Bir kitap böyle muhteşem biter mi?..
… Kerem’in iç cebinden bir diş fırçası çıkar. Aşağıdaki şiir bu diş fırçasına sarılıdır. DE GÜLÜM de gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim İstanbul darmadağın olacak, saçlarım darmadağın. Hepsi, darmadağın! üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte, ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm hem de çelikten toprağını dele dele
Sayfa 139 - Can Sanat Yayınları, DE GÜLÜMKitabı okudu
de gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim İstanbul darmadağın olacak, saçlarım darmadağın.Hepsi , darmadağın ! üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte, ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm hem de çelikten toprağını dele dele hayatın! de gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir sevgi, bitmiştir güven! güven bana gülüm! sana bitmemişliği
Sayfa 48 - de gülümKitabı okudu
Reklam
hepsini okumayana da kazık girebilir, dikkat uzun alıntı.
PADİŞAHA GİREN KAZIK     Raviyan-ı ahbar ve nakılan-ı asar ve muhaddisan-ı rüzigar o güna rivayet ve bu tarz üzre hikayet ederler ki, çook eski zamanlarda, yeryüzünün bilinmedik bir yerinde, suları bol, dört yanı yol, kişileri erimli, toprağı verimli, halkı erdemli, yazarları görkemli bir ülke vardı. O ülkede her kişi salt kendi çıkarında olup,
ahh!
DE GÜLÜM De gülüm! De ki: elâ bir günde geleceğim İstanbul darmadağın olacak, saçlarım darmadağın. Hepsi, darmadağın! Üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte,
Sayfa 118
~ Günün birinde bir canavara dönüşsem ve tek tek hepsini öldürsem , sürünün hepsini boğazladıktan sonra ancak işin farkına varırlardı. Çünkü bana inanıyorlar ve artık kendi içgüdülerine güvenmiyorlar. Bu böyle , çünkü onları otlağa ben götürüyorum. / 22 ~ Bir düşü gerçekleştirme olasılığı yaşamı ilginçleştiriyor. / 27 ~ ... Her zaman aynı
Can YayınlarıKitabı okudu
Okunmaya o kadar değer ki
LEV TOLSTOY, İTİRAFLARIM’DAN Eğitimli ve bilge kişilerin ortaya koydukları akla dayalı bilgi yaşamın anlamını reddederken büyük insan kitleleri, bütün insanlık, bu anlamı akıldışı bilgiyle algılıyordu. Bu akıldışı bilgi ise inançtır, tam da benim kabul edemeyeceğim şey. Bu, Tanrıdır; altı günde yaradılış, şeytanlar ve melekler ve diğerleri.
Reklam
"Perdelenenler"
Belli ki Gazzâlî, “karanlıkla perdelenme” derken herhangi bir şekilde maddi olanı, nurâni perde ile de akli olanı kastetmektedir. Bu nedenle duyunun etkisinde kalarak dinleri ve âhiretteki dirilişi inkâr eden mülhidler ile âlemin varlığını sadece maddî bir ilke ile açıklayan dehrîler, karanlikla perdelenenler grubuna girmektedir. Aynı şekilde
Fatıma Fatıma'dır~
Onunla ilgili ne diyeceğimi bilemiyorum... Nasıl diyeceğimi bilemiyorum... Meşhur Fransız hatibi Boushey'i taklit etmek istedim. O, bir gün Louis'in de hazır bulunduğu bir mecliste "Meryem"den söz ederken şöyle diyordu: Bin yedi yüz senedir dünyanın tüm hatipleri Meryem hakkında konuşuyor. Bin yedi yüz senedir Doğu ve Batı'da tüm filozoflar ve düşünürler Meryem'in faziletlerini beyan ediyor. Bin yedi yüz senedir dünya şairleri, tüm zevkleri ve yetenekleriyle Meryem'i övüyor. Bin yedi yüz senedir tüm sanatçılar, ressamlar, heykeltraşlar Meryem'in simasını ve tutumunu gösterebilmek için mucize sanat eserleri meydana getiriyor. Ama tüm bu söylemler, düşünceler, çabalar ve yüzyıllar boyunca yapılan tüm bu sanat eserleri şu tek kelime kadar Meryem'in azametini anlatmaya yetmedi: "Meryem, İsa'nın annesidir"... Ben de bu tanımı Fatıma'ya uyarlamak istedim: Dedim ki ; Fatıma yüce Hatice'nin kızıdır. Ama baktım ki bu Fatıma değil. Ardından Fatıma Muhammed'in kızıdır, dedim. Fakat bu da Fatıma değildi. Fatıma Ali'nin eşidir,diyecek oldum. Ancak gördüm ki, Fatıma bu da değil. Fatıma Hüseyin'in annesidir, diyeyim dedim. Ama yine gördüm ki bu Fatıma değil. Bir an için Fatıma Zeynep'in annesidir,dedim içimden. Oysa gördüm ki Fatıma bu da değil. En sonunda şu neticeye vardım: Evet, bunların hepsi doğrudur, fakat Fatıma bunların hiç birisi değildi. "Fatıma Fatıma'dır"
Sayfa 214
Tanıdık geliyor mu?
-Hesap bu, nasıl uymaz? -Doğrudur, uymaz. -Bak anlatayım nasıl uymadığını... Biz okuldayken sınıfımızda elli öğrenci vardı. Öğretmenimiz hepimize bir hesap sorardı. Hepimiz aynı hesabı başka başka yapardık. Hiçbirimizin çıkardığı sonuç öbürününkini tutmazdı. Öğretmen de bir başka türlü sonuç çıkarırdı. Düşün... Her sınıfta elli kişi. Şimdi onların hepsi bir işin başına geçtiğinde, hesapların birbirini tutmamasına hiç şaşmam.
Sayfa 57 - Nesin yayınevi 28.baskı
Allah’ım sen bizi sana yürekten bağlanan ihlaslı kullarından eyle..
“Ona güzel bir şekil verip de ruhumdan üflediğim zaman önünde secde ederek eğilin.” Meleklerin hepsi topluca secde ettiler. Yalnız iblis hariç. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu. Dedi ki; Ey iblis! Bizzat kendi ellerimle yarattığım bu varlığa secde etmekten seni alıkoyan nedir? Büyüklük duygusuna mı kapıldın, yoksa yüce bir varlık mı oldun? Dedi ki: Ben ondan daha (üstünüm, değerliyim ve ) hayırlıyım; sen beni ateşten yarattın, onu ise (basit bir) çamurdan yarattın.” Allah şöyle dedi: “Öyle ise çık oradan, çünkü sen (gazabımı ve lanetimi hak ettiğin için benim rahmetimden) kovuldun.” (Bundan böyle) “Benim lânetim hesap (ve cevza) gününe kadar senin (ve tabiatı itibariyle sana benzeyenlerin) üzerine olacaktır. “Ey Rabbim! Öyle ise bana insanların diriltecekleri güne kadar mühlet ver (de önünde eğilmemi istediğin şu varlığın ne kadar değersiz ve önemsiz bir varlık olduğunu göstereyim”) dedi. (Allah) “ Pekâlâ sana mühlet verildi!” “(Artık) Sen (şu imtihan dünyasında) belirli bir vakte kadar izinlisin.” “Senin izzet ve şerefin üzerine yemin olsun ki, onların tümünü azdıracağım” dedi. “Ancak onlardan (sana yürekten bağlanan) ihlaslı kulların hariç.” Allah buyurdu: İşte bu (sözün) doğru! Ama bilesin ki benim şu dediğim de doğrudur: “Mutlaka sen ve sana uyanların hepsiyle cehennemi (ağzına kadar) dolduracağım!”
Sayfa 108 - bilgeoğuz
776 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.