Berdyaev’den alıntı:
İnsan hayatının faniliği ve iflah olmaz yoldan çıkabilirli­ği ile, her ölümle, her ayrılıkla, her ihanetle, her ihtirasla insanda açılan ölümcül yaralar göz önüne alındığında, insanlığın gelişiminin devam edeceğine, insan doğasının değişmezliğine, rasyonel gerçeklik söylemlerine, objektif iyilik ölçütlerine ve diğer bütün mükemmel yanılsamala­ra insanların nasıl inanabildikleri beni her daim hayrete düşürmüştür.
Benim her daim uyanık olan kalbimde, kâh bulutlarla kapalı bir gökte kâh düş merasimleriyle dolu bir boşluk seyreden bir ay var.
Reklam
İsimler değişir efendim asıl olan her daim insandır..
İnanan insanlar her daim inançlarını duyurma yoluna gitmişlerdir. İnanç doğası gereği insanın içinde kalamaz, taşar.
Sayfa 199 - Tiye, Amenhotep , YekutielKitabı okuyor
"Söylenenlere göre Fatih John, zekası ve kişiliği sayesinde her daim efendilerini atlatmayı başaran siyah bir köleymiş."
En büyük mutluluk sağlık cidden sağlık olmazsa her şey boş
Mutluluğumuzun en az onda dokuzu yalnızca sağlıktan kaynaklanır. Zira neşeli bir ruh hali her şeyden önce sağlığa bağlıdır: Sağlık yerindeyse en elverişsiz, en düşmanca dış koşullar, hastalık durumunun nahoş ya da endişeli noktaya getirdiği en mutlu koşullardan daha katlanılabilir görünür. İnsanın aynı şeyleri hastayken nasıl gördüğüyle sağlıklı ve neşeli bir gününde nasıl gördüğü karşılaştırılsın. Bizi mutlu ya da mutsuz eden, aslında deneyimle dışarıdan ilişkili şeyler değil bunları kavrama şeklimizdir. Ayrıca sağlık ve ona eşlik eden neşe her şeyin yerini alabilir fakat hiçbir şey onların yerini alamaz. Nihayetinde onlar olmadan dışarıdan gelen herhangi bir mutluluğun tadını çıkarmak mümkün değildir, bu yüzden mutluluk hasta insan için mevcut değildir. Sağlık olduğunda her şey bir zevk kaynağıdır. Bu nedenle sağlıklı bir dilenci, hasta bir kraldan daha mutludur. - Şu halde insanların birbirlerine başka şeyler yerine her daim sağlık durumlarını sormaları ve esenlik dilemeleri, sebepsiz değildir. Zira mutluluğun onda dokuzu budur. ‐ Sonuç olarak aptallıkların en büyüğü, sağlığını feda etmektir, her ne için olursa olsun: İş için, eğitim için, şöhret için, terfi için, şehvet ve anlık zevkler için. Tersine: Ne var ne yoksa, her zaman sağlığın ardından gelmelidir.
Sayfa 44 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Şahsen, Risale-i Nur'u okudukça, Risale-i Nur'un kalbimi ve ruhumu her daim kendisine yönelttiği Kur'ân'ı daha bir ciddiyetle okuma iştiyakıyla doluyorum.
böylece koşup duruyordum, her daim dolu fakat hiçbir zaman doymamış vaziyette.
Erkekler her daim kadınların şefkatine hayran kalırdı, kadınlar da erkeklerin korumacılığında huzur bulurdu. Çünkü içimizdeki çocuklar ancak böyle anlarda kendilerini güvende hissederdi. Erkek onu bir anne kadar sevecek kadını, kadın ise onu bir baba gibi kollayabilecek adamı isterdi. Ne de olsa insanlar en çok bu iki noktadan yaralanır ve yine en çok bu iki noktadan onarılma ihtiyacı duyardı.
Sayfa 358 - Pukka Yayınları
... Kafamdan silkip atamıyorum bir türlü. Arayış içindeki insanın ezeli ve her daim tekerrür eden âhuzârı, sual eden incecik feryadı kulaklarımda çın çın çınlıyor.
Sayfa 354
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.