Ölüm ve şiddet arasında bir koşutluk bulunuyor mu? Ölümün her zaman şiddetli olması anlamında, evet. Bir ölüm hep ani ve sert bir ölümdür. Arterleri çok sert, ufacık bir şeyin insafına kalmış bir ihtiyar için bile bir kaza gerekir. Sapasağlam bir genç otobüsten düştüğünde bu şiddetli bir ölümdür, kazara bir ölüm. Evinden çıkmadığı halde mikrop kaptığı için ölen bir yaşlı, bu da şiddetli bir ölümdür çünkü ölüm o an yaşanmayabilirdi. Her daim fazladan bir neden gerekir, yalnız bazen neden görünmezdir. ... Bir ölüm asla doğal değildir.
Sayfa 113 - MonoKL Yay. 1. Baskı: Temmuz 2012
Bir zamanlar Hıristiyan­lık insanlığı ölümle bir arada yaşamaya, ölümü öğrenmeye, ölüme hazır olmaya alıştırmıştı -çilecilik (mortification) bir Hıristiyanlık kavramıdır. Çile çekmek, yaşarken ölmek, ölü­me hazırlanmak demek. Ölüme hazırlanmak için ne yap­mak gerek bilmiyorum, De imitatione Christi bunu her daim söyler, memento mori (ölümü hatırla): sadece Stoacılar değil, özellikle de Hıristiyanlar. Hem sonra öte dünya var: yaşama­ ya o zaman başlarsınız, hayat ölünce başlar! İnsanın ölümle bir arada yaşamasını sağlayan da bu. Huzur içinde ölünüz... Şimdilerde bu inançlar zayıfladı...
Sayfa 72 - MonoKL Yay. 1. Baskı: Temmuz 2012
Reklam
Benim goncam ki sevdâda soldukça güzeldir, Diyerler kî çün âteş, köz oldukça güzeldir. Fenâ âlemde her ney güzel görsen de bakma, Güzel ol'dur ki Bâkî'ye kaldıkça güzeldir. Anam söylerdi her cân, güzel bir kendi bilmiş, Erenler cân O Cânân'ı buldukça güzeldir. Boş âdemdir ki Mollâ, bekâ derdiyle dolmaz, Gönül Yâr'in firâkıyla doldukça güzeldir. Senin dîdenden özge, güzel görmez ki Sevda, Bak Ey Dilber ki rûhum bakıldıkça güzeldir. Gerek Fânî'yi dâim perîşân et sen Ey Yâr, Ki hâlim zülfün gibi, dağıldıkça güzeldir...
Ferhad Fani
Ferhad Fani
Nankörlük nefes gibi, her daim yanımızda.
Orestes giriş bölümü
Ben Orestes. Kral Agamemnon ile Klytaimestra’nın biricik oğlu. Kaç kuşaktır soyumuza musallat olan tanrısal bir lanetin son halkasıyım. Hayatım, özellikle de gençlik yıllarım acılarla ve kederlerle geçti. Tanrısal lanetin üzerine bir de annemin laneti eklendi. Peşime takılan ve her daim içimi kemiren öç cadıları Erinyslerden dolayı oradan oraya sürüklendim. Kimilerine göre aklını tümüyle yitirmiş, tam anlamıyla çıldırmış bir deliydim, kimilerine göreyse tanrıların lanetini yaşayan bir bahtsız.
Sık sık yaşanan reddelilmeler,yarım yamalak vaatler ve kısa,ters cevaplar,soylu ve sahte umutlar ve her daim hiçbir şeyle sonuçlanmayan taze çabalar cesaretimi öldürmekten başka şeye yaramadı.
Reklam
Bu acıyla yaşamak benim kaderimse, bu acıyı taşlardan başkası anlayamaz. Taşlar ki aşkın en sadık dostları olacak bundan sonra. Ey Mihrimah, adı dilime yasaklı olan sevgili, gülüşü gözlerime haram olan sevgili, seni her anmam da nasıl kanıyorsa bu dilim, nasıl eriyorsa aşkının altında tenim, ruhun nasıl sızlıyorsa her daim, aşkımın tercümanı olacak ellerimde şekil bulan taşlar. (Mimar Sinan)
Her daim talebe olmak gerekir:
İbn Abbas [radıyallahu 'anh] Resûlullah'ın [sallallahu 'aleyhi ve sellem] şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: مَنْ جَاءَ أَجَلُهُ وَهُوَ يَطْلُبُ الْعِلْمَ لَقِيَ الله تَعَالَى وَلَمْ يَكُنْ بَيْنَهُ وَبَيْنَ النَّبِيِّينَ إِلَّا دَرَجَةُ النُّبُوَّةِ "Kim ilim tahsilinde bulunduğu bir sırada kendisine ecel yetişirse, kendisi ile nebiler arasında sadece nübüvvet derecesi olduğu halde Allah'a kavuşur." Ali el-Müttakî, Kenzü'l-Ummâl, nr. 28831.
Sayfa 81
" Arada bir başımızı kaldırıp yukarı bakalım çünkü nerede olursak olalım gökyüzü her daim sonsuz. "
Sayfa 272Kitabı okudu
Bir Şey Öğrendim **(Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır)** Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.