririm.Biz ışığız. Biz ruhuz. Biz hepimiz, her şeye gücü yeten harika varhklarız. Ve artık kendi gerçeğimizi kendi akhmızla ken­ dimizin yarattığını öğrenme zamanı gelmiştir. Eğer kendi ger­çeğimizi değiştirmek istiyorsak, o zaman kafalarımızı de­ğiştirmenin vaktidir. Bunu, yeni ve olumlu bir yolda düşünüp, konuşmayı seçerek yaparız. Eğer düşünme tarzımı de­ğiştirebilirsem hayatımı da değiştirebileceğimi uzun zaman önce öğrendim. Düşünme tarzımızı değiştirmek aslında sı­ nırlarımızdan kurtulmaktır. Sınırlarımızdan kurtuldukça, çev­ remizdeki yaşamın sonsuzluğunu fark etmeye, zaten kusursuz ve eksiksiz bir bütün olduğumuzu anlamaya başlarız. Her gün, biraz daha kolay bir gün olur.
Reklam
Belki de hepimiz arada sırada biraz deliriyoruzdur.
“Bir keresinde, roman karakterlerinin hepsi biraz uyumsuz kimselerdir, o yüzden yaşamın içinden, sıradan insanları temsil ederler demiştin ya. Hepimiz uyumsuz olduğumuz için birbirimize çarpınca incinip incitiyoruz işte. Bu senin de sıradan bir insan olduğun anlamına geliyor. Hepimi öyleyiz. Yaralayarak yaşıyoruz.”
İnsan dinlemek, dinlenilmek ve anlaşılmak ister, bunlar birer ihtiyaçtır. Hepimiz, bir gönül dostu, yar-i vefadâr isteriz. Şimdilerde eş diyorlar, eskiden yol arkadaşı manasında “refika” derlerdi. İnsana, zihinsel ve mantıksal birtakım kuralların verildiği gibi hâlden anlama kabiliyeti de verilmiştir. Bu yeteneği geliştirebilirseniz yaşamdan zevk alırsınız; geliştirmezseniz çok müreffeh bir hayat yaşasanız da ondan bir zevk almazsınız. Bunun için de biraz yavaşlamalı, daha dikkatli, rakik, yani duygusal düşünmeli, karşınızdaki her insanın, yaşadığınız her vaktin size bir emanet olduğunu unutmamalısınız.
Güya bütün insanlık yalanı, dolanı ortadan kovarak adalet ve hakikati en saygın makama geçirmek için uğraşıyor. Maazallah böyle bir felaket gerçekleşirse hep siyasetler, ticaretler, işlemler durur. Bütün dünya altüst olur. En akıllılarımız her gün aldanıyorlar. En akılsızlarımız her gün aldatıyorlar. Hepimiz daima aldanıyoruz, fakat fırsat düştükçe aldatıyoruz. Bu suretle geçim dengesini biraz düzeltebiliyoruz... Aldanıp da aldatamayanlar... İşte aç kalan güruh bu zavallılardır.
Sayfa 75 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 10. BaskıKitabı okudu
Reklam
ve insan ruhu hipermetroptur, çok yakınındakini net göremez. Bir insanın gerçekliğini net görebilmek için ona belirli bir mesafeden, yani ona beslenen yoğun duygunun içinden biraz olsun çıkarak bakmak gerekir
Sayfa 147Kitabı okudu
TÜRK İNSANLIK DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİĞİNDE NELER OLACAK? Özel mülkiyet ve miras belası devrim sonrası kaldırılacak. Mandan uzaklaşmış maddenin uşağı olmuş her insana bu biraz zor geçecek. Birileri için yine hayal görmek gibi gelebilir. Mahşer tufanı ve canlı ölüler ibreti insanlığın son ibreti olup yeryüzü çetesinin yeryüzünden süpürülmesi
Ülkemiz büyük bir oyun yeridir. Her sabah uyanınca, biraz isteksiz de olsak, hepimiz sahnenin bir yerinde, bizi çevreleyen büyük ve uzak dünyanın sevimli bir benzerini kurmak için toplanırız. Küçük topluluklar olarak, birbirimize bağımsız davranarak ve birbirimizi seyrederek günlük oyunlarımıza başlarız.
Sayfa 350 - İletişimKitabı okuyor
Bence hala köylüyüz…
Biz de şehirli insanın ve şehirlileşmiş insan kümelerini tanımak için köyü tanımak şart... Gerek işçi, gerek esnaf, gerekse memur, tüccar, devlet adamı olarak hepimiz hala biraz köylüyüz.
Sayfa 30 - İthakiKitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.