"Benim bir şeyim yok. Doğru insana rastlamadım, hepsi bu."
Paul Auster
Üstelik senin bu yarınların da hiç bitmez. Hep kenarlarda gezinirsin, sınırlarında yürürsün bahçenin. Birazdan cesaretle girer, bakarsın renklerine çiçeklerin. Az sonra, yarım saat sonra... Ama güneş batıyor ve hepsi siyaha bürünecek yakında. Yakınma.
Halat…
Bu halat nedir?
Cihan derler adıma.
Bu halat benim halatım…
Bu halatla dünyayı çekerim…
Çekmezsem Dünya dönmez…
Gündüz olmaz. Gece olmaz…
Ne yıldızlar çıkar ne güneş…
Bir halat yeter mi koskoca dünyayı çekmeye?
Senin bir avuç aklın bu iflitten suali çekiyorsa...
benim halatım koca dünyayı neden çekmesin?
Cihan durursa dünya da durur.
Cihan
İnna lillâhi ve inna ileyhi raciun...
Gitmez dediklerimizin hepsi gitti!
Ölümsüz dediklerimizin hepsi öldü!
Mezarlıklar vazgeçilmezlerle dolu!
Geriye kalan şu gökkubbe altında
Sadece "hoş bir sâdâ" oldu...
"Çok hassassın" veya "fazla abartıyorsun" diye bizimle konuşan biriyle hiçbir şey paylaşılmaz. Çünkü duygularımızın hepsi anlamlıdır ve onlar ölçülebilir değildir. Fazla, az, ağır veya hafif değildir. Duygularımız, bizizdir. Duygularımızı anlamayan, bizi hiç anlayamaz.
Arda Erel