“Memleket Hikayeleri” Refik Halid Karay’ın 18 hikayeden oluşan eseri. Hikayelerdeki olaylar Sinop, Aydın, Balıkesir, İstanbul gibi ülkemizin çeşitli yerlerinde geçiyor. Bu hikayelerde genellikle toplumdaki bozulmuşluklardan, kötülüklerden, ahlaksızlıklardan, taşkınlıklardan, çürümüşlüklerden bahsetmiş Refik Halid Karay. Köylü de olsa kentli de
6 yaşındaki kızımın kitabı 3 günde bitirip, çok beğendiğini söylemesi üzerine kitaba başladım ve bir oturuşta okuyup bitirdim. O kadar eğlenceli ki ama bir o kadar da çocuklu bir ebeveyne kendini sorgulatıcı ki mutlaka anne ve babaların da okunmasını tavsiye ederim.
Babaannesinin bir gün kapılarını pembe saçları, tütü eteği ve bir çok valiziyle çalmasıyla başlıyor hikaye. Babaannelerinin neden ve ne amaçla geldiğinden habersiz, annesi babası, halası eniştesi ve kuzeniyle birlikte yani ekipçe, babaannesini düştüğü hastalıktan “uslu çocuk sendromundan” kurtarmanın yollarını arıyorlar. Bilmiyorlar ki babaanne “Süper Babaanne” ve onlara çok güzel ders veriyor. Ama sonunda anlıyorlar. Çocukluk güzel şey vesselam Ve herkes bir vakitler çocuktu.
Hayat telaşından o kadar yoruluyoruz ki çocukların yaptığı her şeyden yeri geliyor şikayet ediyoruz ama neden??? Çocuklar çocuk gibi davranmazsa çocukluklarını yaşamazlarsa nasıl yetişkin olacaklar??? Yada yetişkin olunca istesekte çocuk masumluğuna, sağlıklı vücuduna dönebilecek miyiz??? Bırakalım da her yaşı doya doya yaşasın evlatlarımız. Biz de biraz daha saygılı ve sabırlı olalım. Seviyorum seni Şermin Yaşar.
Herkese keyifli okumalar.
Köpek hikayesi dediğimizde aklımıza şüphesiz ilk olarak Jack London gelir. Köpekleri bu kadar iyi anlatabilmek için insanın köpek olarak bir hayat yaşaması gerekir. Jack London bizlere bunu hissettiriyor.
Kitaba gelecek olursak. Kitap 3 hikayeden oluşuyor. Her hikaye ayrı ayrı insanı derinden etkiliyor.
1- Kahverengi köpek
Hikaye bir köpeği bulup onu kazanmaya çalışan insanların yaşamıyla başlıyor. Bunu başardıklarında ise karşılarına eski sahibi çıkıyor. Köpek burada bir seçim yapmak zorunda kalıyor. Şefkatli yeni sahibi mi? Yoksa gaddar eski sahibi mi?
2- Ah O Benekli
En sevdiğim hikaye bu oldu. Arsız, sahiplerini bezdiren bir köpek olmasına rağmen sahipleri ondan vazgeçemez. Ondan kurtulmak isteseler de yanlarında kalmaya devam eder.
3- Batard
Köpek ile sahibi arasındaki düşmanlığa değiniyor. İki tarafta birbirini yenmeye çalışır ama bunu başaramaz.
Biz, daima karadan karaya esen rüzgârın çocuklarıydık. Bu yüzden üvey baba tokadı gibi sertçe çarpardı yüzümüze her esinti.
Eseni yatıştıracak bir denizimiz yoktu bizim çünkü. Onun öfkesini alacak, onu yumuşatacak bir parça suya hasret kederlenirdik…
Ve bu keder içinde kan hiç durmazdı.
Ve damardan firar etmiş, dökülmüş, akmış kan orada, kaldığı
“Konuşmak istiyorum” dedi.
Konuştu.
Onu dileyin.
Okuyun.
Anlatın.
Yaşatın!
Bir insanın kelimeleri içinde tutması, nefesini yağlı urgan yerine koyması o kadar zor ki...
Boğazınıza bir şey asıllıdır, yumru hissedersiniz ama nefes alamazsınız, boğuluyorum dersiniz ama bunu fiziksel anlatamazsınız.
Zordur hem arkada durmak hem de arkada gölge
Sence hayat yaptıklarımız
mıdır, başımıza gelenler mi? Cevapların bir anlamı
varmış gibi nasıl da her şeyi sorgulayıp duruyoruz değil
mi? Boş ver sormadım say.
Bir hayat düşünün, olaylara kişilere duygulara her açıdan bakabildiğiniz bir hayat.
Basit bir hikaye gibi geliyor en başta, kızları doktor olan onun başarısı ile mutlu olan onun hakkında hayaller kuran bir çift. Amaaa olayların içerisine girdiğinizde söylenemeyenlerin içte ukte kalanların bulunduğu bir sürü hayatı her yönünden okuyabildiğiniz bir kitap olmuş.
Karşıdaki insanı çok düşünmemiz ve onun hakkında iyi şeyler olmasını çok istememizin her zaman çok da güzel sonuçlar doğurmadığı.
Söylenen her söz ağızdan çıktığı kadar güzel etki yaratmadığı.
İyi olan her şeyin her zaman mutlu etmediği gibi bir ton düşünce döndü kafamda..
İza yı da anladımm. Antal ile kaçtım. Entel ile üzüldüm gizli gizli ağladım...
Sonu ise mahvetti... Kalbim yerinden söküldü tuzla buz oldu ve ben üstüne başka bir acı hissedemedim :(
Okumak bu yüzden birçok hayat yaşayabilmek güzel..
Kitaplarda kaybolup kendin olabilmek güzel.
Kitapla kalın (:
Tüm duyguları hissedin..!
"Nereye aitsiniz?"
İki kelime ile alıp bambaşka diyarlara götüren bir soru değil mi?
Doğduğunuz yere mi yoksa bir filmde de dediği gibi "zamanı durdurmak istediğiniz yere" mi?
Çoğumuz bir kelebeğin kozasından çıkma mücadelesi verirken cevaplamak zor olsa gerek... Belki de yalnızca kendine ait insan, belki toprağa. Ama öyle ya